Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/216 E. 2022/413 K. 06.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/216 Esas
KARAR NO : 2022/413

DAVA : Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 24/03/2022
KARAR TARİHİ : 06/06/2022
YAZIM TARİHİ : 28/06/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı yüklenici SS … Konut Yapı Kooperatifi Yönetim Kurulunca 06/07/2001 tarihli ve 5 numaralı karar ile müvekkil davacıya 11.000.000.000 lira (onbirmilyar) bedelle satılan iş yerinin fiilen teslim edildiğini ve müvekkilince uzun süre kira gelirleri kapsamında kazanç elde edildiğini, vergilerinin de müvekkilince ödendiğini, ancak davalı kooperatif tarafından yaptırılan konutların bina inşaatında yeterince demir ve beton kullanılmaması ve heyelan ile birlikte arazide kayma olması sebebiyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca kentsel dönüşüme tabi tutularak 2012 yılında yıkıldığını, Bakanlıkça kira desteği sağlanmasına karşın müvekkiline dava konusu iş yerine ilişkin kira ödemesi yapılmadığını, sözlü ve yazılı taleplerine karşın Kooperatif Yönetim Kurulunca da bir girişimde bulunulmadığını, müvekkilinin kira geliri alamaması nedeniyle kazanç kaybına uğradığını ileri sürerek dava konusu iş yerine ilişkin olarak davalı tarafından teslim ve tescil borcuna yönelik gerekli işlemlerin yapılmasını, olmadığı takdirde iş yeri karşılığı tazminat olarak hesaplanacak bedelin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL değerinin ödenmesini, mümkün olmaz ise davalıya 2001 yılında ödenen 11.000.000.000 Liranın dava tarihindeki karşılığının faizi ile tahsiline ve kira desteği alacağı sebebiyle mahrum kalınan kazançlara ilişkin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL bedelin faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
Dava, yüklenici kooperatiften satın alınan ve fiilen teslim edilen iş yerinin satım bedelinin ödenmesine karşın bilahare kentsel dönüşüme tabi tutularak yıkılması nedeniyle davalı tarafından teslim ve tescil borcuna yönelik gerekli işlemlerin yapılması, olmadığı takdirde iş yeri karşılığı tazminat olarak hesaplanacak bedelin, mümkün olmaz ise davalıya 2001 yılında ödenen 11.000.000.000 Liranın dava tarihindeki karşılığının faizi ile tahsili ve kira desteği alacağı sebebiyle mahrum kalınan kazançların tahsili istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya tarafların her ikisinin de tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesi’nin bakacağı yönünden düzenleme olması gerekmektedir. Anılan Kanunun 5. maddesinde ise, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunun şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi, tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olup, asliye ticaret Mahkemeleri ile asliye hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu düzenlenmiştir.
Eldeki davada davalı kooperatif tacir ise de, Yenimahalle Vergi Dairesinin cevabi yazısı ile 01/01/2006 tarihinden itibaren GMSİ yönünden mükellef olduğu, ticari faaliyetine ilişkin mükellefiyetinin bulunmadığının bildirilmesi karşısında davalının tacir olmadığı anlaşılmıştır.
Görev kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi Mahkemece resen nazara alınır. Eldeki davada davalının sıfatına ve davanın niteliğine göre nispi ya da mutlak nitelikteki bir ticari dava söz konusu olmadığı ve dava konusu satım sözleşmesinin konusunun iş yeri olması nedeniyle davada görevli mahkemenin genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK’nın 114/c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın USULDEN REDDİNE,
2-Tarafların görevsizlik kararı kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli ANKARA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-Yargılama giderlerinin HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/06/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır