Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/481 E. 2023/672 K. 17.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/481 Esas – 2023/672
T.C.
ANKARA
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/481
KARAR NO : 2023/672

GEREKÇELİ KARAR
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
DAVACI VEKİLİ : AV. ….

DAVALI :….
DAVALI VEKİLİ : AV. ….
DAVA : İtirazın iptali
DAVA TARİHİ : 04/07/2022
KARAR TARİHİ : 17/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/10/2023

Davacı tarafından davalı hakkında açılan itirazın iptali davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda ;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle … karayolu genişleme çalışması sırasında kazı yapan davalının davacıya ait …. bar işletme basıncı bulunan 6″ çelik boruyu kopardığını, hasarın giderilmesi için düzenlenen faturaya davalının süresinde itiraz etmediğini, bu alacağın tahsili için …. Esas nolu dosyasında başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP ;
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle davanın 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmadığını, alacağın zamanaşımına uğradığını ve dava konusu zararın davalı veya davalı firmanın çalışmalarından kaynaklı olarak meydana gelen bir zarar olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER ;
… Esas nolu dosyasında davacı tarafından davalı hakkında 08/12/2020 tarihinde 80.533,86 TL 10/09/2020 tarihli fatura bedeli ile 1.963,70 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 82.497,56 TL alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili talebi ile icra takibi başlatılmış, ödeme emri davalıya 08/06/2021 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı vekili borca ve tüm ferilerine itiraz etmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde 23/08/2020 tarihli Doğalgaz Hatlarına Verilen Hasar Tespit Tutanağı başlıklı belge sunmuş, bu belgede “Alınan ihbar üzerine … yolu … mevkiinde… bağlı olarak çalışma yapan yüklenici firma … İnşaat kazı (menfez) çalışması sırasında 6″ çelik hat doğalgaz borusuna hasar verilmiştir. Kazı herhangi bir bilgi verilmeden yapılmıştır” yazıldığı, belgeyi davacı ile davalı adına iki kişinin imzaladıkları görülmüştür.
Bilirkişi … 02/01/2023 tarihli raporunda dava konusu kazının herhangi bir bilgi verilmeden yapılmadığı hususu da gözetildiğinde takdiri mahkemeye ait olmak üzere meydana gelen hasardan davalının sorumlu olduğunun düşünüldüğünü, davacının dosyaya asıl alacak talebiyle ilgili olarak hiçbir hesap ve belge sunmadığını, davacının davalıdan talep edebileceği alacak tutarı hakkında bir değerlendirme yapılamadığını bildirmiştir.
Davacı 17/03/2023 tarihinde dava konusu hasara ilişkin belgeleri sunmuş, bu belgelerin hasar onarım giderleri belgesi, hasar onarım giderleri başlıklı bir belge ve çeşitli fiş ile faturalar olduğu görülmüştür.
… 24/07/2023 tarihli cevabi yazı ekinde davalının kendisine hitaben yazdığı yazının bir örneğini göndermiştir.
Bilirkişi … …/06/2023 tarihli ek raporunda … karayolundaki yol genişletme işinin yapılması sırasında davalının (…. arasındaki bölümde) davacı şirketin bilgisi dışında yapmış olduğu kazıda davacı şirketin işlettiği … bar işletme basıncı bulunan 6 inç çapındaki boruyu kopartıp davacıyı zarara uğratması nedeni ile davacının maruz kaldığı zararını davalıdan isteyebileceğinin düşünüldüğünü, davacı şirketin alacak talebi olarak ileri sürdüğü KDV dâhil 80.533,86 TL’na ilişkin gerekli açıklamaların yapılmasına ihtiyaç duyulduğuna işaret edilmiş olduğunu, davacının alacak talebindeki miktar, KDV dâhil 80.533,86 TL olup kök rapordan sonra davacının bölge müdürü …’ın dosyaya sunduğu 13/03/2013 tarih ve … yazısı ekindeki belgelerin incelenmesi sonucunda davacının davalıdan talep edebileceği tutarın KDV dâhil 40,427,20 TL olabileceğinin düşünüldüğünü bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ;
Dava, davacı şirkete ait çelik boruya davalı tarafından kazı yapılması sırasında zarar verdiği iddiası ile düzenlenen hasar tespit tutanağı ve faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali davasıdır.
Türk Medeni Kanununun 6. maddesine göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddesine göre “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.”.
İspat yükü ilk önce kural olarak davacıya düşer, davacı davasını dayandırdığı olguları ispat etmelidir.
Davacı … Esas nolu dosyası ile davalı hakkında 08/12/2020 tarihinde 80.533,86 TL 10/09/2020 tarihli fatura bedeli ile 1.963,70 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 82.497,56 TL alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili talebi ile icra takibi başlatmış, davalı süresi içinde borca ve ferilerine itiraz ederek icra takibinin durdurmuş, davacı İcra ve İflas Kanununun 67. maddesinin 1. fıkrasındaki süre içinde itirazın iptalini talep etmiştir.

Davacı vekili 23/08/2020 tarihli Doğalgaz Hatlarına Verilen Hasar Tespit Tutanağı başlıklı belgeyi sunarak davalının … karayolu genişleme çalışması sırasında kazı yaparken davacıya ait … bar işletme basıncı bulunan 6″ çelik boruyu kopardığını ileri sürmüş, hasar bedeli olarak davalı adına düzenlediği fatura bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine davalının itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiş, delil olarak icra dosyasına, dava dilekçesine ekli belgelere, tarafların ticari defterlerine, bilirkişi incelemesine ve yemine dayanmıştır. Davalı ise davanın 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmadığını, alacağın zamanaşımına uğradığını ve dava konusu zararın davalı veya davalı firmanın çalışmalarından kaynaklı olarak meydana gelen bir zarar olmadığını savunmuştur.
Davacı davalının boruya zarar vermesi vakıasına dayanarak haksız fiilinden dolayı alacak hakkının doğduğunu ileri sürmüş, davalı vakıayı inkar etmiştir.
Davacının delil olarak dayandığı icra dosyası getirtilmiş, dava dilekçesine ekli belgeler ve dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi 23/08/2020 tarihli Doğalgaz Hatlarına Verilen Hasar Tespit Tutanağı başlıklı belgede yazılı olan dava konusu kazının herhangi bir bilgi verilmeden yapılmadığı hususu da gözetildiğinde takdiri mahkemeye ait olmak üzere meydana gelen hasardan davalının sorumlu olduğu görüşünü bildirmiştir.
Davacı davalının haksız fiilinden dolayı alacak hakkının doğduğunu iddia ettiğinden ispat yükünün davacıya düşmesi, ispat yükü kendisine düşen davacının toplanan delillerinin dava konusu boruya zarar verilmesi vakıasında boruya zarar verenin davalı olduğunu göstermemesi, dava dilekçesine ekli 23/08/2020 tarihli Doğalgaz Hatlarına Verilen Hasar Tespit Tutanağı başlıklı belgede belgeyi davalı adına imzalanmasının yazılı olmasının davalı vakıayı inkar ettiğinden davalının dava konusu vakıayı ispatlamaması, aynı sebepler ile bilirkişinin 23/08/2020 tarihli Doğalgaz Hatlarına Verilen Hasar Tespit Tutanağı başlıklı belgede yazılı olan dava konusu kazının herhangi bir bilgi verilmeden yapılmadığı hususu da gözetildiğinde takdiri mahkemeye ait olmak üzere meydana gelen hasardan davalının sorumlu olduğu görüşüne değer verilmesinin olanaklı olmaması, davacı delil olarak tanık deliline dayanmadığından dava konusu vakıa ile ilgili olarak tanık dinlenilememesi, faturaya süresinde itirazı edilmemesinin dava konusu vakıanın ispatlandığını göstermemesi, davacı yemin deliline dayanmakla birlikte Türk Ceza Kanununun 151. maddesine göre mala zarar verme suçu ancak kasıtlı olarak işlenmesi olanaklı olmakla birlikte dayanılan delillere göre vakıa ile ilgili olanak kanaat verici delil toplanamadığından dava konusu vakıada boruya zarar verilmesinin kasıtlı mı yoksa taksirli mi gerçekleştirildiğinin tespit edilememesi dolayısı ile Hukuk Muhakemeleri Kanununun 226. maddesinin 1. fıkrasının c bendi gereğince dava konusu vakıanın yemine konu olamayacak vakıalardan olması nedenleri ile davacı dava konusu boruya zarar verilmesi vakıasının davalı veya hukuken eylemlerinden davalının sorumlu kişi veya kişiler tarafından gerçekleştirildiğini ispatlayamadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu 2023 yılı Harçlar Tarifesinin 1 sayılı Yargı Harçları Tarifesinin A,III/2-a maddesi gereğince alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan 996,37 TL peşin harçtan mahsubu ile fazla alınan 726,52‬‬ TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde Harçlar Kanununun 31. maddesi gereğince davacıya GERİ VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 326. maddesinin 1. fıkrası gereğince kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından yapılan 1 adet vekalet harcı 11,50 TL ve 1 adet vekalet pulu 18,… TL olmak üzere toplam 29,65 TL yargılama giderinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 326. maddesinin 1. fıkrası gereğince davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça yatırılan avansın kullanılmayan kısmının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra İADESİNE,
6-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Kanununun 168. maddesinin son fıkrası gereğince hüküm verildiği tarihte geçerli olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinin 1. fıkrasına göre tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenen ücretin tarifenin ikinci kısmındaki maktu ücretin altında kalması göz önünde bulundurularak hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Arabuluculuk bürosu tarafından yapılıp … tarafından karşılanan, dava dilekçesine ekli arabuluculuk son tutanağı Uyap’a eklenerek arabulucuya ödenen ücret belirlenemediğinden tarifeye göre en düşük ücret olan 660,00 TL arabuluculuk giderinin Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. ve 14. fıkraları gereğince göre davacıdan alınarak Hazine’ye gelir KAYDINA,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341. maddesinin 1. fıkrasının a bendi ve 345. maddesinin 1. fıkrası gereğince gerekçeli kararın tebliğinden başlayarak iki haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile …. Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.17/10/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza