Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/595 E. 2022/729 K. 12.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/595 Esas – 2022/729
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/595 Esas
KARAR NO : 2022/729

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/09/2022
KARAR TARİHİ : 12/12/2022
YAZIM TARİHİ : 04/01/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı borçlular (…-… İş Ortaklığı) arasında 09.09.2017 tarihinde götürü bedel sözleşme imzalandığını, bu sözleşmenin kapsamının … Şehir Parkı inşaatının camlar dahil tüm aliminyum işlerinin yapılması işi hususunu ihtiva ettiğini, işin yapılması dolayısıyla müvekkili şirkete ödenmesi gereken 129.800,00-TL iş bedelinden 70.000,00-TL’nin müvekkil şirkete ödendiğini, ancak 12.600,00 TL ve 47.200,00 TL’lik iki ayrı faturadan kaynaklanan bakiye (KDV dahil) 59.800,00 TL’nin müvekkili şirkete ödenmemesi nedeniyle alacağın tahsili amacıyla Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin davalıların haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve davalılar aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. Ltd.Şti vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; öncelikle hak düşürücü süre yönünden itirazları bulunduğunu, davacının 12/07/2021 tarihinde Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, 26/07/2021 tarihinde diğer davalı tarafından, 27/07/2021 tarihinde taraflarınca ödeme emrine, borca ve tüm ferilerine itiraz edildiğini, 27/07/2021 tarihinde takibin davalılar yönünden ayrı ayrı durdurulmasına karar verildiğini ve 01/08/2021 tarihinde davalı şirketlerin itirazının davacı şirkete tebliğ edildiğini, eldeki davanın ise İİK’nın 67. maddesinde öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süreden sonra açıldığını, ayrıca İİK’nda adli tatile ilişkin bir düzenleme bulunmadığını, HMK’da düzenlenmiş olan adli tatile ilişkin hükümlerin yalnızca HMK’nın tayin ettiği sürelerin bitmesinin adli tatil zamanına rastlaması halinde bu sürelerin uzatılmış sayılacağının düzenlendiğini, dolayısıyla İİK’nda düzenlenmiş olan hak düşürücü sürenin adli tatile rastlaması halinde uzamasının mümkün olmadığını, davacının itirazın iptali davası açma süresinin 01/08/2021 tarihinde sona erdiğini, davanın bu nedenle dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiğini, davacının arabuluculuk başvurusunda itirazın iptali davası yönünden bur talebi bulunmadığını, bu nedenle de dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi gerektiğini, esasa ilişkin olarak da davanın reddi gerektiğini savunarak davanın öncelikle usulden, olmadığı takdirde esastan reddine ve davacı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Petrol Ürünleri … A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki itirazın iptali davasının İİK madde 67’de öngörülen 1 yıllık süre içinde ikame edilmediğini, davacının Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası üzerinden başlatılan ilamsız icra takibi yönünden 16/07/2022 tarihinde ödeme emri düzenlendiğini, ödeme emrinin tebliği üzerine 26/07/2021 tarihinde müvekkilince, 27/07/2021 yasal süresi içinde ödeme emrine itiraz edildiğini, itirazın davacıya 01/08/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, buna göre davacının itirazın iptali davası açabilmesi için öngörülen 1 yıllık sürenin sonunun 01/08/2022 tarihi olduğunu, HMK 104 maddesinde öngörülen sürelerin İİK’nda öngörülen 1 yıllık süreye etki etmeyeceğini, davanın bu nedenle dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiğini, öte yandan davacının arabuluculuk başvurusunda itirazın iptali davası yönünden bir talebi bulunmadığını, bu nedenle de dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi gerektiğini, esasa ilişkin olarak da davanın reddi gerektiğini savunarak davanın öncelikle usulden, olmadığı takdirde esastan reddine ve davacı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İddia ve savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; itirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, normal bir alacak (eda) davasıdır. Takip alacaklısı tarafından süresi içinde ödeme emrine itiraz etmiş olan borçluya karşı açılır; yani davacı alacaklı, davalı ise takip borçlusudur. Davacı alacaklı bu davada, borçlunun itiraz etmiş olduğu alacağın mevcut olduğunu bildirerek, borçlunun itirazının iptaline karar verilmesini ve istiyorsa, borçlunun icra inkar tazminatına mahkûm edilmesini talep eder. İİK’nın 67/1. maddesi uyarınca itirazın iptali davası bir süreye tabi olup alacaklı, bu davayı, itirazın kendisine tebliği tarihinden itibaren bir yıl içinde açabilir. Alacaklı bir yıl içinde itirazın iptali davası açmazsa, yaptığı ilamsız takip düşer. Fakat bir yıllık süreyi geçiren alacaklının, genel hükümlere göre alacağını dava etmek hakkı saklıdır. Yani alacaklı, alacağı zamanaşımına uğramadığı sürece, genel mahkemelerde bir alacak davası açabilir.
Alacaklı, itirazın kendisine tebliğinden önce de itirazın iptali davası açabilir. Gerçekten de alacaklı, itirazın iptali (İİK, m. 67) veya kaldırılması (İİK, m. 68-68a) yoluna başvurabilmek için, ödeme emrine itiraz edildiğinin kendisine tebliğ edilmesini beklemek zorunda değildir. Ne var ki, bir yıllık itirazın iptali davası açma süresi ve altı aylık icra mahkemesine başvurma süresi, itirazın alacaklıya tebliğ edildiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
İİK’nın 67. maddesinde gösterilmiş olan süre hak düşürücü süre olup, hakim tarafından resen gözetilmesi gerekir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı icra takip dosyasında ödeme emrinin davalı … Petrol…Aş’ye 21/07/2021 tarihinde tebliğ edildiği ve davalının ödeme emrine 26/07/2021 tarihinde itiraz ettiği, ödeme emrinin diğer davalı … İnşaat…Ltd.Şti’ne 21/07/2021 tarihinde tebliğ edildiği ve davalının 27/07/2021 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiği, söz konusu itirazlar üzerine takibin her iki borçlu yönünden durdurulmasına karar verildiği ve takibin durdurulmasına ilişkin tensip zaptının davacı vekiline 01/08/2021 tarihinde tebliğ edildiği, itirazın iptali davasının, bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gereken bir dava olup, açık kanunî düzenlemeye göre dava açma süresi itirazın tebliği ile başlayacağı, HMK’nın 104. maddesi “Adli tatile tabi olan dava ve işlerde, bu Kanunun tayin ettiği sürelerin bitmesi tatil zamanına rastlarsa, bu süreler ayrıca bir karara gerek olmaksızın adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzatılmış sayılır.” hükmünü içermekte olup, HMK’nın tayin ettiği süreler için geçerli olduğu, özellikle maddi hukuka ilişkin kanunların tayin ettikleri hak düşürücü süreler ile zamanaşımı sürelerinin bitmesi adli tatile rastlarsa, bunların adli tatilin bitmesinden itibaren yedi gün daha uzatılmış sayılmasına imkân bulunmadığı, buna göre eldeki davanın 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikte sonra 06/09/2022 tarihinde açıldığı anlaşıldığından davanın İİK’nun 67. maddesinde öngörülen özel dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın HMK’nın 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca özel dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 80,70 TL harçtan peşin alınan 538,86 TL harcın mahsubu ile bakiye 458,16 TL karar harcının kararın kesinleşmesine müteakip ve talep halinde davacıya iadesine,
3-DavaIılar vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7/2 maddesi uyarınca takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yapılan her hangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/12/2022