Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/516 E. 2023/469 K. 19.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/516 Esas – 2023/469
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/516 Esas
KARAR NO : 2023/469

DAVA : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı)
DAVA TARİHİ : 01/06/2010
KARAR TARİHİ : 19/06/2023
YAZIM TARİHİ : 17/07/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı (temlik eden … Bankası) vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın dava dışı … San.A.Ş. …, … … ve … …’den …. esas sayılı dosyasından alacaklı olduğunu, İİK 105/2 gereğince icra dosyasında ki ihtiyadi haciz tutanakları geçici aciz vesikası hükmünde olup bu tutanakların İİK 105/2 gereği müvekkili bankaya İİK 277 vd. gereği tasarrufun iptali davası açma hakkı verdiğini, satışa konu taşınmazların düşük bedellerle davalı borçlular tarafından diğer davalılara devredildiğini, davalı alacaklıların davalı borçluların mali durumunu ve zarar verme kastını bilebilecek durumda olduklarından takipten yaklaşık 12 ay önce yapılan tasarufların İİK 280 md.göre iptale tabi olduğunu beyanla dava konsu tasarrufların İİK 277 mad. ve devamı maddeleri ile B.K.18.mad.gereğince müvekil banka yönünden iptaline ve müvekkil bankaya dava konusu taşınmazlar üzerinde cebri icra yapabilme yetkisinin verilmesini talep etmiştir.
Yargılama sırasında… A.Ş. davayı temlik almış, davacı vekilinin 31/03/2017 tarihli dilekçesi ekinde sunduğu ticaret sicil gazetesi örneklerinin incelenmesinde, temlik alan şirketin … AŞ ile birleşmesine karar verildiği anlaşılmış, … Gazetesinin resmi internet sitesinden yapılan incelemede … AŞ’nin … AŞ ile birleşmesine, son olarak … AŞ’nin ise … AŞ ile birleşmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
CEVAP:
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gerektiğini bu nedenle görevsizlik kararı verilmesini talep etmiş devamla, müvekkilinin davalılardan … …’den 16.01.2009 tarihinde satın almış olduğu … … parsel numaralı … nolu bağımsız bölümün belediye nezdinde rayiç bedel üzerinden dava dilekçesinde de belirtildiği gbii 85.000,00 TL ye satın almadığını,taşınmazı 248.089,00 TL ye satın aldığını, bunun banka dekontlarıyla sabit olduğunu sonrasında müvekkilin üzerine aldığı taşınmazı … ve …’a 29.07.2009 tarihinde hisseli olarak sattığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle;öncelikle davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gerektiğini bu nedenle görevsizlik kararı verilmesini talep etmiş devamla, müvekkilinin dava konusu taşınmazı … ‘da ikamet eden … …,… …, … ve … …’den satın aldığını,satımdan önce taşınmazın 4 hisseli olduğunu,bu hisselerin 1/4 ünün … …’e ait olduğunu ve bu hisseye karşılık 30.000,00 TL nakit para ödediğini, ödemenin banka kanalıyla olduğunu,1/4 hissenin diğer payının … …’e ait olduğunu, bu hisse karşılığında da yine 30.000,00 TL banka kanalıyla ödeme yaptığını, kalan 1/4 er hisseler için davalı … ve dava dışı … …’e 30.000 ar TL ödediğini,müvekkilin toplam 120.000,00 TL ödeme yaptığını ve borcunun kalmadığını, iyi niyetli üçüncü kişi durumunda olduğunu beyanla beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …vekili cevap dilekçesinde özetle;öncelikle davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gerektiğini bu nedenle görevsizlik kararı verilmesini talep etmiş devamla, müvekkilinin …’den 16.01.2009 tarihinde … .bölge tapuda kain …. nolu meskeni … Bankası … Şubesine olan borcuyla birlikte satın aldığını,karşılığında 70.000,00 TL nakit para yatırdığını ayrıca 6 ay boyunca 1.162,98 er TL olmak üzere toplam 6.977,88 TL ile son olarak banka borcu olan 78.900,00 L yi ödeyerek toplamda 155.877,88 TL ödemede bulunduğunu müvekkilinin satın aldığı taşınmazın bedelinin 65.000,00 TL olmadığını, taşınmazın müvekile 155.877,88 TL ye mal olduğunu, müvekkilin bu bedeli ödediğini ve borcunun kalmadığını, iyi niyetli üçüncü kişi durumunda olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …vekili cevap dilekçesinde özetle;öncelikle davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gerektiğini bu nedenle görevsizlik kararı verilmesini talep etmiş devamla, müvekkilinin … …’den …. nolu meskeni satın aldığını,taşınmazın 200.000,00 TL sini aynı gün bankaya yatırdığını, bankaya olan borcuyla beraber toplam 243.448,31 TL ödemiş olduğunu ve borcunun kalmadığını, beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Davalılar … …,… ve … … vekili cevap dilekçesinde özetle; her üç müvekkilinde dava dışı … … San.A.Ş. nin ortağı ve yetkili temsilcisi olduğunu, davacı yanın müvekkillerinin sözleş hükümlerini yerine getirmemesinden dolayı kredi hesabının kat edildiği iddiasının doğru olmadığını, müvekkillerinin davacı bankaya olan kredi borcu toplamının 31.12.2008 tarihinde 729.822,00 TL iken 20.04.2009 tarihi itibariyle borcun 25.290,00 TL ye düşürüldüğünü yani 4 aydan daha kısa sürede toplam 204.532,00 TL davacı bankaya kredi geri ödemesi yapıldığını, bunun dışında müvekkilin müşterilerine ait çek ve senetlerinde davacı bankaya tahsil edildiğini, haciz tutanaklarının geçici aciz belgesi niteliğinde olmamasından dolayı davanın ön şartının gerçekleşmediğini dolayısıyla davanın reddinin gerektiğini,dava konusu iptali istenen tasarrufların muvazlı olmadığını, müvekkillerin alacaklardan mal kaçırma kastı veya alacaklılara zarar verme kastı olmadığını,taşınmazların tamamının gerçek değerlerinden rayiç bedelle satıldığını bu paralarla da müvekkil şirketin banka kredilerinin ödendiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin …’den …. es-kr.sayılı ilamı ile boşandığını, boşanma ilamı gereği müvekkile iki taşınmaz devredildiğini, müvekkilinin de … … San.A.Ş de ki hissesini boşanma kararı uyarınca …’e devrettiğini, müvekkilinin evlilik birliği içerisinde çok fazla mal kazındığını ve bu malları …’ün üstüne yapıldığını,…’ün boşandıktan sonrada üzerine mal edindiğini, mal kaçırma düşüncesinin hiçbir zaman olmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
…. sayılı icra takip dosyası, dava konusu tasarruflara ilişkin tapu kayıtları ile devir senetleri dosya arasına alınmış, taşınmazlar üzerinde keşif yapılarak bilirkişi kurulundan rapor alınmıştır.
Mahkememizin … Sayılı davanın reddine dair kararının davacı vekili, davalı …ve davalı … … tarafından temyizi üzerine … . Sayılı ilamı ile “1-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde, a)…, …ve …’ya yapılan satışlarda taşınmazların satış bedeli ile gerçek değeri arasında mislini aşan fark bulunmadığı gibi adı geçen davalılar ile borçlu … arasında akrabalık, arkadaşlık, ticari ilişki gibi borçlunun mal kaçırma kastını 3. kişilerin bildiği ya da bilebilecek durumda olduğunu gösterir bir yakınlığın da ispat edilememesine göre bu davalılara yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekir.
b)Davalı …’in borçlu …’ın karısı olmasına İİK’nın 278/III-1 maddesinde bu tasarrufların bağışlama hükmünde sayıldığının ve iptale tabi olduğunun öngörülmesine buna ilaveten davalı …’in kocası olan borçlu …’ın alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olması nedeniyle de davalı …’e yapılan tasarrufların iptali gerekmesine nazaran davanın bu tasarruflar açısından kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi doğru değildir. (İİK. 280/I-II).
2-Davalı … vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Tasarrufun iptali davalarında tarifeye göre hesaplanacak vekalet ücretinin takip konusu alacak miktarı ile tasarruf konusu taşınmazın tasarruf tarihindeki değerlerinden hangisi az ise o değer üzerinden belirlenmesi gerekir.
Dava konusu olayda taşınmazın tasarruf tarihindeki değeri alacak miktarından daha azdır. Bu durumda vekalet ücretinin taşınmazın değeri üzerinden hesaplanması gerekirken yazılı şekilde belirlenmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK.nin geçici 3/2. maddesi delaletiyle HUMK.nin 438/VII maddesi uyarınca bu davalıya ilişkin hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
3- Bozma yapılan bölüm nazara alınarak davalı … vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.” gerekçesiyle hükmün kısmen düzeltilerek onanmasına, davalı … …’e yapılan tasarruflar açısından hükmün bozulmasına karar verilmiş, aynı Dairenin … sayılı ilamı ile davalı … … vekilinin karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiştir.
Bozmaya uyularak yürütülen yargılama neticesinde Mahkememizin …. sayılı kararı ile
davalılar … ile … … arasındaki tasarruflar dışındaki tasarruflar hakkında mahkememizce verilen 06/11/2013 tarih … sayılı karar hakkındaki temyiz itirazları reddedildiğinden bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davalılardan …’ün … … ‘e ilişkin tasarruflar hakkındaki davanın kabulü ile …. nolu dublex meskenin 14/01/2009 tarihli … yevmiye numaralı resmi senet ile … tarafından … … (…) ‘e devrine dair , …. nolu konutun 09/01/2009 tarihli … yevmiye numaralı resmi senet ile … tarafından … …’e (…) devrine dair tasarrufların … Esas sayılı dosyasındaki alacak ve ferilerine yetecek tutarda iptaline karar verilmiş, kararın davalı … … ve davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine … Sayılı ilamı ile davalı … …’in sair temyiz itirazlarının reddine, “…….Somut olayda tapu kayıtlarından dava konusu … nolu gayrımenkulün davadan önce 11/09/2009 tarihinde dava dışı …’ya devredildiği anlaşılmıştır. Mahkemece ilgili … dava konusu gayrımenkulü satın alan 4. kişinin kim olduğunun ve adres bilgilerinin tespit edilmesi, davacı alacaklı tarafından 4. kişi konumundaki kişinin kötü niyetli olduğunun ileri sürülmesi halinde adı geçenin davaya dahil edilip edilmeyeceği hususunda seçimlik hakkının hatırlatılması, davaya dahil ettiği takdirde 4.kişiye tebligat yapılarak taraf teşkilinin sağlanması, aksi halde üçüncü kişi … … yönünden davanın tazminata dönüştüğü kabul edilerek tarafların iddia ve savunmaları dinlenip, delilleri toplandıktan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, iş bu gayrımenkul yönünden yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle davacı vekilinin ve davalı … … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyulmasına karar verilmiş, bozma ilamı doğrultusunda dava konusu … nolu taşınmaza ilişkin tapu kaydı celbedilmiş ve taşınmazın 11/09/2009 tarihinde dava dışı …’ya devredilmiş olması nedeniyle davacı vekiline taşınmazı satın alanın davaya dahil edilip edilmeyeceği hususunda beyan bulunmak üzere süre verilmiş, davacı vekili 21/11/2022 tarihli dilekçesi ile taşınmazı devralan 4. kişinin davaya dahil edilmemesini, bu taşınmaz bakımından davanın tazminat davasına dönüştürülmesini talep ettiklerini beyan etmiştir.
İddia ve savunma, toplanan deliller, alınan bilirkişi kök ve ek raporu ile … bozma ilamları ile tüm dosya kapsamına göre; davalı … …’in borçlu …’ün karısı olduğu, İİK’nın 278/III-1 maddesi uyarınca bu tasarrufların bağışlama niteliğinde sayılarak iptale tabi olduğunun öngörüldüğü, dolasıyla bu davalılar arasındaki tasarrufların iptaline karar verilmesi gerektiği, ancak dava konusu … nolu gayrımenkulün davadan önce 11/09/2009 tarihinde dava dışı …’ya devredildiği, davacı vekilince dava dışı …’nın kötüniyetli olduğu yönünde bir iddianın ileri sürülmediği, adı geçenin davaya dahil edilmesinin talep edilmediği ve söz konusu taşınmaz yönünden davaya tazminat davası olarak devam edilmesinin talep edilmesi karşısında, bilirkişi kurulunun 19/02/2013 havale tarihli ek raporu ile belirlenen taşınmazın elden çıkardığı tarihlerdeki değeri 250.000,00 TL’nin davacının alacağının daha fazla olmadığı da gözetilerek …. sayılı takip dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak ve tahsilde tekerrür olmamak üzere davalı … …’den tahsili ile davacıya ödenmesine, davalılar … ile … … arasındaki tasarruflar dışındaki tasarruflar hakkında mahkememizce verilen 06/11/2013 tarih ve …. sayılı karar hakkındaki ve … ile … … arasındaki tasarruflardan …. nolu dublex meskenin 14/01/2009 tarihli … yevmiye numaralı resmi senet ile … tarafından … … (…) ‘e devrine dair tasarrufların … Esas sayılı dosyasındaki alacak ve ferilerine yetecek tutarda iptaline dair Mahkememizin 10/11/2015 tarih ve…. sayılı kararı hakkındaki temyiz itirazları reddi ile kesinleştiği anlaşılmakla bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davalılar … ile … … arasındaki tasarruflar dışındaki tasarruflar hakkında mahkememizce verilen 06/11/2013 tarih ve …. sayılı karar hakkındaki ve … ile … … arasındaki tasarruflardan … nolu dublex meskenin 14/01/2009 tarihli … yevmiye numaralı resmi senet ile … tarafından … … (…) ‘e devrine dair tasarrufların … Esas sayılı dosyasındaki alacak ve ferilerine yetecek tutarda iptaline dair Mahkememizin 10/11/2015 tarih ve …. sayılı kararı hakkındaki temyiz itirazları reddedildiğinden bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davalılardan …’ün … …’e …. nolu konutu 09/01/2009 tarihli … yevmiye numaralı resmi senet ile devrine dair tasarruf hakkındaki davanın kabulü ile, bu taşınmaza ilişkin davanın bedele döndüğü anlaşılmakla, taşınmazın davalı … … tarafından elden çıkarıldığı tarih olan 11/09/2009 tarihindeki değeri 250.000,00 TL nakdi tazminatın, …. sayılı takip dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak ve tahsilde tekerrür olmamak üzere davalı … …’den tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 17.077,50 TL karar ve ilam harcının davalılar … ve … …’den müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına (Bozma öncesi yazılan 22/06/2017 tarihli harç tahsil müzekkeresinin dikkate alınmasına),
4-Davacı tarafından bozma öncesi yapılan 374,1 TL posta masrafı ve bozma sonrası yapılan 161,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 535,60 TL yargılama giderinin … ve … …’den müteselsilen tahsili davacıya verilmesine,
5-Davalılarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi üzerinden hesap ve takdir edilen 38.000,00 TL vekâlet ücretinin … ve … …’den müteselsilen tahsili davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının ve delil avansının kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı Davalıların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde … temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/06/2023

Katip …. Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır