Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/487 E. 2023/685 K. 18.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/487 Esas
KARAR NO : 2023/685

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – ….
VEKİLİ : Av. … -…

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/07/2022
KARAR TARİHİ : 18/10/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı …. Tic. Ltd. Şti. İle davalı tarafından “…” kapsamında 18.08.2021 tarihli ve 171.610,17 TL + KDV bedelli sözleşme
imzalandığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin “Sözleşme Bedeli ve Ödeme Şekli”
başlıklı 4. maddesinde sözleşme bedelinin hangi koşul ve şartlar dahilinde ve hangi tarihlerde
ödeneceğinin düzenlendiğini, buna göre taraflarca sözleşme bedelinin; 100.000,00 TL kadar
kısmının …. seri numaralı ve 25.12.2021 vadeli çek ile, 62.500,00 TL kadar kısmını cihazların
teslim edilmesini takip eden 2 gün içerisinde verilecek 30.12.2021 tarihli çek ile, 40.000,00 TL
kadar kısmının ise cihazların montajlarının bitirilip, devreye alıma hazır olarak kontrollük makamı
ve idareye teslim edilmesine müteakip 3 gün içerisinde (veya en geç 15.09.2021 tarihinde)
verilecek 40.000,00 TL tutarında 30.12.2021 vadeli çek ile ödeneceğinin kararlaştırıldığını,
bu kapsamda davalı tarafça sözleşme bedelinin 162.500,00 TL kadar kısmının davacı şirkete
ödenmişse de sözleşme bedelinin bakiye kalan 40.000,00 TL kadar kısmının ödenmediğini, bu
kapsamda taraflar arasında ki toplam 40.000,00 TL tutarındaki alacağın ödenmesi bir çok defa talep
edilmişse de davalı tarafından davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine davalı
(borçlu] aleyhine … Esas numaralı dosyası ile 40.000,00
TL asıl alacak ve 172,60 TL takip öncesi faiz olmak üzere toplam 40.172,060 TL tutarında icra
takibine girişildiğini ve ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğini, davalı tarafın itirazı üzerine …. takibin durdurulmasına karar verildiğini belirterek davanın kabulü ile borçlunun …. Esas
sayılı dosyası yapmış olduğu itirazının iptalini, takibin devamına karar verilmesini, asıl alacağın
%20 oranından az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın, davalı
aleyhine 40.000,00 TL asıl alacak ve 172,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 40.172,00 TL
alacak iddiasıyla … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi
başlattığını, davalının iddia edildiği gibi bir borcu bulunmaması sebebiyle taraflarınca süresinde
itiraz edildiğini,
iddia edilen borcun varlığı davacı tarafça “…” kapsamında taraflar arasında imzalanan 18.08.2021 tarihli sözleşmeye
dayandırıldığını ancak, tarafların usulüne
uygun tutulmuş ticari defter ve kayıtları incelendiğinde davacının sözleşme ile yükümlendiği işi tam
ve eksiksiz olarak yerine getirmediğinin görüleceğini, bu hususta, davalı şirketin …. . Noterliği’ nin 22.02.2022 tarih …. yevmiye nolu
ihtarnamesini keşide ederek davacı tarafa sözleşmeye konu ürünlerin tesliminde eksiklikler
bulunduğunu ve ürünlerin montaj ile devreye almaya işlemlerinin yapılması gerektiği hususunun
ihtar edildiğini ancak, davacı yanın kendisine gönderilen ihtara rağmen sözleşme ile yükümlendiği
işlerini tamamlamadığını, özellikle 24000’lik 3 adet nem alma cihazı(nem bariyeri) VRF sistemi
içine entegre etmediğini, davalı ile idare arasında akdedilen sözleşmenin cezai şart ve gecikme
cezası hükümlerinin uygulanmasına sebebiyet verdiğini,
bununla birlikte, borçlu borcun olmadığını iddia ettiğine göre yokun ispatı mümkün
olmadığından kural olarak ispat yükünün alacaklıya ait olduğunu, zira hukuki ilişkinin varlığının
ispat yükünün alacaklıda olduğundan alacaklı hukuki ilişkinin yani borcun varlığını kanıtlamak
durumunda olduğunu, Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen ve faturalara süresi içinde itiraz
edilmezse, içeriğinin kabul edilmiş sayılacağına ilişkin karine adi karine olduğunu,
somut olay bakımından ispat külfeti alacaklı/davacı da olduğundan, mal teslimi ile
yükümlenilen işin tam ve eksiksiz şekilde ifa edildiğinin ve buna karşın ilgili bedellerin
ödenmediğini ispat etmesi gerektiğini, davacı tarafından düzenlenen faturaya davalının süresinde
itiraz etmemesine dayanarak salt bu gerekçe ile davalının borcu olduğu iddiasının hakkaniyetli
olmadığını, neticeyle davalının alacaklı iddiasında olan davacı tarafa, icra takibinde bahsedilen
miktarlarda borcu bulunmadığını, haksız ve hukuka aykırı işbu davanın reddine karar verilmesini
talep etmiştir.
Dava, taraflar arasında imzalanan eeser sözleşmesine dayalı cari hesaba dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava konusu … sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; davacı şirket tarafından davalı şirket hakkında 40.000,00 TL asıl alacak ve 172,60 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 40.172,60 TL cari hesap alacağına dayalı olarak başlatılan icra takibinin davalının itirazı ile durması üzerine itirazın iptali talebiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra davacının ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla talimat mahkemesi aracılığıyla alınan bilirkişi raporunda özetle; davalının ekte bir örneği sunulan (…. ) belgelerden de anlaşılacağı üzere davacıya 40.000,00.-TL ana para cari hesap borcunun bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce alınan ve davalının ticari defterleri incelenmek suretiyle tanzim edilen bilirkişi raporunda özetle; davacı şirket ticari defter ve kayıtlarına göre davacı şirket tarafından davalıya
düzenlenen, dava ve takip konusu yapılan 1 adet toplam 202.500,00.-TL tutarında ki
faturanın davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğu akabinde, davalı şirketçe davacıya 2
adet ödeme karşılığında toplam 162.500,00.-TL tutarında ödeme yapıldığı ve buna göre,
davacı şirketin (11/01/2022 Takip Tarihi) itibari ile (202.500,00 – 162.500,00)= 40.000,00.-
TL tutarında davalı şirketten alacaklı olduğu,
davalı şirket ticari defter ve kayıtlarına göre ise; (Talimat Yolu ile alınan bilirkişi
raporuna göre) davalının ekte bir örneği sunulan (Defteri Kebir-Muavin Defter ve BA)
belgelerden de anlaşılacağı üzere davacıya 40.000,00.-TL ana para cari borcunun
bulunduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
İddia ve savunma, toplanan deliller, hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki eser sözleşmesine dayalı cari hesap alacağının tahsili amacıyla eldeki dava açılmış olup, davalı, davacının yükümlülüklerini tam ve eksiksiz yerine getirmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İtirazın iptali davasında ispat yükü kural alarak davacı üzerinde olup, alacağın varlığı ve miktarını ispat etmelidir. Alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirilmesi sonucunda, taraflar arasındaki uyuşmazlık davalının davacıya 40.000,00 TL borcunun bulunup bulunmadığına ilişkin olup, gerek davalının ticari defterlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen raporda gerekse de davacının ticari defterlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen raporda davalının davacıya 40.000,00 TL borcunun bulunduğu tespit edilmiş olup davalı tarafça düzenlenen raporlara da itiraz edilmemiştir. Bu haliyle davacının icra takibinde talep ettiği asıl alacak miktarı yönünden davanın haklı olduğu, ancak davalının takip tarihinden önce temerrüde düşürüldüğü iddia ve ispat olunmadığından takipte yer alan işlemiş faiz talebinin haksız olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş,alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiği ve likit olmadığı için icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulüne, davalının …. sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptaline, takibin 40.000,00 TL asıl alacak üzerinden ve takip talebindeki şartlarla devamına,
-İcra inkar tazminat talebinin reddine,
-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 2.732,40 TL harçtan peşin alınan 485,19 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.247,21 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 172,60 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 485,19 TL peşin harç olmak üzere toplam 565,89 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 252 TL posta masrafı ve 2.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.252,00 TL yargılama giderinden kabul oranına göre hesaplanan 2.242,32,00 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan her hangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince …. bütçesinden karşılanacak olan 1.560,00 TL arabuluculuk giderinin red/ kabul oranına göre hesaplanan 1.553,29 TL’sinin davalıdan, 6,71 TL’sinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
9-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde …. Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/10/2023