Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/218 E. 2023/618 K. 27.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/218 Esas – 2023/618
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/218 Esas
KARAR NO : 2023/618

HAKİM : ….
KATİP :…

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI :…

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/03/2022
KARAR TARİHİ : 27/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin temizlik iş yaptığını, otellere, …’ lere, konut veya ticari binalar, sitelere temizlik hizmeti sunduğunu, davalı şirketin ise profesyonel yönetim hizmetleri verdiğini, … güvenlik-peyzaj-temizlik işlerinin davalı şirketçe üstlenildiğini, bu nedenle davalı ile müvekkilinin söz konusu sitenin temizlik işlerinin yapılması konusunda anlaşma sağladıklarını, müvekkili tarafından verilen hizmetlerin aylık fatura kesilmek suretiyle davalıya bildirildiğini, anlaşma gereği davalının üstlendiği … bina temizliği, bahçe işleri, çöp toplama, ortak alanlarının temizliği, merdivenlerle camların temizliği gibi bir çok işin müvekkili tarafından yapıldığını, davalının adına tanzim edilen faturalara kısmi ödeme yaptığını ancak bakiye borcu ödemediğini, alacaklarının tahsili amacı ile …. sayılı dosyası ile yasal takibe geçtiklerini, davalı yanca söz konusu takibe haksız ve mesnetsiz olarak yapılan itirazla takibin durduğundan bahisle; davalarının kabulü ile barçlu davalının icra takibine yaptığı itirazın iptalini, takibin devamını, davalı aleyhine takip konusu alacağın %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasını vekaleten arz ve talep etmiştir.
Davalı vekili usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
Deliller toplanmış, dosya bilirkişiye tevdii edilmiştir.
…’nin 12.05.2023 tarihli yazısının incelenmesinde; davalının anılan …. no.lu dosyasında kayden mükellefi bulunduğu, ekinde yer alan 2021 yılı BA formundan ise davacıdan toplamda 8 adet fatura karşılığı KDV hariç 81.064,80 TL.’sı mal/hizmet alımı gerçekleştirdiği hususları tespit edilmiştir.
…’nin 22.05.2023 tarihli yazısının incelenmesinde; davalının … no.lu dosyasında kayden mükellefi bulunduğu anlaşılmakla, ekinde 2021 yılına ilişkin davacının mal/hizmet alımlarına ilişkin BA formunun yer aldığı, davacı yönünden tespitte bulunulabilmesi için anılan daireden mal/hizmet satımlarına ilişkin BS formunun talep edilmesi gerektiği hususları tespit edilmiştir.
….. sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının … Hizm. Ve Tem. San Ve Tic. Ltd Şti. borçlunun … İnş. …. San Ve Tic. Ltd. Şti. Olduğu, toplam alacak miktarının 68.513,06 TL olduğu, takip tarihinin 23/12/2021 olduğu, davalı vekilince 23/12/2021 tarihli dilekçe ile borca itiraz edildiği ve takibin durduğu görülmüştür.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, davalı ticari defterlerini ibraz etmemiş, davacının ticari defterleri üzerinde bilirkişi marifetiyle yapılan inceleme sonucunda düzenlenen 08/05/2023 tarihli bilirkişi kök raporuna göre; Davacının ticari defterlerinin TTK hükümleri gereği usulüne uygun şekilde tutulmuş olduğu, davalının ticari defter ve kayıtlarının incelenemediği, davacı tarafından sunulan faturaların ticari defterinde kayıt altına alındığı, davacı ticari defter kayıtlarındaki davalıya ilişkin kayıtlarda 31.08.2021 tarihi itibariyle faturalardan dolayı 68.242,93 TL alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı vekilinin 13/05/2023 tarihinde sunmuş olduğu itiraz dilekçesi sonucu dosya yeniden bilirkişiye tevdii edilmiş, 11/07/2023 tarihinde hazırlanan ek rapora göre; …’nin 12/05/2023 tarihli cevabi yazı incelemesinde; … no’lu dosyasında kayden mükellefi DUlunduğu, Ekind€ yör alan … yılı BA lormundan ıse davacıdan toplamda 6 adet fatura karşılığı KDV hariç 81.064,80 TL mal/hizmet alımı gerçekleştirdiği hususlarının tespit edildiği, …’nin 22/05/2023 tarihli cevabi yazı incelemesinde; davalının …. no’lu dosyasında kayden mükellefi bulunduğu, davacı taralından yapılan hesaplamalarda 26.03.2021 tarihli faturanın 10.416,48 TL olmasına mukabil 10.146,48 TL olarak dikkate alındığı yönünden itirazda bulunulduğu, gerek fatura üzerindeki rakam ve yazı ile yazılan kısımlar, gerekse de davacının ticari defter kayıtları dikkate alındığında bahse konu fatura noktasında bir yanlışlık bulunmadığı, davacı ticari defterlerinde kayıtlı 8 adet faturanın davalıca BA formu ile …’ne bildirildiği, davacıya ilişkin gelen form ise BS olmadığından bu tespitin yapılmasına imkan vermediği, dosyaya kazandırılan belgeler ve davacı itirazı değerlendirilmekle, 31.08.2021 tarihi itibariyle davacının davalıdan tanzim etmiş olduğu faturalarından dolayı 68.242,93 TL alacaklı olduğu yönündeki bilirkişi görüşünü değiştirir nitelikte yeni bir bulguya ulaşılamadığı sonucuna varılmıştır.
Dava, tacir olan taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesi uyarınca düzenlenen ve faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, dava dilekçesi, hükme esas alınan kök ve ek rapor ve tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında, davalı tarafça üstlenilen … güvenlik-peyzaj-temizlik işlerinden olan sitenin temizlik işlerinin yapılması konusunda anlaşma sağladığı, davacı tarafından yapılan işler karşılığında fatura düzenlendiği, davalı tarafça kısmi ödeme yapıldığı, yapılmayan ödeme miktarlarının tahsili için icra takibi başlatıldığı, davalı tarafça takibe yapılan itirazın iptalinin talep edildiği görülmüştür.
Ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri Yasa’da belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır. ( … )
Somut olayda; mahkememizce taraflara ticari defterlerini sunmaları için süre verilmiş olup, davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporu ile talep edilen alacağın varlığı belirlenmiştir. Davalı yana takip dayanağı işin yapıldığı tarihteki döneme ait ticari defter ve kayıtların ibrazı için verilen süreye rağmen davalı yanın defterlerini ibrazdan kaçınmış olması sebebiyle HMK 222/II ve III. maddeleri dikkate alınarak davacının kanuna göre eksiksiz tuttuğu ticari defter ve kayıtlarının lehine delil teşkil edeceği, 31.08.2021 tarihi itibariyle davacının davalıdan tanzim etmiş olduğu faturalarından dolayı 68.242,93 TL.’sı alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Kaldı ki, davalının icra müdürlüğünde sunmuş olduğu 23/12/2021 tarihli dilekçede, “Takibe dayanak gösterilen fatura borcu alacağın temlik edilmesi suretiyle ödenmiş olup, ilamsız takibe konu edilecek belirlenmiş, hesap ve inceleme gerektirmeyen bir durum da söz konusu değildir.” şeklinde beyanda bulunduğu, bu haliyle faturalara yönelik itirazının olmadığı, ödeme itirazında bulunduğu, ancak ödemeye ilişkin belge de sunmadığı görülmekle davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın kısmen kabulüne, davalıların…. sayılı dosyasına vaki itirazın kısmen iptaline, takibin 68.242,93 TL üzerinden devamına,
-Hüküm altına alınan 68.242,93 TL’nin %20 ‘si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 4.661,67 TL harçtan peşin alınan 742,08 TL harç ve 85,39 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 3.834,20 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 742,08 TL peşin harç, 85,39 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 908,17 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 66,00 TL posta masrafı ve 1.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.266,00 TL yargılama giderinden kabul oranına göre hesaplanan 1.261,00 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan her hangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince …. bütçesinden karşılanacak olan 1.560,00 TL arabuluculuk giderinin red/ kabul oranına göre hesaplanan 1.553,85 TL’sinin davalıdan, 6,15 TL’sinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
8-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, davacı yönünden reddedilen miktar yönünden kesin olmak üzere, davalı yönünden kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/09/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı