Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/264 E. 2022/706 K. 05.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/264 Esas
KARAR NO : 2022/706

DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/04/2022
KARAR TARİHİ : 05/12/2022
YAZIM TARİHİ : 30/12/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının işlettiği güzellik salonunda kullandığı dava konusu ….Lazer Epilasyon cihazının onarım için davalı şirket yetkilisine teslim edildiğini ve davalı şirket yetkilisinin hesabına 18.000,00 TL gönderildiğini, akabinde 5.000,00 TL’nin ihtiyaç nedeniyle davalıdan iade alındığını, ancak davalının süresi içinde onarımı gerçekleştirmediği gibi başlangıçta kararlaştırılan bedelden fazla ödeme talebinde bulunduğunu, 2 yıldan uzun bir süredir cihazın davalıda bulunduğunu ve müvekkilinin cihazı kullanamadığı için gelir kaybına uğradığını ileri sürerek müvekkilinin daha fazla zarara uğramaması için davalı uhdesinde bulunan … Lazer Epilasyon cihazının müvekkiline tensiple birlikte teslimi ve iadesine, …. Lazer Epilasyon cihazının tamirine ilişkin olarak taraflar arasında akdedilen sözleşmeden dönülmesini ve ödenen 18.000,00 TL’lik bedelden iade edilen 5.000,00 TL haricinde kalan 13.000,00 TL’nin ödeme tarihi olan 21.02.2020’den itibaren işleyecek olan avans faizi ile birlikte ödenmesine, ileride artırılmak üzere şimdilik 100,00 TL yoksun kalınan karın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; davanın öncelikle husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı ile şirketleri arasında herhangi bir ticari ilişki söz konusu olmadığını, dava konusu cihazın dava dışı … tarafından tamir edilmek üzere tarafına ulaştırıldığını, dava dışı … …’ya cihaznın maliyetinin en az 8000 USD (21.02.2020 tarihinde Merkez Bankası kuru üzerinden yaklaşık olarak 48.000,00 TL) olacağının bildirildiğini, inceleme neticesinde tekrar fiyat verileceği bilgisinin verildiğini, onarım bedelinin 18.000,00 TL olduğu yönündeki iddianın gerçek olmadığını, zira para gönderirken de kaparo bedeli açıklaması ile gönderildiğini, söz konusu paranın yalnızca stack bar bedeli olduğunu, anlaşma gereği cihazın tamir edildiğini, bedeli ödendiği taktirde derhal cihazı teslime hazır olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava, davacı tarafından davalı şirkete onarım için teslim edilen ve onarım bedeli ödenen cihazın makul sürede onarılmaması nedeniyle ödenen onarım bedeli ile cihazın iadesi ve cihazın bu süreçte kullanılamaması nedeniyle yoksun kalınan karın tazmini istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya tarafların her ikisinin de tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesi’nin bakacağı yönünden düzenleme olması gerekmektedir. Anılan Kanunun 5. maddesinde ise, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunun şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi, tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olup, asliye ticaret Mahkemeleri ile asliye hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu düzenlenmiştir.
Eldeki davada davalı tacir ise de, davacı vekilince müvekkilinin vergi kaydının bulunduğu beyan edilmiş olup, Antalya Vergi Dairesi Başkanlığı Üçkapılar Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 20/07/2022 tarihli cevabi yazısı ile davacının işletme hesabı usulüne göre defter tuttuğu ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunun 177. maddesinde yer alan had ve limitleri aşmadığı bildirilmiş olması karşısında davacının tacir olmadığı anlaşılmıştır.
Görev kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi Mahkemece resen nazara alınır. Eldeki davada davacının sıfatına ve davanın niteliğine göre nispi ya da mutlak nitelikteki bir ticari dava söz konusu olmadığı ve davada görevli mahkemenin genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi olması gözetilerek dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
ARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK’nın 114/c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın USULDEN REDDİNE,
2-Tarafların görevsizlik kararı kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli ANKARA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-Yargılama giderlerinin HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı şirket yetkilisinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/12/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır