Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/542 E. 2023/162 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/542 Esas – 2023/162
T.C.
ANKARA
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/542
KARAR NO : 2023/162

GEREKÇELİ KARAR
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 05/08/2022
KARAR TARİHİ : 21/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/03/2023

Davacı tarafından davalı hakkında açılan tazminat davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda ;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle müvekkilinin maliki olduğu … plakalı aracın 20/05/2021 tarihinde park halindeyken … plakalı aracın çarpması sonucunda oluşan maddi hasarlı trafik kazasında hasar gördüğünü, kaza sonrası aracın zorunlu trafik sigortacısı olan davalı şirketten yapılan işlemlerin onarımında hem yüksek fiyatta iskonto uygulandığını hem de orijinal değil eşdeğer parça kullanıldığını, bakiye hasar bedelinin ödenmesi için yapılan başvuruyu davalının reddettiğini, bunun üzerine başvurulan Sigorta Tahkim Komisyonun da talebi reddettiğini ileri sürerek şimdilik 1.000,00 TL hasar tazminatı ile 100,00 TL uzman görüşü ücretinin davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP ;
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davadan önce başvurulan Sigorta Tahkim Komisyonunun başvuruyu ve sonrasında yapılan itirazı reddettiğini, karar tarihi itibariyle bu karar kesin olduğundan kesin hüküm bulunduğunu, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davanın haksız olduğunu savunarak davanın öncelikle usulden, aksi halde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER ;
Sigorta Tahkim Komisyonunun 19/08/2022 tarihli cevabi yazısı ekinde gönderilen uyuşmazlık dosyasının incelenmesinde davacı vekilinin 19/11/2021 tarihli başvurusu ile davalı sigorta şirketi hakkında 20/05/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazasında … plakalı araçta oluşan hasar olarak miktarı fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 5.350,00 TL’nin tarafına ödenmesini talep ettiği, uyuşmazlık hakem heyetinin 15/04/2022 tarih ve K-2022/89824 sayılı kararı ile başvuran tarafından ileri sürülen hasarı ispata yarar bilgi ve belgelerin sunulmadığı, sunulan belgelerin dayanak olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı ve dosyadaki mevcut belgelerle gerçek hasar miktarının ve varsa bakiye hasar miktarının tespitinin mümkün olmadığı gerekçesi ile talebin reddine kesin olarak karar verildiği görülmüştür.
Bilirkişi … 05/12/2022 tarihli raporunda davalı şirkete zorunlu mali mesuliyet poliçesi ile sigortalı araç sürücüsü …’ın olayda %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğunu, park halindeki araç maliki …’nın olayda kusursuz olduğunu, hasarlı parçaların araç üzerindeki aynı vasıfta parçalar ile değiştirilmesi gerektiğini, dava konusu aracın önceye ait ayrıntısı bilinmeyen 5 hasar kaydının bulunduğunu, dolayısıyla davaya esas kazada hasarlanan araç üzerindeki parçaların orijinal olup olmadıkları yönünde bir kanaate varılamadığını, araç üzerindeki değişen parçaların orijinal olduğunun kabulü halinde davacıya 1.928,58 TL ödenmesi gerektiğini, araç üzerindeki değişen parçaların eşdeğer parçaların olduğunun kabulü halinde davacının talep edebileceği hasar bedeli bulunmadığını bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ;
Dava, 20/05/2021 tarihinde davacı tarafa ait araçta meydana gelen hasarın davalı sigorta şirketinden tazminat istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi ekinde sunulan arabuluculuk son oturum tutanağında davacının soyadı Sarıkaya olarak yazılmış, davacının T.C. kimlik numarasının doğru olarak yazılması nedeniyle bu husus yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
21/03/2023 tarihli duruşmada davalı vekilinin cevap dilekçesindeki yetki itirazının davalı sigorta şirketinin Ankara Ticaret Sicili Müdürlüğüne 396595 no ile kayıtlı ve mahkememizin yargı çevresi olan Çankaya ilçesinde faaliyet gösteren Orta Anadolu Bölge Müdürlüğünün bulunması nedeniyle Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 11/02/2020 tarih ve 2017/1087 Esas 2020/125 Karar nolu kararı gereğince reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillerden davacının maliki olduğu … plakalı aracın 20/05/2021 tarihinde gerçekleşen trafik kazasında oluşan hasarının ödenmesi için önce davalı sigorta şirketine başvurduğu, davalı sigorta şirketinin talebi ret etmesi üzerine 19/11/2021 tarihinde Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurarak araçta oluşan hasar olarak miktarı fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 5.350,00 TL’nin tarafına ödenmesini talep ettiği, uyuşmazlık hakem heyetinin 15/04/2022 tarih ve K-2022/89824 sayılı kararı ile başvuran tarafından ileri sürülen hasarı ispata yarar bilgi ve belgelerin sunulmadığı, sunulan belgelerin dayanak olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı ve dosyadaki mevcut belgelerle gerçek hasar miktarının ve varsa bakiye hasar miktarının tespitinin mümkün olmadığını gerekçesi ile talebin reddine kesin olarak karar verildiği, davacının bu aşamalardan sonra işbu davayı açtığı sonucuna varılmıştır.
Sigortacılık Kanununun 30. maddesinin 12. fıkrasında belirtilen sınırın altında kalan uyuşmazlıklar hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından itiraz üzerine verilen kararlar kesindir.
Davacının dava açmadan önce başvurduğu Sigorta Tahkim Komisyonunun kesin olarak karar vermesi, uyuşmazlık hakem heyetinin 15/04/2022 tarih ve K-2022/89824 nolu kararında talebin usulden reddine karar verildiği belirtilmiş ise gerekçede talebin ispatlanamadığı açıklandığından talebin usulden değil esastan red edilmesi, dava dilekçesinde talep edilen uzman görüşü ücreti talebinin de sigorta tahkim dosyası ile olan bağlantısı göz önünde bulundurulduğunda bu kararın ve kesin hükmün kapsamında bulunduğu, bu şekilde davamız ile başvurunun konusunun, taraflarının ve sebebinin aynı olması, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114. maddesinin 1. fıkrasının i bendine göre aynı davanın daha önceden kesin hükme bağlanmamış olmasının dava şartı olması nedenleri ile davanın Sigortacılık Kanununun 30. maddesinin 12. fıkrası, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114. maddesinin 1. fıkrasının i bendi ve 115. maddesinin 2. fıkrasının 1. cümlesi gereğince daha önceden kesin hükme bağlanmış olduğundan dava şartı noksanlığı nedeni ile usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış, aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın Sigortacılık Kanununun 30. maddesinin 12. fıkrası, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114. maddesinin 1. fıkrasının i bendi ve 115. maddesinin 2. fıkrasının 1. cümlesi gereğince daha önceden kesin hükme bağlanmış olduğundan dava şartı noksanlığı nedeni ile USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu 2023 yılı Harçlar Tarifesinin 1 sayılı Yargı Harçları Tarifesinin A,III/2-a maddesi gereğince alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan 80,70 TL peşin harcın mahsubu ile alınması gereken 99,20 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak Hazine’ye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 326. maddesinin 1. fıkrası gereğince kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından yapılan 1 adet vekalet harcı 11,50 TL ve 1 adet vekalet pulu 18,15 TL olmak üzere toplam 29,65 TL yargılama giderinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 326. maddesinin 1. fıkrası gereğince davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça yatırılan avansın kullanılmayan kısmının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra İADESİNE,
6-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Kanununun 168. maddesinin son fıkrası gereğince hüküm verildiği tarihte geçerli olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinin 1. ve 2. fıkralarına göre red edilen miktar dikkate alınarak hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Arabuluculuk bürosu tarafından yapılıp Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. ve 14. fıkraları gereğince göre davacıdan alınarak Hazine’ye gelir KAYDINA,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341. maddesinin 1. fıkrasının a bendi ve 345. maddesinin 1. fıkrası gereğince gerekçeli kararın tebliğinden başlayarak iki haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.21/03/2023