Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/217 E. 2023/175 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/217 Esas – 2023/175
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/217 Esas
KARAR NO : 2023/175

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/03/2022

BİRLEŞEN ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2022/301 E SAYILI
DAVA DOSYASINDA;

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/04/2022
KARAR TARİHİ : 23/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/03/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl dava dosyasında;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı … Mühendislik Enerji Üretim A.Ş. 24/01/2013 tarihli ve EÜ/4249 -3/2534 sayılı üretim lisansı kapsamında Korudağı Rüzgar Enerji Santralinde rüzgar enerjisine dayalı elektrik üretim faaliyeti ile iştigal ettiğini, davalı ise Enerji Piyasası Denetleme Kurumun’dan aldığı iletim lisansı kapsamında doğal tekel konumunda iletim faaliyetinde bulunduğunu, bu durumun sonucu olarak müvekkili şirket tesislerinde ürettiği elektriği sisteme vermek için davalının işlettiği trafo merkezini ve iletim hatlarını kullanmak zorunda olduğunu, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu uyarınca, rüzgar enerjisine davalı üretim tesisi kurmak üzere aynı bölge ve/veya aynı trafo merkezi için birden fazla lisans başvurusunun olması durumunda sisteme bağlanacak olanı belirlemek için yapılacak yarışmanın ve yarışma sonucunda belirlenen rüzgar enerjisine dayalı elektrik üretim santrali katlı payının ödenmesine ilişkin usul ve esasların belirlenmesi amacıyla yürürlüğe giren Rüzgar Enerjisine Dayalı Üretim Tesisi Kurmak Üzere Yapılan Lisans Başvurularına İlişkin Yarışma Yönetmenliği kapsamından yarışma düzenlendiğini, bu bağlamda yenilenebilir enerji alanı içi yapılan yarışmayı, dava dışı … Yatırım Üretim ve Tic. A.Ş.kazanarak, enerji iletim hattına bağlanma hakkına sahip olduğunu, dava dışı … Yatırım Üretim ve Tic. A.Ş.tarafından kazanılan bu hak davacı müvekkiline EPDK’ya başvurularak devredildiğini, böylece Korudağı RES için verilen 15/03/2012 tarihli, EÜ/3734-2/2279 numaralı üretim lisansının sonlandırılarak 24/01/2013 tarihli ve EÜ/4249/3 sayılı Kurul Kararı ile müvekkili davacı şirket adına üretim lisansı verilmesinin uygun görüldüğünü, yapılan sözleşme kapsamında müvekkili şirket Gönen TM’nin 34,5 kV harasından EİH’na bağlantı hakkı kazanıp, rüzgar enerjisi üretmeye başladığını ve hatta bağlantı yaptığını, ilerleyen süreçte davalı ile müvekkili arasında yapılan sözleşmeye ve konuya ilişkin yasal düzenleme olan yönetmeliğe aykırı şekilde hesaplama yaparak, fahiş tutarlı olan güncelleştirilmiş kümülatif RES katkı payını müvekkili şirketten talep ettiğini, davalı, bu yanlış hesaplamayı taraflar arasında bağlayıcı olmayan ve hatta hukuki değeri kalmayan ayrıca müvekkili şirket tarafından sunulmayan teklif mektubuna göre yaptığını, oysa ki taraflar RES katkı payı hesaplaması için Teklif Mektubunda yer alan hesaplama yönteminden ayrılarak, aralarında sözleşme imzalamak suretiyle Yönetmelik’te bulunan hesaplama yöntemini kabul ettiğini, müvekkili yapılan bu yanlış hesaplamayı ilerleyen süreçte farkettiğini, dava konusu talepte çözülmesi gereken temel sorun RES Katkı payı tutarının hesaplanması yöntemi olduğunu, gerçekten de taraflar arasındaki uyuşmazlık RES Katkı Payı hesaplanmasının, Teklif Mektubu’na göre mi yoksa taraflar arasında yapılmış Sözleşme’ye yani RES Katkı Payı Anlaşması’na göre mi yapılacağı ve bu bağlamda davalı TEİAŞ’a yapılan fazla ödemenin tespiti ve bunun iadesine ilişkin olduğunu beyanla, taraflar arasında düzenlenen sözleşme hükümlerine aykırı olarak tahakkuk ve tahsil edilen fazla ödenen RES Katkı Payu tutarının şimdilik 20.000,00 TL’sinin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek TCMB’nin değişen oranlarda en yüksek ticari avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; uyuşmazlığın idari yargının görev alanında kaldığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Birleşen Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/301 E sayılı dava dosyasında;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı … Mühendislik Enerji Üretim A.Ş. 24/01/2013 tarihli ve EÜ/4249 -3/25/34 sayılı üretim lisansı kapsamında Korudağı Rüzgar Enerji Santralinde rüzgar enerjisine dayalı elektrik üretim faaliyeti ile iştigal ettiğini, davalı ise Enerji Piyasası Denetleme Kurumun’dan aldığı iletim lisansı kapsamında doğal tekel konumunda iletim faaliyetinde bulunduğunu, bu durumun sonucu olarak müvekkili şirket tesislerinde ürettiği elektriği sisteme vermek için davalının işlettiği trafo merkezini ve iletim hatlarını kullanmak zorunda olduğunu, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu uyarınca, rüzgar enerjisine davalı üretim tesisi kurmak üzere aynı bölge ve/veya aynı trafo merkezi için birden fazla lisans başvurusunun olması durumunda sisteme bağlanacak olanı belirlemek için yapılacak yarışmanın ve yarışma sonucunda belirlenen rüzgar enerjisine dayalı elektrik üretim santrali katlı payının ödenmesine ilişkin usul ve esasların belirlenmesi amacıyla yürürlüğe giren Rüzgar Enerjisine Dayalı Üretim Tesisi Kurmak Üzere Yapılan Lisans Başvurularına İlişkin Yarışma Yönetmenliği kapsamından yarışma düzenlendiğini, bu bağlamda yenilenebilir enerji alanı içi yapılan yarışmayı, dava dışı … Yatırım Üretim ve Tic. A.Ş.kazanarak, enerji iletim hattına bağlanma hakkına sahip olduğunu, dava dışı … Yatırım Üretim ve Tic. A.Ş.tarafından kazanılan bu hak davacı müvekkiline EPDK’ya başvurularak devredildiğini, böylece Korudağı RES için verilen 15/03/2012 tarihli, EÜ/3734-2/2279 numaralı üretim lisansının sonlandırılarak 24/01/2013 tarihli ve EÜ/4249/3 sayılı Kurul Kararı ile müvekkili davacı şirket adına üretim lisansı verilmesinin uygun görüldüğünü, yapılan sözleşme kapsamında müvekkili şirket Gönen TM’nin 34,5 kV harasından EİH’na bağlantı hakkı kazanıp, rüzgar enerjisi üretmeye başladığını ve hatta bağlantı yaptığını, ilerleyen süreçte davalı ile müvekkili arasında yapılan sözleşmeye ve konuya ilişkin yasal düzenleme olan yönetmeliğe aykırı şekilde hesaplama yaparak, fahiş tutarlı olan güncelleştirilmiş kümülatif RES katkı payını müvekkili şirketten talep ettiğini, davalı, bu yanlış hesaplamayı taraflar arasında bağlayıcı olmayan ve hatta hukuki değeri kalmayan ayrıca müvekkili şirket tarafından sunulmayan teklif mektubuna göre yaptığını, oysa ki taraflar RES katkı payı hesaplaması için Teklif Mektubunda yer alan hesaplama yönteminden ayrılarak, aralarında sözleşme imzalamak suretiyle Yönetmelik’te bulunan hesaplama yöntemini kabul ettiğini, müvekkili yapılan bu yanlış hesaplamayı ilerleyen süreçte farkettiğini, dava konusu talepte çözülmesi gereken temel sorun RES Katkı payı tutarının hesaplanması yöntemi olduğunu, gerçekten de taraflar arasındaki uyuşmazlık RES Katkı Payı hesaplanmasının, Teklif Mektubu’na göre mi yoksa taraflar arasında yapılmış Sözleşme’ye yani RES Katkı Payı Anlaşması’na göre mi yapılacağı ve bu bağlamda davalı TEİAŞ’a yapılan fazla ödemenin tespiti ve bunun iadesine ilişkin olduğunu beyanla, taraflar arasında düzenlenen sözleşme hükümlerine aykırı olarak tahakkuk ve tahsil edilen fazla ödenen RES Katkı Payu tutarının şimdilik 20.000,00 TL’sinin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek TCMB’nin değişen oranlarda en yüksek ticari avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; her şeyden önce, dava konusu uyuşmazlığın çözümünde idari yargı mercilerinin görevli olduğunu, davanın (yargı yolu) görev yönünden reddine karar verilmesini, dava konusu RES Katkı Payı Anlaşması gibi EPDK onayına tabi olan ve EPDK’nın ikincil düzenlemelerinde yer alan anlaşmaların ticari anlaşma olmadığını, bu anlaşmalardan kaynaklanan uyuşmazlıkların da idari yargıda görülmesi gerektiğini, ayrıca doktrinde ve yerleşik Yüksek Yargı kararlarında idari sözleşmeler, taraflardan en az birinin kamu tüzel kişisi olduğunu, bir kamu hizmetinin yürütülmesine ilişkin veya özel hukuku aşan birtakım hükümler içeren sözleşmeler olarak tanımlandığını, dava konusu faturaların idari sözleşme niteliğinde olduğu açık olan RES Katkı Payı Anlaşması hükümleri uyarınca düzenlediği dikkate alınarak, idari bir sözleşmeden kaynaklanan dava konusu uyuşmazlığın çözümünün idari yargı mercilerine ait olduğunu, öncelikle davanın dava şartı noksanlığı bakımından reddine karar verilmesini, teklifin sabit fiyat kabul edilerek bu tutarın kümülatif değil, her yıla ait TÜFE oranında belirlenecek artışa göre hesaplanmasının gerektiği yönündeki davacı iddiasının, Yönetmelik ve eklerindeki düzenlemelere aykırı olduğu gibi, formülde yer alan TÜFE endeksinin uygulama amacına da uygun olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl ve birleşen dava dosyasında davalı vekilince olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması talepli dilekçesi üzerine dava dosyasının bir örneği Danıştay Başsavcılığına gönderilmiştir.
Danıştay Başsavcılığınca, davalı tarafın başvurusunun kabul edilerek, Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığına yapılan müracaat üzerine, Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığınca verilen 16/02/2023 Tarih, 2023/81 Esas sayılı karar ile olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine kesin olarak karar verildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME ;
Dava, davacı şirket ile davalı arasında imzalanan anlaşmaya aykırı olarak fazla tahakkuk ettirildiği iddia edilen RES Katkı Payı bedelinin tahsili talebine ilişkindir.
Mahkememizce her ne kadar duruşma günü 10/05/2023 tarihine bırakılmış ise de, celse arasında dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi’nden döndüğü görülmekle, usul ekonomisi açısından dosya resen ele alınarak Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığınca verilen 16/02/2023 Tarih, 2023/81 Esas sayılı karar kapsamında karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığınca verilen 16/02/2023 Tarih, 2023/81 Esas sayılı karar içeriği nazara alındığında;
Davalı TEDAŞ’ın tüzel kişiliğe sahip olup, özel hukuk hükümlerine tabi olmakla birlikte, kamu hizmeti niteliğindeki elektrik dağıtım faaliyeti ile ilgili olarak, 3154 sayılı Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri hakkında Kanun ile Elektrik Tesisleri Proje Yönetmeliğinin 4.maddesi ile 8.maddesi hükümleri uyarınca, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığınca kendisine yetki devri suretiyle verilen yetkinin kullanımı esnasında tahsil ettiği proje onay bedellerinin iadesi davasında, yargı yolu bakımından idare mahkemelerinin görevli olduğu, buna göre, İdare’nin işlemi ya da eylemi nedeniyle doğan zararlardan dolayı, İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 2/1 -b maddesi gereğince İdare’ye karşı, idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerektiği anlaşılmıştır.
Yargı yolu, dava şartı olup, açıkça veya hiç ileri sürülmese de mahkemelerce re’sen dikkate alınmaktadır.
Uyuşmazlık Mahkemesi karar ilamı ile Mahkememizce belirlenen hukuki niteleme ışığında, yargı yolu bakımından mahkememizin görevli olmadığı kanaatine varılmış olmakla, dava dilekçesinin usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hükmün tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davaya bakma görevinin idari yargının görev alanına girdiği anlaşılmakla 6100 sayılı HMK 114/1-b, 115 md. gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
Asıl dava;
-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179.90 TL karar ve ilam harcının, peşin yatırılan 341,55 TL harçtan mahsubu ile bakiye 161,65 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
-Davacı tarafça yapılan, yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansın kullanılmayan kısmının taraflara iadesine,
Birleşen Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/301 E sayılı dava dosyasında;
-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179.90 TL karar ve ilam harcının, peşin yatırılan 341,55 TL harçtan mahsubu ile bakiye 161,65 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
-Davacı tarafça yapılan, yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansın kullanılmayan kısmının taraflara iadesine,

Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.23/03/2023