Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/249 E. 2023/32 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/249 Esas
KARAR NO : 2023/32

DAVA : Alacak (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/02/2021
KARAR TARİHİ : 18/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/02/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ”Davacı Kooperatifin Ankara Otobüs Terminalinde esnaflık yapanların kurduğunu davalının davacı Kooperatifin ortağı olduğunu, bir süreliğine de kooperatifin başkanlığını yaptığını, 02.07.2014 tarihli yönetim kurulu kararına istinaden ve 25.06.2014 tarihli genel kurul toplantısının 9. Maddesinde; “Ankara 37. Noterliği 04.07.2014 tarih ve 18468 yevmiye numaralı imza sirküleri ile; Kooperatife taşıt araçları tahditli (C) ticari plaka (Belediye ihale açması halinde ihaleye katılmak) bilet satış gişesi işletme hakkı vb. taşınır mallar almak, kiralamak, kiraya vermek, bunları işletmek ve kooperatifi her konuda temsil ve ilzama Başkan …, Başkan Yardımcıları…, …, … Muhasip üye … ile Genel Sekreter …’ dan hazır olan 4 (dört)’ ünün müşterek imzaları ile mezun ve yetkili kılındıklarına oybirliği ile karar verilmiştir” şeklinde alınan kararın ticaret sicil gazetesinde de ilan edildiğini, Davalının 11.12.2014 tarihinde dava dışı … Tur. Sey. Taş. Ltd. Şti. ile … plakalı 2014 model Wolksvagen Passat ve … plakalı 2013 model Skoda Octavia marka araçların kiralanması hususunda tek başına yetkisi olmadığı halde kooperatif kaşesi üstüne tek imza atmak suretiyle araç kira sözleşmesini imzaladığını, Davalının yetkisiz ve alınan kararlara aykırı olarak imzalamış olduğu kira sözleşmesinden haberi olduktan hemen sonra kiralayan şirkete 14.05.2015 tarihli ihtarname ile sözleşmeye icazet verilmediğinin müvekkili kooperatif tarafından ihtar edildiğini, ancak kooperatif aleyhine Ankara 12. İcra Müdürlüğü 2015/13655 E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkili tarafından icra takibine itiraz edilmiş akabinde kiralama şirketi tarafından Ankara 1. Sulh Hukuk Mahkemesi 2015/2196 E sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açılmış ve itirazın iptali ile icra takibinin devamına ayrıca alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatına hükmedildiğini, istinaf üzerine Bölge Adliye Mahkemesi 05.11.2020 tarihinde istinaf başvurumuzu reddederek kesin olarak karar verildiğini, karara binaen 30.05.2019 tarihli dosya hesabına göre müvekkilinin dava dışı araç kiralayan şirkete 31.05.2019 tarihinde başlamak üzere 5 taksit halinde toplam 83.634,78 TL ödeme yaptığını, müvekkilinin 83.053,41 takip bakiye borç, 2.269,31 TL harç, 1.021,50 TL yargılama gideri, 487,40 TL peşin harç, 12.072,32 TL vekalet ücreti ve 689,18 TL istinaf karar harcı, 121,30 TL istinaf başvuru harcı, 200,00 TL istinaf avansı ve sonucunda 2.066,71 TL peşin harç olmak üzere faiz, masraf, icra inkar tazminatı, olmak üzere toplam 101.981,13 TL yetkisiz temsilden kaynaklı zarara uğradığını, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkımız saklı kalmak üzere, şimdilik 101.981,13 TL Kooperatif zararının işletilecek yasal faiziyle birlikte Davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekâlet ücretlerinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini” talep etmiştir.
Davalı taraf mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; Rücuen tazminata konu araç kiralama sözleşmesinin kooperatif yönetiminin bilgisi ve oluru dahilinde imzalandığını, tek imzanın yeterli olduğu şifahi olarak belirtilmesi üzerine diğer üyelerin hazır oldukları halde imza atmadıklarını, davacı Kooperatifin zarara uğradığı iddiasının gerçeklerden uzak olduğunu, müvekkilin herhangi bir sorumluluğunun olmadığını, fazlaya dair her türlü talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla, davanın reddi ile yargılama giderlerinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; yetkisiz temsil ile kooperatifin uğradığı zararın tazmini talebine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 114/1 maddesinin birinci fıkrasında, tüm davalar bakımından geçerlilik taşıyan dava şartlarının neler olduğu hususu açıkça hükme bağlanmış, HMK 114/2 maddesinde ise, diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu belirtilmiştir.
7155 Sayılı Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen ve 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesi ile getirilen “Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” hükmü uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkındaki ticari davalarda dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmak zorunlu hale gelmiş, yani arabuluculuğa başvurmak dava şartı haline getirilmiş bulunmaktadır.
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 maddesindeki “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hüküm gereğince davacı arabulucuya başvurmak ve arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır.
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler doğrultusunda gerçekleşen somut olay değerlendirildiğinde; dava dilekçesi içeriğine göre davacı kooperatif rücuen alacak talep etmektedir. Eldeki dava 7155 sayılı Kanun ile 6102 sayılı TTK’na eklenen 5/A maddesinin yürürlük tarihi olan 01/01/2019 tarihinden sonra açılmış olup davacının dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurmadığı görülmüştür. Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Dava açılış tarihinden sonraki arabuluculuk son tutanağın ibrazı fiilen mümkün değildir. Davacı, dava tarihinde arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemediğinden ve Mahkememizce arabuluculuk tutanağının sunulması hususunda çıkarılan tebligata verilen süre içerisinde beyanda bulunulmadığı, arabuluculuk tutanağının sunulmadığı görülerek düzenlenen HMK 114/2 maddesi yollaması, TTK’nun 5/A ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 maddesi ile HMK’nın 114/2 ve 115 maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Arabuluculuk Dava Şartı Yokluğu Nedeniyle Reddine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 179,90 TL harç peşin alınan 1.741,59 TL’den mahsubu ile bakiye 1.561,69 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’nin 7/2. Maddesi uyarınca 16.297,17 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/01/2023

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır