Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/347 E. 2023/29 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/347 Esas – 2023/29
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/347 Esas
KARAR NO : 2023/29

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 16/05/2022
KARAR TARİHİ : 18/01/2023
YAZIM TARİHİ : 17/02/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı …’a ait iş yerinin 19.11.2020 – 19.11.2021 tarihleri arasında geçerli olmak üzere …..numaralı “işler Rayında Kobi Sigorta Poliçesi” ile müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, Sigorta eksperinin hasar sonrası tanzim ettiği rapora göre; …’ye ait şebeke hattında meydana gelen ariza sonucu sızan sular nedeniyle sigortalı iş yerinde dava konusu hasar meydana geldiğini, yine, söz konusu arıza nedeniyle davalı … tarafından düzenlenenarıza takip formunda; “şebeke hat arızası giderildi” ifadesine yer verildiği ve bu şekilde arızanın …’ye ait şebeke hattından kaynaklandığının sabit hale geldiğini, Eksper tarafından hazırlanan rapora göre tespit edilen hasar miktarı olan 4.250,00TL’nin, 18.10.2021 tarihinde sigortalının hesabına ödendiği, yapılan ödemenin akabinde davalıya rücu mektubu gönderildiği, ancak davalı tarafından yapılan başvuruya olumsuz yanıt verildiğini, ilgili kanun hükmü ile su ve kanalizasyon hizmetlerine ilişkin gerekli altyapının davalı idarenin mülkiyetinde olduğu, bu bağlamdadavalı idarenin su ve kanalizasyon altyapılarının salt yapımından değil aynı zamanda bakımı, onarımı ve temizliğinden de bizzat sorumlu olduğunu, İçme suyu hattında meydana gelen sızıntı nedeniyle gerçekleşen zararın, davalı …’nin yapımını, onarımını ve gözetimini üstlendiği hattan kaynaklanması nedeniyle …’nin kusursuz sorumlu olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin 4.250,00TL tutarındaki sigorta bedelini ödeyerek, TTK 1472. ve devamı maddeleri uyarınca sigortalısı yerine geçen ve haklarına halef olduğunu bu doğrultuda müvekkili şirketin, sigortalı iş yerinin gerçek zararını bağımsız ve tarafsızca tanzim edilen ekspertiz raporu doğrultusunda belirlenen hasar bedelini tazmin etmiş olduğundan sigortalısına ödediği sigorta tazminatın davalı yandan rücuen tahsil etme hakkına sahip olduğunu, haksız fiilden doğan zararlarda faiz sorumluluğunun başlangıç tarihi her ne kadar haksız fiilin meydana geldiği tarih olsa da, müvekkili şirketin zararı ödeme tarihi olan 18.10.2021 tarihinde doğduğunu ve bu tarihten itibaren faiz talep edilmiş olup, Yukarıda açıklanan ve Sayın Mahkemece re’sen dikkate alınacak nedenlerle, fazlaya ve munzam zarara ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla, Davanın kabulü ile Ankara 22. icra Müdürlüğü’nün 2021/17591 E. Sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin 4.250,00 TL asil alacak ve işlemiş 56,59 TL faiz olmak üzere toplam 4.306,59-TL üzerinden devamını, takibe, haksız ve kötü niyetli olarak itiraz eden davalının % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahküm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; … Tarifeler Yönetmeliğinin 20.maddesinin (4) bendi: “Şube yollarının korunması ve sayaçtan sonraki arızalar abonelere, … aittir.” düzenlemesi uyarınca şube yollarının korunmasının abonelere ait olduğu, yine aynı maddenin (7) bendi ise: “… Şube yolunun bina parsel sınırının içerisinde kalan kısmında abonelerin ihmal veya kusurundan meydan gelebilecek hasarlardan ASKI sorumlu tutulamaz, bu nedenle üçüncü şahısların uğradığı zararların tazmin yükümlülüğü abonelere aittir….” denildiğini, dava ile ilgili olarak idarenin ilgili birimi ile yapılan yazışma neticesinde; bina yönetiminin tedbirleri alması gerektiğini, bu sebeple idarenin herhangi bir ihmal ve kusuru yoktur denildiğini, bu nedenle de husumet itirazında bulunduklarını, husumet yönünden de davanın reddine karar verilmesinin talep edildiğini, yukarıda açıklanan nedenlerle de davacı tarafça iddia olunan dava konusu olaydan idarenin sorumlu olmadığını, idarenin kusurunun olmadığını, davacının (sigortalının) kusurlu ve sorumlu olduğunu, İlçe Belediyesinden dava konusu taşınmaza ait tasdikli mimari projenin de istenmesi gerektiğini, zira projeye göre kömürlük ya da depo olarak gözüken yerin amaca aykırı olarak kullanılması halinde iddia olunan hasarın meydana gelmesinde yine davacının kusurundan bahsedilebileceğini, aynı şekilde iş yeri ruhsatının olup olmadığı da incelenmesi gerektiğini, gayrimenkulün konumu dolayısıyla davacının, dava konusu taşınmazın bina yönetiminin, malikinin, müteahhidinin ve sorumluların geri tepmeyi ve baskınları önleyici her hangi bir önlem alıp almadıklarının, almışlarsa bunların neler olduğunun da araştırılmasının talep edildiğini, davacı tarafça zarar gördüğü iddia olunan eşyaların sudan etkilenen eşyalar olup olmadığı veya ne oranda etkilendiklerinin tespit olunması ve zarar gördüğü iddia olunan eşyaların bulundukları ve muhafaza edildikleri yerin bu eşyaların konulması ve muhafazası için ne derece uygun olduğunun ve davacının (sigortalının) bu eşyaların muhafazası (korunması) için gerekli tedbirleri alıp almadığının tespit olunması gerektiğini, davacı tarafça zarar gördüğü iddia edilen dava konusu yerin mimari projesinin incelenerek, davacı tarafça (sigortalıca) mimari projeye uygun kullanım olup-olmadığının da araştırılması gerektiğini, Dava konusu olayla ilgili varsa tespit, bilirkişi raporu, itfaiye raporu, ekspertiz raporu vs.. belgelerin aleyhe olan hususlarının kabul edilmediğini, davacının istediği bedellerin (miktarlar) son derece yüksek olduğunu, sigorta poliçesinin davacı tarafça iddia olunan dava konusu olayı konu ve zaman itibarıyla kapsayıp kapsamadığının tespit olunması da gerektiğini, davacının ve (sigortalının) kusurlu olup-olmadığının tespit olunması da gerektiğini, davacı tarafın zarar gördüğünü iddia ettiği eşyaları ve zarar miktarlarını kalem-kalem olarak ve dava tarihinden önceki tarihte (dava konusu olaydan önceki tarihte) ki belgeleri, makbuzları ile ispat etmesi gerektiği, davacı, masraf, harcama yapmışsa bunları da makbuzları ile ispat etmesi gerektiği iddia edilmiş olup; sonuç olarak; dilekçelerinde belirtilen kurumlara müzekkereler yazılarak tüm kayıtların dosyaya getirtilmesini, mahallinde keşif icrasına, uzman bilirkişilerden rapor alınmasını, davacının icra inkâr tazminatı talebinin reddini, davanın tamamen reddini, yarglama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ;
-Ankara 22. İcra Müdürlüğünün 2021/17591 sayılı dosyası,
-Hasar dosyası,

-… Belediyesi tarafından gönderilen dava konusu hasarın meydana geldiği taşınmaza ait mimari proje,
-Bilirkişi 24/10/2022 tarihli raporunda özetle; davaya konu olayda su arızasının …’ye ait ana içme suyu hattı ile sayaç arasında tesis edilmiş şube yolu hattında yani sayaçtan önceki hatta meydana geldiğini, … Tarifeler Yönetmeliğine göre abonelerin sayaçtan sonraki arızalardan sorumlu olduğunu, söz konusu yönetmeliğin bu hükmüne göre abonelerin arızadan sorumlu tutulamayacağını, arızanın meydana geldiği hattın davalı idarenin sorumluluk alanına girdiği bu nedenle olaya ilk müdahalenin ve arızanın giderilmesi işleminin davalı idare tarafından gerçekleştirildiğini, söz konusu olayda arıza öncesinde şube yolu hattına herhangi bir dış müdahalenin olduğu veya arızaya sebebiyet verecek bir etki olduğuna dair kanıt sunulamadığını, bu nedenle abonelerin veya herhangi bir kişi veya kurumun ihmali veya kusurundan söz edilemeyeceğini, sigorta ödemesine konu edilen malzemelerin gıda maddesi ve/veya mamul gıdaların servis edilmesi için kullanılacak malzemeler olduğu dolayısı ile su baskını veya su hasarından doğrudan etkilenebileceklerini,depoda bulunan malzemelerin ahşap ızgara veya paletler üzerinde istiflendiğini, dosya kapsamındaki kanıtlar çerçevesinde illiyet bağını kesen ağır bir kusurun tespit edilemediğini, yapılan tespitler çerçevesinde;icra takip tarihi itibari ile hesaplananın; 4.250,00TL Asıl Alacak, 58,68TL İşlemiş Faiz(Avans Faizi), 4.308,68TL toplam alacak şeklinde olacağını, (İcra takibinde istenen; 4.250,00TL Asıl Alacak- 56,59TL İşlemiş Faiz 4.306,59TL toplam alacak olduğu) Talep edilen icra inkar tazminatının takdirinin Mahkemenize ait bulunduğunu bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; davacı sigorta şirketi tarafından, sigortalısına ödenen bedelin TTK’nın 1472. maddesi uyarınca halefiyet kapsamında rücuen tahsili amacı ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Dava ve cevap dilekçesi, Bilirkişi raporu içeriği ile, tüm dosya kapsamına göre; 08/09/2021 tarihinde dava konusu hasarın meydan geldiği binaya su getiren davalı idareye ait su borusunun patlaması neticesinde, davacı sigorta şirketinin sigortalısı olan Necmi Karapırar’a ait depoda bulunan dondurma üretiminde kullanılan malzemelere zarar verilmesi sonucunda hasar meydana geldiği, oluşan hasar bedelinin sigortacı sıfatı ile davacı tarafından giderilerek hasar bedeliyle ilgili ödeme dekontlarının mahkememize sunulmuş olduğu, oluşan hasarın davalı …’ye ait ana şebeke borusunun patlaması nedeni ile davalının kusurlu olup, ödenen tazminat bedelinden sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece aldırılan bilirkişi raporu dosya kapsamına ve denetime elverişli olmakla hükmün tesisinde esas alınmış olup, buna göre gerçekleşen hasar bedeli ve faiz toplamının 4.306,59-TL olduğu anlaşılmakla, bilirkişi raporuyla belirlenen miktar esas alınarak davanın kabulüne, talep haksız fiile dayanıp alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
Ankara 22. İcra Müdürlüğü’nün 2021/17591 E sayılı icra takibine vaki itirazın iptaline, takibin aynı şartlarla devamına,
İcra inkar tazminatı talebinin reddine,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 294,18 TL harçtan, dava açılışında alınan 80,70 TL peşin harcın düşülmesi ile eksik alındığı anlaşılan 213,48 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 80,70 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı, 2.070,75 TL tebligat/bilirkişi ücreti, olmak üzere toplam 2.232,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.306,59 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/01/2023