Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/480 E. 2022/721 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/480 Esas
KARAR NO : 2022/721

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 04/07/2022
KARAR TARİHİ : 08/12/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 23/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı kooperatifin 30/04/2006 tarihinden 19/06/2022 tarihine kadar yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptıklarını, 2021 yılı olağan genel kurul toplantısında yeni yönetim kurulu seçiminin yapılması akabinde 3 nolu gündem maddesine istinaden yönetim kurulunun ibra edilmemesi yönünde dava konusu kararın tesis edildiğini, müvekkillerinin yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptıkları dönemde davalı kooperatifin içinde bulunduğu hukuksal sorunlar nedeniyle inşaata devam edilemediğini, müvekkillerince sadece davalı kooperatifin dava ve icra takipleriyle uğraşıldığını, davalı kooperatif tarafından açılan tapu iptal ve tescil davasının lehe sonuçlanması yönünde faaliyette bulunulduğunu, hiçbir davalı kooperatif üyesinin aidat ödenmediğini, bütün dava ve icra takiplerinin masrafı ile yapılması zorunlu olan diğer rutin giderlerin tamamının müvekkillerinden Av. … tarafından karşılandığını, yönetim kurulunun ibra edilmemesi yönündeki kararın yasal ve mantıksal hiçbir dayanağı bulunmadığını ileri sürerek davalı kooperatifin 19/06/2022 tarihinde yapılan 2021 yılı olağan genel kurul toplantısının 3 nolu gündem maddesine istinaden tesis edilen yönetim kurulunun ibra edilmemesine ilişkin kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı usulüne uygun tebligata rağmen cevap vermemiştir.
Dava, davalı kooperatifin 19/06/2022 tarihli genel kurul toplantısının “yönetim kurulunun ibra edilmemesine” dair karanın iptali istemine ilişkindir.
Ankara Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nden celbedilen belgelerin incelenmesinde; davacıların dava konusu genel kurul tarihinde davalı kooperatifin yönetim kurulu üyesi oldukları, 19/06/2022 tarihinde gerçekleştirilen genel kurul toplantısına ilişkin toplantı tutanağının 3. maddesinde “…Oylama sonucu Yönetim Kurulu oy çokluğuyla ibra edilmedi ve Denetim Kurulu raporu oy çokluğuyla kabul ve ibra edildi…” yönünde karar alındığı anlaşılmıştır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesi uyarınca, genel kurulda alınan kararların, yasaya, anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğu iddiasıyla, toplantıda bulunan ortaklar ret oyu kullanıp, alınan kararlara muhalif kalarak, keyfiyeti tutanağa geçirdikten sonra kararın iptali için toplantıyı kovalıyan günden başlamak üzere bir ay içinde dava açabilir. Yönetim kurulunun ibra edilmemesine ilişkin genel kurul kararı tek başına henüz uygulanabilir bir karar değildir. Zira, böyle bir karara dayanılarak ortaklık adına sorumluluk davası açılabilmesi mümkün değildir. Bunun için, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 98. maddesi yollaması ile kooperatiflerde de uygulanması gereken TTK’nın 341. maddesi hükmüne göre, genel kurulun dava açılmasına özel olarak karar vermesi gerekir. Sadece bu karar, sorumluluk davasının dayanağı durumundadır. Bu itibarla, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmemelerine ilişkin bir genel kurul kararının iptalini, haklarında sorumluluk davası açılması yönünde alınmış genel kurul kararı bulunmadan önceki bir aşamada dava edebilmeleri mümkün değildir (Aynı yönde Yargıtay 23. HD’nin 2014/4240 E.-2015/290 K. Sayılı, 2006/6121 E.-2019/4069 K. sayılı ilamları). İbra edilmeme kararına bağlı olarak açılmış bir sorumluluk davasının mevcut olması halinde, yöneticilerin ibra edilmeme kararının, toplantı ve karar nisabına aykırılık gibi şekli nedenlerle yokluğunun tespitini hemen dava edebilme hakları var ise de, esasa ilişkin iptal nedenlerinin açılmış sorumluluk davasında değerlendirilecek olması karşısında, ibra edilmeme kararının esasa ilişkin nedenlerle iptali davasını açmakta hukuki yararlarının bulunmadığının kabulü gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, genel kurul toplantısının yapıldığı tarihte yönetim kurulu üyesi olan davalıların kişisel haklarını etkileyecek kararlar bakımından toplantıya katılma ve karşı oy kullanarak muhalefetini tutanağa geçirme koşulu aranmaksızın dava açabilecekleri, ne var ki, davalılar hakkında sorumluluk davası açılması yönünde alınmış bir genel kurul kararı bulunmadığı, davacıların toplantı ve karar nisabına aykırılık gibi şekli nedenlerle değil, esasa ilişkin iptal nedenleri ileri sürerek eldeki davayı açtıkları, esasa ilişkin iptal nedenlerinin sorumluluk davasında değerlendirilebileceği, yönetim kurulunun ibra edilmemesine ilişkin genel kurul kararının tek başına uygulanabilir bir karar olmadığı anlaşılmakla davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle HMK’nın 114/1-h ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine,
2-Peşin harç karar ve ilam harcını karşıladığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerilerinde bırakılmasına,
4-HMK 333 maddesi uyarınca yatırılan gider avansında kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesinden sonra davacılara iadesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/12/2022

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı