Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/24 E. 2022/282 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/24 Esas
KARAR NO : 2022/282

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 06/08/2020
KARAR TARİHİ : 06/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı müvekkili Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalılardan … A.Ş.’den 382.000,00 TL bedelli çek nedeniyle 379.970,00 TL ve ferileri kadar alacaklı olduğunu, anılan dosyadan … A.Ş. nin … A.Ş.’deki hakedişlerine, taşınmazına ve sair haklarına haciz koydurduğunu, davalı …’in Ankara … Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasıyla diğer davalı borçlu … A.Ş.’den alacaklı olduğu gerekçesiyle … A.Ş.’nin … A.Ş.’ deki hakediş alacaklarına ve sair varlıklarına anılan dosyadan haciz koydurduğunu, davalı … A. Ş.’nin borçlu olduğu icra dosyalarından biri olan Ankara …İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasına borçlu …’nın …’daki hakedişlerinden 355.948,23 TL yatırıldğıını ve bu Müdürlükçe düzenlenen sıra cetveli taraflarına 25/07/2020 tarihinde elektronik tebligat yöntemiyle tebliğ edildiğini, E-tebliğ tarihine 5 gün eklenmesi sonrasında işleyen dava süresine göre davalarını açtıklarını, her ne kadar tebliğ edilen sıra cetvelinde davalıya herhangi bir miktar para ödenmeyeceği yazılı ise de, alakadarlar ve menfaattarlar tarafından İ.İ.K. nun 142. m. çerçevesinde açılması mümkün davalar nedeniyle sıra cetvelindeki ilk 9 sıradaki icra dosyalarından bir veya birkaçının sıra cetveli dışı kalması mümkün olduğunu, diğer yandan, davacının alacaklı olduğu dosyadan önceki sıralarda olup da haricen veya başka hacizlerin sonuç vermesiyle ödenmesi olası tutarlar sebebiyle bazı icra dosyaları da kapanabilecek cetveldeki sıralarından çıkabileceğini, İlk 9 sırada olası ödemeler ve iptaller sebebiyle davalının alacaklı olduğu dosyaya para ödemesi yapılması gerektiği taktirde, müvekkilinin alacağına mahsuben tahsilat yapması mümkün olmayabileceğini belirterek davalı …’in borçlu … A.Ş.’den olan Ankara … Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına konu (30,04,2019 günlü 50.000 TL’lik 0344518 seri no.lu çek ve 30.4.2019 günlü 100.000TL’lik 4459013 seri no.lu (toplam iki adet) çek muhtevası); esas takibe giriş tutarı 163.695,36 TL olan, faiz ve ferileriyle 216.770,74 TL olarak tahsili talep olunan alacağın esasına İİK 142. M. çerçevesinde yaptıkları itirazın kabulüne, gerçek bir alacak olmadığının ve muvazaalı işleme ilişkin olduğunun tespitiyle Ankara … Müdürlüğü … Esas sayılı dosyadan davalı … lehine konan hacizlerin ve hacizlerdeki sıraların davacı aleyhine nazara alınmamasına, netice olarak davalı … lehine Ankara … Müdürlüğü … Esas sayılı dosyadan diğer davalı … A.Ş.’nin …’taki hakedişlerine, taşınmaz ve sair hak ve alacaklarına konan hacizlerle ilgili olarak yapılacak sıra cetvellerindeki (bu meyanda Ankara …İcra Md. … e. Sayılı dosyasındaki) davacıdan önce olan sırasının davacı … Gaz Ltd. Şirketi’nden sonra gelen sıra olarak tespitine karar verilmesini, talepleri mümkün görülmez ise; …’in davalı … A.Ş.’den alacaklı göründüğü Ankara … Müdürlüğü … e. Sayılı icra takibinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın iddiasına ilişkin hiçbir bilgi, belge, somut delil ortaya koyamadığını, varsayımsal ve içgüdüsel olarak ürettiğini soyut ve ispata muhtaç iddia ve ithamlardan öteye geçememekte olduğunu, öncelikle davanın açılmasında davacının hukuki yararı olmadığını, müvekkili …’in mühendis olduğunu, diğer davalı şirketin dava dışı kurum … nezdinde “Boyabat OSB Doğal Gaz Boru Hattı Yapım İşi” projesinde, Boru Dizgi, Boru Kaynak, Boru İzolasyon ve Boru Tie-ın Kaynakları işlerinin, işçiliklerini taşeron olarak üstlendiğini, burada yapılan imalatlara göre aylık hakedişler düzenlendiğini ve yine bu hak edişlere karşılık diğer davalı tarafından çek ile müvekkile ödeme yapıldığını, ancak vadesi gelmesine rağmen söz konusu iki çekin ödenmemesi üzerine müvekkili tarafından icra takibine geçildiğini, diğer davalı … A.Ş. yetkilileri tarafından müvekkiline verilen ödeme vaad ve taahütlerine istinaden kendileri hakkında çek şikayetinde bulunulmadığını belirterek fazlaya ilişkin tüm haklarımız saklı kalmak kaydıyla davacının hukuki menfaat ve mesnetten yoksun haksız davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … İnşaat Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER
-Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyası
-Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası,
-Ankara … Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası,
-Bilirkişi raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı alacağının sırasına ve alacağın muvazaalı olduğu iddiasına dayalı sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçeleri, getirtilen mahkeme ve icra dosyaları, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; Davacı şirket …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalılardan … A.Ş.’den 382.000,00 TL bedelli çek nedeniyle 379.970,00 TL ve ferileri kadar alacaklı olduğunu, anılan dosyadan … A.Ş. nin … A.Ş.’deki hakedişlerine, taşınmazına ve sair haklarına haciz koydurduğunu ve kesinleştiği, davalı …’nın Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyası’na … tarafından yatırılan 355.948,23-TL’nin çok sayıda alacaklılar tarafından yapılan icra takipleri nedeni ile bu bedel tüm alacakları karşılamaya yetmediğinden sıra cetveli yapıldığı, davacı şirket vekilinin ise eldeki dava ile davalı tarafından yapılan ve kesinleşen icra takibine konu 11. sıradaki alacağın muvazaalı olması nedeni ile sıra cetvelinin iptaline yönelik eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunun usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, yeterli ve gerekçeli olduğu görülmüştür. Alınan bilirkişi raporu diğer delillerle birlikte değerlendirilmiştir.
Davacı, on birinci sıradaki alacaklının alacağının bonoya müstenit olup her zaman düzenlenebilir olduğunu iddia etmiştir.
Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında, ispat yükü davalı alacaklıdadır. Davalı …, davanın reddini isteyerek alacağının muvazaalı olmadığını savunmuştur.
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 29.5.2015 tarih ve 2014/8908 E.2015/4058 K. sayılı ilamı ve aynı dairenin 29.6.2015 tarih ve 2014/11176.2015/5003 K. sayılı ilamı sayılı ilamlarında da belirtildiği şekilde; Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında iddia, kural olarak, borçluyla davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasındadır. Bunun için muvazaalı muamelenin borçlandırıcı işleme göre yapıldığı tarih önem taşır. Muvazaadan söz edilebilmesi için, kural olarak, muvazaalı olduğu ileri sürülen alacağın, kendisinden mal kaçırıldığı iddia edilen alacaktan daha sonra veya yakın tarihlerde doğmuş olması, diğer anlatımla kural olarak muvazaalı tasarrufun, diğer alacaklı lehine yapılan borçlandırıcı işlemden sonraki tarihi taşıması gerekir. Daha önce doğan alacak, daha sonra doğan alacak için muvazaa oluşturamaz. Takip işlemlerinin hızlandırılması, İİK’nın 20. maddesi uyarınca sürelerden feragat ve haczin borçlunun beyanı üzerine konulması, tek başına muvazaayı gösteren vakıalar değildir.
Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü, davalı alacaklıdadır. Davalı alacaklı alacağının varlığını ve miktarını, takipten önce düzenlenmiş ve üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilecek nitelikte olan usulüne uygun, birbirini doğrulayan yazılı delillerle kanıtlamalıdır. Her zaman düzenlenmesi mümkün olan çek ve bono, alacağın varlığını ispatlamaya tek başına yeterli değildir. Senetler ve çekler ancak tarafları ve onların cüz’i ve külli halefleri yönünden delil niteliğinde olup, temel ilişkinin ve kambiyo ilişkisinin dışında kalan davacı üçüncü kişi bakımından bu nitelikte bir ispat vasıtası olarak kabul edilemez. Öte yandan, alacağın miktarına göre diğer tarafın açık muvafakati bulunmadığı sürece tanık dinlenemez ve tanık beyanına dayalı olarak hüküm kurulamaz. Davalı alacaklının savunma ve delilleri çerçevesinde alacağın gerçek olup olmadığının tartışılması, davalıyla borçlu arasındaki hukuki ilişkinin ve davalının alacağının doğum tarihinin değerlendirilmesi, sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
Yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında somut olay değerlendirdiğinde; Davalı …’in diğer davalı borçlu … AŞ’nin Boyabat OSB doğal gaz boru hattı yapım işi projesinde taşeron olarak çalıştığını ve hakedişlerine karşılık ilgili çekleri aldığını beyan iddia etmişse de buna ilişkin delillerin ibraz edilmediği, takibe konu çeklerin her zaman düzenlenmesinin mümkün olduğu da göz önünde bulundurulduğunda davalı …’in alacağının gerçek bir alacak olduğunu ispat edememiş olduğu kabul edilmiştir.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle; Davacının, davalının alacağının sırasına itirazının ve davalı alacağının muvazaalı olduğu iddiasının yerinde olduğu anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
Ankara …İcra Dairesinin … esas sayılı icra takip dosyasında 24/07/2020 tarihinde düzenlenen sıra cetvelinin 10.sırasında davalı …’e ayrılan payın alacağı nispetinde davacıya ödenmesine,
2- 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL harçtan, dava açılışında alınan 54,40 TL peşin harcın düşülmesi ile eksik alındığı anlaşılan 26,30 TL harcın müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3- Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 54,40 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 428,00 TL posta gideri, olmak üzere toplam 1.536,80 TL yargılama giderinin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,

4- Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5- Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekilin, davalı … AŞ vekilinin ve Feri Müdahil vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır