Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/689 E. 2023/91 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/689 Esas – 2023/91
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/689 Esas
KARAR NO : 2023/91

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/09/2022
KARAR TARİHİ : 22/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/03/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : Müvekkil şirket ile dava dışı … İşletmesi 3. Bölge Müdürlüğü arasında (Alsancak/İZMİR) … ihale kayıt numaralı, 23.12.2015 sözleşme tarihli 51 sözleşme numaralı sözleşmesi ile … Hizmet Alımları Tip Sözleşmesi imzalandığını, Sözleşmenin konusu iş; … 3. Bölge Cer Müdürlüğü İşyerlerinde Lokomotif, Yolcu Vagonu, Ray Otobüsü, Motorlu Tren DMU Dizileri ve Jeneratör Vagonlarının Temizliğinin Yaptırılması Hizmet Alımı İşi 83 Personel ile personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı olduğunu, Müvekkil şirket tarafından dava dışı kurum ile akdedilen idari hizmet sözleşmesine istinaden müvekkil tarafından ilgili kuruma hizmet verilmiş ve tüm yükümlülükler yerine getirdiğini, Ancak yıllarca ilgili idare nezdinde çalışan personellerin kusurlu hareketleri müvekkilin hiçbir ilgisi olmamasına rağmen bazı kişilerin müvekkil nezdinde sigortasız çalıştığından bahisle SGK tarafından müvekkil şirkete haksız olarak idari para cezası uygulandığını, Davalı idareden teşvik primlerinin iadesi istenmiş, teşvik primleri dava dışı idare … tarafından müvekkil şirketin hak edişinden kesildiğini, Bu nedenle SGK’ya iadesi sağlanmadığını, sgk tarafından müvekkil aleyhine kesilen haksız ve hukuka aykırı prim borcunun ve gecikme zammının tahsili amacıyla, husumetin yöneltilmesi gereken taraf olan borçlu-davalı … taşımacılık a.ş aleyhine Ankara 31. İcra Dairesinin 2021/17862 e. sayılı dosyası ile 7 örnek ilamsız icra takibi 15.12.2021 tarihinde tarafımızca açıldığını, 27.12.2021 tarihinde borçlu-davalı Davalı … Taşımacılık A.Ş tarafından aşağıdaki hukuka aykırı gerekçe ile borca itiraz edilmiş ve takip durdurulduğunu, Yukarıda tarafımızca da izah edilen nedenlerle, Davalı tarafından, Ankara 31. İcra Dairesinin 2021/17862 E. Sayılı Dosyası ile başlatılan, icra takibine yönelik asıl alacak ve bunun ferilerine ilişkin fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla itirazın iptali ile icra takibinin devamına, İİK Md 67 gereğince haksız ve kötüniyetle yapılan itiraz nedeniyle borçlu davalının %20′ den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetki yönünden reddini, İzmir 14. İş Mahkemesi’nin 2018/358 E sayılı dosyasında görülen derdest dava nedeniyle eldeki davanın hukuki yarar yokluğuyla reddini aksi halde söz konusu davanın bekletici mesele yapılmasını, yasal dayanaktan yoksun ve haksızca ikame edilen davanın reddini, davacı tarafın % 20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4 Hukuk Dairesi’nin 2021/949 Esas ve 2021/1002 Karar sayılı ilamı; “…Taraflar arasındaki ihtilâf, eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklandığından, icra takibinin kural olarak İİK’nın 50. maddesi uyarınca Hukuk Muhakemeleri Kanununun hükümleri kıyas yoluyla uygulanarak davalının yerleşim yeri, sözleşmenin ifa edileceği yer veya yetki sözleşmesi (tarafların tacir olması halinde) ile belirlenen yer icra dairelerinden birinde açılması gerekir. Bu türden sözleşmelerde para alacakları yönünden yetkili mahkemeyi alacaklının yerleşim yeri mahkemesi olarak belirleyen ve sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesi hükümlerinin sadece karz akdinden doğan borçlarla sınırlı olduğunun kabulü gerekir. Aksi halde, bütün para borcu ilişkilerinden doğan ihtilaflarda yetkili mahkemenin bu maddeye göre tayini gerekeceğinden, para borçlarıyla ilgili tüm ihtilafların davacının yerleşim yerinde takip ve davaya konu olması sonucunu doğurur ki bu da; Hukuk Muhakemesi Kanunu’nda yer alan yetkiyle ilgili kuralları adeta istisna haline getirmiş olur. Oysa, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmeleri, niteliği itibariyle iki tarafa borç yükleyen sözleşmeler olup, karşılıklı edimleri içerir. Bu nedenle, eser sözleşmelerinden kaynaklanan bir alacak davasında yetkili mahkemenin tayininde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesi hükümlerinin uygulanması mümkün değildir.” şeklindedir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali talebine ilişkindir.
Eser sözleşmesinden kaynaklanan davalar, HMK’nın 6. maddesine göre davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesinde (genel yetkili mahkeme) açılabileceği gibi HMK’nın 10. maddesi uyarınca sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de (özel yetkili mahkemede) açılabilir. Yine taraflar arasında yetki sözleşmesinin yapılmış ise tarafların tacir olması halinde sözleşmede belirlenen mahkemede dava açılabilir.
Taraflar arasında düzenlenmiş 23/12/2015 tarihli yüklenici sözleşme sureti dosyaya ibraz edilmiş incelenmesinde Sözleşmenin 35. Maddesinde “bu sözleşme ve eklerinin uygulanmasından doğabilecek her türlü anlaşmazlığın çözümünde İzmir mahkemeleri ve icra daireleri yetkilidir” şeklinde sözleşmeye hüküm konulduğu görülmüştür.
Davacının iddiası, davalı vekilinin cevap dilekçesi, Ankara 31.İcra Dairesinin 2021/17862 esas sayılı takip dosyası, sözleşme ile tüm dosya içeriğine göre davanın itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemi olduğu, her ne kadar davacı vekili, … İşletmesi 3. Bölge Müdürlüğü tarafından, davacı-alacaklı müvekkili şirketin hak edişlerinin haksız olarak kesilmesi nedeniyle hak ediş bedelinin ve işlemiş faizinin tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını ancak davalının borca ve takibe itiraz ettiğini, borçlunun itirazının kötü niyetli ve zaman kazanma amaçlı olduğunu ileri sürerek davalı borçlunun itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiş ise de; taraflar arasında düzenlenen sözleşme de yetkili mahkemenin İzmir Mahkemeleri olduğunun kararlaştırıldığını belirterek yetki itirazında bulunduğu, Sözleşmenin incelenmesinde Sözleşmenin 35. Maddesinde “bu sözleşme ve eklerinin uygulanmasından doğabilecek her türlü anlaşmazlığın çözümünde İzmir mahkemeleri ve icra daireleri yetkilidir” şeklinde sözleşmeye hüküm konulduğu görülmekle mahkememizin yetkizliğine karar vermek gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine, davaya bakmakla İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olduğunun tespitine,
2-Yetkisizlik kararının kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde tarafların mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının yetkili İZMİR NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin HMK’nın 331/2 maddesi gereğince yetkili mahkemece nazara alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
22/02/2023