Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/415 E. 2022/672 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/415 Esas – 2022/672
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/415 Esas
KARAR NO : 2022/672

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/10/2013
KARAR TARİHİ : 17/11/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 25/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında “Sistem Kullanım Anlaşması” ve ”İletim Sistemi Kullanım Anlaşması” imzalandığını, davalı …’ın hatalı ölçümlere dayalı olarak müvekkili hakkında ceza faturaları tanzim ettiğini, davalının ceza faturası dayanağı çizelgesinde gösterilen ihlalin gerçekleşmediğini, ihlal gerçekleşmiş olsa bile “Sistem Kullanma Anlaşmasının“ cezai şartlar başlıklı 10. maddesine göre ihlalin …’ın uyarısına rağmen uyarıda belirtilen süre içinde sona erdirilmemesi halinde ceza tahakkuk ettirilebileceğini ileri sürerek, dava konusu 1.124.966,99 TL tutarlı 26 adet faturadan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; ceza faturalarının sözleşmeye uygun olarak düzenlendiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dava, davalı tarafça düzenlenen ceza faturasının sözleşmeye aykırı olduğu iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkememizce davanın kısmen kabulü ile davacının toplam 591.999,66 TL faturalar nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair verilen 31/03/2016 tarihli kararın taraf vekillerince temyizi üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 07/11/2019 tarihli ilamı ile bozulmasına karar verilmiş, bozma ilamında; davacının bağlantı anlaşması ve sistem kullanım anlaşması hükümlerine dayalı olarak Ağustos 2012 – Haziran 2013 dönemleri için düzenlenen toplam 602.937,03 TL bedelli 11 adet ceza faturası nedeniyle de borçlu bulunmadığının tespitine, yapılan ödemeler var ise bunların istirdadına hükmedilmesi gerektiğine değinilmiş, Mahkememizce bozma ilamına uyulmak suretiyle verilen 21/01/2020 tarihli davanın kabulüne dair kararın taraf vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin ….. günlü ilamı ile bozulmasına karar verilmiş, bozma ilamında;
” 02/12/2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan, 25/11/2020 tarihli 7257 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 8’inci maddesinin ikinci fıkrasına (ç) bendinden sonra gelmek üzere (d) bendi eklenmiş, buna göre “İletim sisteminin normal işletme koşulları içerisinde işletilmesi ile işletme güvenliği ve bütünlüğü üzerinde risk oluşturan durumlara ilişkin olarak bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerinin takibini yapmak, ihlal durumu tespit edilen tüzel kişilere sistem kullanım anlaşmasında düzenlenen ceza-i şartları ve diğer yaptırımları uygulamak” …’ın görev ve yükümlülükleri arasında gösterildikten sonra 6446 sayılı Kanun’a Ek madde 3 ile “8’inci maddenin ikinci fıkrasının (d) bendinin uygulamasından kaynaklanan uyuşmazlıklar idari yargıda görülür” hükmü eklenmiş, 46. madde ile de Kanun’un yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenmiştir.
Bu bağlamda, 7257 sayılı Kanun ile bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerine ilişkin yaptırım uyuşmazlıklarının idari yargı yolunda görüleceği hükme bağlandığından yargı yoluna ilişkin bu değişikliğin usul hükmü niteliğinde olduğu, derhal ve kesinleşmemiş tüm uyuşmazlıkları da kapsar şekilde uygulanması gerektiği anlaşıldığından 6100 sayılı HMK’nın 114/1-b maddesine göre dava şartı olan “yargı yolunun caiz olmaması” nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilmesi doğru olmamış” gerekçesine değinilmiş, karar düzeltme isteminin reddine dair 11/05/2022 tarihinde karar verilmiştir.
Yüksek Dairenin bozma ilamında değinildiği üzere 7257 sayılı Kanun ile bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerine ilişkin yaptırım uyuşmazlıklarının idari yargı yolunda görüleceği hükme bağlandığından 6100 sayılı HMK’nın 114/1-b maddesine göre yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddine,
2- 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 19.211,64 TL, 25,20 TL ve 19.186,45 TL yenileme harcı ile 23,62 TL ıslah harcı toplamı 38.446,91 harcın mahsubu ile artan ‭‭38.366,21‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 150,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/3 maddesi gereğince davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-HMK’nın 333.mad. gereğince yatırılan gider avansı ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/11/2022