Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/58 E. 2023/373 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/58 Esas – 2023/373

Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
… 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/58 Esas
KARAR NO : 2023/373

HAKİM :….
KATİP :…

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. ….
Av. ….

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 04/03/2021
KARAR TARİHİ : 31/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 08.10.2020 tarihinde, müvekkili şirkete
ait … plakalı araç … İlçesi … Caddesi No:… adresi yönünde seyir
halindeyken kanalizasyon kapağının yerinden çıkması sonucu maddi hasarlı trafik kazasının
meydana gelmiş olduğunu, meydana gelen trafik kazası sonucu da müvekkiline ait …
plakalı aracın hasar görmüş bulunduğunu, uğranılan zararın davalı kurumdan talep edilmesine
rağmen zararın karşılanmadığını, bunun üzerine müvekkil şirketin belirtilen zararın karşılanması
için kurum aleyhine … Müdürlüğünün … E. numarası ile İcra takibinin
başlatılmış olduğunu, ancak başlatılan takibe yapılan itiraz üzerine takibin durmuş olduğunu,
sunulacak olan deliller itibariyle meydana gelen kazanın var olan rögar kapağı arızası sonucu
gerçekleştiğinin belirli bulunduğunu, kaza sonrasında düzenlenen tutanak itibariyle yol yapım ve
bakımından sorumlu olan kurumun kazanın oluşumundan sorumlu tutulacağının belirtilmiş
olduğunu, davalı kurumun onarım ve denetimlerinin yetersiz olması sonucu müvekkil şirketin
uğradığı maddi zararda kusurlu ve sorumlu olduğunu beyan ederek itirazın iptaline, davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve
vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Açılan davaya ilişkin taleplerin zamanaşımına uğradığını, açılan davanın da süresinde olmadığını, dava dilekçesindeki iddianın söz konusu hasarin yol üzerinde bulunan kanalizasyon kapağına aracın çarpması neticesinde kaynaklandığı yönünde olduğunu, rögar kapağının her ne kadar İdarelerine ait olduğu iddia edilmiş olsa da yol, meydan ve caddelerde bulunan rögar kapaklarına ilgili belediyelerin asfaltlama ve yol çalışmaları sırasında müdahalesinin söz konusu olduğunu, idarelerine dava konusu yerde belirtilen tarihte rögar kapağı arızası, çıkması bulunduğuna dair herhangi bir ihbar da gelmediğini, ayrıca yollar, kaldırımlar vs. üzerinde bulunan kapakların hepsinin İdarelerine ait olmasının da mümkün olmadığını, yollar, kaldırımlar üzerinde…, … vs. gibi kurum ve kuruluşlara ait kapaklarında bulunmakta olduğunu, davayı, İdare yöneltilen husumeti ve İdareye atfedilen kusuru ve sorumluluğu kabul anlamına gelmemekle birlikte kazanın İdarelerine ait rögar kapağı nedeniyle gerçekleştiğinin davacı tarafça ispatlanması gerekmekte olduğunu, davacının talebinin sadece dosyaya sunulduğu belirtilen faturalara dayanmakta olduğunu, ancak bu faturalar ve delil kısmında belirtilen tutanakların hiç birinin İdarelerine tebliğ dahi olmadığını, araç sürücüsünün yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmemiş olmasının muhtemel olduğunu, araç sürücüsünün görüşe açık yolda, aracının hızını yol ve trafik durumunun seyrine göre ayarlamaksızın kısa mesafede frenle durabilecek bir hızla seyretmediğinden Karayolları Trafik Kanunun 52. maddesinin b bendine aykırı davranmış dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde araç kullanmak suretiyle dava konusu hasarın oluşumuna sebebiyet verdiğini belirterek huzurdaki davanın öncelikle usulden reddine, bilahare esastan reddine ve tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya bilirkişiye tevdi olunmuş bilirkişi raporunda; Meydana gelen trafik kazasında kaza aşamasında açılan ve tarafımızdan hangi kuruluşa ait olduğu
dosya kapsamı bilgiler itibariyle net olarak belirlenemeyen rögar
kapağının sorumlusu olan kurum yada kuruluşun %100 (Yüzde Yüz)
oranında tamamen kusurlu olduğu, … plakalı aracın sürücüsü …’ ın ise “tamamen
kusursuz” olduklarını,
dava konusu kaza aşamasında hasarlanan … plakalı araçta oluşan hasar bedelinin ise kaza tarihi itibariyle ve KDV dahil olmak üzere 3.835,70 TL olduğu kanaatine varılmıştır.
Dava, itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizin 22/05/2023 tarihli muhtırası gereği ; davacı vekiline, dosyanın mahkememize görevsizlik kararı ile gönderilmesinden sonra 25/01/2022 tevzi tarihinden önce davalı yönünden arabulucuya başvurulup başvurulmadığı, başvuru yapılmış ise anlaşmaya varılamadığına dair son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir suretini sunması için 1 hafta kesin süre verildiği, işbu muhtıranın davacı vekiline tebliğ edildiği davacı vekilinin 26/04/2023 tarihinde Mahkememize gönderdiği dilekçesi ile, arabuluculuk tutanağının sunulduğu görülmüştür.
7155 sayılı kanun ile; “13/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
3. Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.”
6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesi ve 6325 sayılı HUAK’nın 18/2-A maddesi uyarınca; davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır.
… Dairesinin 23/11/2021 tarih, … sayılı ” dosya tüketici mahkemesinde esas numarası almadan evvel arabuluculuk son tutanağının anlaşamama şeklinde düzenlenmiş olduğunun anlaşılması nedeniyle usul ekonomisi açısından, davanın görevsiz mahkemede ilk açıldığı tarihin değil, tüketici mahkemesinde esasa girdiği tarihin belirleyici olduğu ve dava tüketici mahkemesinin esasına girmeden önce, arabuluculuk dava şartının yerine getirilmiş olduğu anlaşıldığından,” şeklindeki ilamında da belirtildiği üzere görevsizlik kararı sonrası tüketici mahkemesine gönderilen dosyalarda, arabuluculuğa başvuru tarihi açısından tüketici mahkemesinin esas numarasını aldığı tarih belirleyici olup, bu tarihten önce arabuluculuğa başvurulması gerekmektedir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde; her ne kadar davacı, davalı aleyhine … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, davalı tarafın kötü niyetli ve haksız olarak takibe itiraz ettiği, davalının haksız olan itirazının iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatı ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesi talepli dava açmış ise de; … … Mahkemesi’nden görevsizlik ile gönderilen iş bu dosyanın, 25/01/2023 tarihinde mahkememize tevzii edildiği (esasına girdiği), 25/01/2023 tarihinden önce arabuluculuğa başvurulması gerekirken , davacı tarafça sunulan 29/05/2023 tarihli dilekçede başvurunun daha sonra yapıldığının bildirildiği, 31/05/2023 arihli celsede ise toplantı gününün 01/06/2023 olduğunu bildirildiği, dava tarihinde yürüklükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na 5/A maddesi maddesi gereği arabuluculuğa başvurulmadan dava açıldığı ( görevsizlik kararı sonrası dosyaya mahkememize tevzi edilmeden) anlaşılmakla açılan davanın dava şartı yokluğundan (usulden) reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın, 6102 Sayılı TTK’nın 5/A ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 maddesi ile HMK’nın 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL harç peşin alınan 59,30 TL’den mahsubu ile bakiye 120,60 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 3.835,70 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan 100,00 TL yargılama masrafının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/05/2023

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır