Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/456 E. 2023/112 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/456 Esas – 2023/112
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/456 Esas
KARAR NO : 2023/112

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 23/06/2022
KARAR TARİHİ : 02/03/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde; 02/07/2013 yılında …Turizm İnş. Taah. Tic. Ltd. Şti’nin resmi olarak ticari faaliyetine başladığını, şirketin son yılda maddi imkansızlıklarla karşılaşması nedeniyle 06/02/2015 tarihinde beyannamelerini veremediğini ve sermaye yenilemesi yapılamadığını, şirketin tasfiye sürecine girmediğini, tasfiye ticari faaliyetinin son bulmadığını, beyannamelerinin üst üste verilmemesi nedeniyle Hitit Vergi Dairesi tarafından resen terkin işlemi yapıldığını ve Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün resen kapatıldığına dair yayında bulunduğunu, şirkete resen terkin edildiğine dair herhangi bir bildirimde bulunulmadığını, bildirimde bulunulmaması nedeniyle Ankara Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün hatalı işlemi bulunduğunu, şirket üzerinde işletme ruhsatı bulunduğunu, işletme ruhsatının şirketin hak ve alacakları ile beraber başka bir şirkete devrinin gerçekleştirilmesi nedeniyle tasfiye edilmediğini, resen terkin bildiriminde bulunulmadığını, şirketin hak kaybına uğramaması adına tüzel kişilik hakkına tekrardan kullanabilmesi ve ticari faaliyetine devam etmesi için yeniden ticaret siciline tescilinin yapılması gerektiğini beyanla şirketin ticaret sicile tesciline, ticari faaliyetlerinin canlandırılması ile şirketin üzerine kayıtlı işletme ruhsatını ve şirketin devri için karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü cevap dilekçesinde; 95765 sicil numaralı …Turizm İnşaat Taahhüt Ticaret Limited Şirketi’nin geçici 7. maddedeki usule uygun olarak resen terkin edildiğini, TTK’nın Geçici 7. maddesinin 4. fıkrasının a bendi uyarınca 03/07/2014 tarihinde çıkartılan tebligatın iade taşınmış notuyla iade olunduğunu, ihtarın 07/07/2014 tarih 8606 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiğini, süresi içerisinde başvurulmadığı için 06/02/2015 tarih ve 8753 sayılı TTSG’de yapılan ilan ile sicilden re’sen terkin edildiğini, Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/639 E sayılı dosyasının açık durumda olduğunu, işbu davanın açılmasında dayanılacak herhangi bir hukuki sebep olmadığı gibi davanın açılmasında davacının hukuki yararı da olmadığını, silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasının istenebileceğini, hak düşürücü süre sebebiyle davanın reddi gerektiğini, müdürlüğün yasadan doğan zorunlu hasım olması ve davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine, aktif husumet yokluğu, hak düşürücü sürenin geçirilmesi ve aynı davanın daha önceden açılmış ve halen görülmekte olması sebebiyle davanın usulden reddine, ek tasfiyeye karar verilmesi halinde TTK’nın 547/2 maddesi uyarınca tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini beyan etmiştir.
Dava, ticaret sicilinden terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkindir.
Davalı her ne kadar derdestlik ve aktif dava ehliyeti yönünden itirazda bulunmuş ise de; Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/639 E.-2022/196 K. sayılı dosyasında davacının …Turizm Tic. Ltd. Şti olduğu, eldeki davanın ise şirket ortağı … tarafından açıldığı ve taraflarının aynı olmadığı anlaşılmakla itirazın reddine karar vermek gerekmiştir.
Ticaret Sicil Müdürlüğünün 27/06/2022 tarihli cevabi yazısında ihyası istenen “…Turizm İnşaat Taahhüt Ticaret Limited Şirketi”nin 95765 no ile ticaret sicilinde kayıt olduğu, sermayelerini 6102 sayılı TTK da belirlenen asgari tutarlara yükseltmedikleri tespit edilen ve kendilerine yapılan ihtar ve 07/10/2013 tarih, 8420 sayılı ve 07/07/2014 tarih, 8606 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanan ilanlar ile 6552 sayılı Kanunun 134. maddesi ile 6102 sayılı Kanunun geçici 10. maddesinde belirlenen sürede sermayelerini asgari tutara yükseltmeyen şirketin 03/02/2015 tarihinde kaydının Ticaret Sicilinden re’sen silindiğinin tescil edildiği ve Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 06/02/2015 tarih ve 8753 sayısında ilan edildiği bildirilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7. maddesi gereğince; 01/07/2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılacak olup, anonim ve limited şirketler 559 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlük tarihinden önce veya 01/07/2015 tarihine kadar münfesih olmaları, Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurala tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle re’sen terkin edilebilecektir. Ticaret Sicil Müdürlüklerince kapsam dahilideki şirketlere bir ihtar gönderilecek olup bu şirketler tasfiye memuru bildirmeleri halinde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirilmediği taktirde şirketlerin unvanı ise ticaret sicilden re’sen silineceği, ancak şirketin devam eden davasının bulunması halinde bu madde hükmünün uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını talep edebilecektir.
Mahkememizce, davalı Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılarak ihyası istenen şirketin 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca hangi sebeple münfesih olduğu veya sayılması gerektiğine ilişkin şirkete ya da temsilcilerine yapılan ihtar ve tebliğe ilişkin belgelerin çıkartılarak gönderilmesinin istendiği, Ticaret Sicil Müdürlüğünce gönderilen cevabi yazı ve ekindeki belgelerde, tebligatın 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinin 4/a fıkrası gereğince davalı şirket adresine çıkartıldığı, 03/07/2014 tarihli ihtarın ‘Taşınmış” gerekçesiyle iade edildiği, şirket temsilcisine herhangi bir ihtar gönderilmediği, infisah sebebinin ”sermayelerini öngörülen tutara çıkarmadığından” olduğu, 03/02/2015 tarihinde şirketin re’sen sicilden terkin edildiği bildirilmiştir.
6102 sayılı TTK’nın Geçici 7. maddesinin 15. bendine göre, “Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” hükmü yer almakta ise de; gerçekleşen somut olayda, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesinin 1-4.a ve 11.bentleri uyarınca terkin işlemi öncesinde yapılması öngörülen ihtarın öncelikle şirkete ya da yetkilerine tebliğ edilmesi gerekirken doğrudan Ticaret Sicil Gazetesinde ilan suretiyle yapılan ihtarın usule aykırı olduğu, buna göre dava konusu ihyası istenen şirketin terkin işleminin hukuka uygun olmadığı anlaşılmıştır.
Eldeki dava ihyası istenen şirketin sicilden re’sen terkin edildiği 03/02/2015 tarihinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra 23/06/2022 tarihinde açılmış ise de; terkin işlemi TTK’nın geçici 7. maddesinde belirtilen prosedüre uygun olarak yapılmadığından usulsüz terkin işlemi sebebiyle Yasada öngörülen 5 yıllık hak düşürücü sürenin somut olayda uygulanması mümkün görülmemiştir.
Somut uyuşmazlıkta, sicilden kaydı silinen şirket ortağı tarafından şirkete ait aracın tasfiyesi amacıyla ihyası talep edildiğinden, TTK’nın geçici 7/15 maddesine göre ihya istemekte hukuki yararı bulunmaktadır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 547/2. maddesi “Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiyesi için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükmünü haiz olup, ihyası istenen şirkete ait aracın tasfiyesi istendiğinden TTK’nın 547/2. maddesi uyarınca davacı …’ün tasfiye memuru olarak atanmasına, davacı vekilince 24/11/2022 tarihli celse yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını bildirmiş olması nedeniyle yargılama giderlerinin davacı üzerinden bırakılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM ; Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davanın kabulüne, Ankara Ticaret Sicil Müdürlü’nün 95765 sicil nosunda kayıtlı iken sicilden terkin edilen “…Turizm İnşaat Taahhüt Ticaret Limited Şirketi”nin tasfiye ile sınırlı olmak üzere ihyasına,
-Tasfiye Memuru olarak …’ün (TC: …….) atanmasına,
-Tasfiye Memuruna takdiren ücret tayinine yer olmadığına,
2-Karar kesinleştiğinde kararın bir örneğinin tescil ve ilan için Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne gönderilmesine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Talep olmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı şirket temsilcisi ve davacı vekilinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/03/2023