Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/208 E. 2023/26 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/208 Esas
KARAR NO : 2023/26

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :… TC: …

VEKİLİ :Av. … –

DAVALI :…

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 18/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/02/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … Bankası A.Ş tarafından 06/09/2018 tarihinde ihalesi yapılan 2016/299055 ihale kayıt numaralı Başverimli (Şırnak) İçme suyu İnşaatı Yapım İşini 2.813.583,00 TL bedel üzerinden üstlendiğini ve ihale konusu yapım işine başlandığını, müvekkili firma sözleşme gereği işi ifa ederken, ihaleye karşı şikâyetçi bir isteklinin dava açtığını, açılan dava neticesi işveren kurumun almış olduğu ihale kararının aleyhinde sonuçlandığını, işveren kurumun bu sebeple işi durdurduğunu ve tasfiye kararı verdiğini, müvekkili tarafından yapımı devam ederken davalı yan tarafından tasfiye edilen ve kesin kabulü 12/04/2018 tarihinde yapılan Başverimli (Şırnak) içmesuyu yapım inşaatı İşi’nin Sözleşme bedeli 2.813.583,00 TL olup müvekkili firma tarafından K.D.V hariç 386.927,02 TL tutannda iş yapılarak %13,75 gerçekleşme olduğunu, işin tasfiye edilmesi sebebiyle müvekkili firmanın zarara uğradığını, müvekkili firma ile davalı kurum arasındaki sözleşmedeki fesih ve tasfiyeye ilişkin; Madde 26 doğrultusunda Yapım İşleri Genel Şartnamesi hükümleri uygulanacağını, Yapım İşleri Genel Şartnamesinin; Sözleşme kapsamında yaptırılabilecek ilave işler, iş eksilişi ve işin tasfiyesi konulu 21. Maddesinde; “(5) Sözleşme bedelinin %80’inden daha düşük bedelle tamamlanacağı anlaşılan işlerde, yüklenici işi bitirmek zorundadır. Bu durumda yükleniciye, yapmış olduğu gerçek giderleri ve yüklenici karına karşılık olarak sözleşme bedelinin %80’i ile sözleşme fiyatlarıyla yaptığı işin tutan arasındaki bedel farkının %5’i geçici kabul tarihindeki fiyatlar üzerinden ödenir” dendiğini, müvekkili firmanın bu maddelere dayanarak … Diyarbakır Bölge Müdürlüğüne 08/10/2018 tarihinde 2018/23 sayılı dilekçe ile başvurduğunu ancak; davalı yanın 28/11/2018 tarihli evrakı ile müvekkili firmaya hiçbir gerekçe gösterilmeksizin ödeme yapılmayacağının bildirildiğini, müvekkiline şartnamede belirlenen madde gereğince ödenmesi gereken tutarın 93.136,969-TL olduğunu belirterek beyanla, müvekkiline ödenmesi gereken 93.136,969 TL’nin şimdilik 5.000,00 TL’sinin işin tasfiye tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 06/02/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; finansmanının %50’si SUKAP kapsamında, %50’si de Bankaları Genel Müdürlüğünce Belediyesine açılan krediden karşılanan ve denetim hizmetleri Bankaları Diyarbakır Bölge Müdürlüğü’nce ve Belediyesince müştereken yürütülen Başverimli (Şırnak) içme suyu inşaatının ihale hazırlıkları Bankaları Yatırım Koordinasyon Dairesi Başkanlığı’nca yapılmış ve 06.09.2016 tarihinde açık ihale usulü ile ihale edilerek, 2.813.583,00 TL teklif bedeli üzerinden 25.11.2016 tarihinde davacı …’le sözleşmesi imzalandığını, işin yer tesliminin 07.12.2016 tarihinde yapılarak işe başlanıldığını, tesiste 27.03.2017 tarihine kadar yapılan imalatlara ait 2 nolu tasfiye kesin hakediş raporuna göre 339.608,90 TL’lik iş yapılarak %12,07’lik gerçekleşme olduğunu, ancak işin devamı sırasında Yatırım Koordinasyon Dairesi Başkanlığı’ndan alınan 15.03.2017 tarih ve 13338 sayılı yazı ile mahkeme kararı doğrultusunda düzeltici işlem tesis edileceğinin ifade edildiğini, bilahare Yatırım Koordinasyon Dairesi Başkanlığı’nın 27.03.2017 tarih ve 15220 sayılı yazıları ile işin durdurulması gerektiğinin belirtildiğini, müteakiben Yatırım Koordinasyon Dairesi Başkanlığı’nın 14.04.2017 tarih ve 18603 sayılı yazısı ve eki 12.04.2017 tarih ve 18092 sayılı Genel Müdürlük Makam Olur’u ile; Ankara 4. İdare Mahkemesi’nce verilen 30.12.2016 tarih ve 2016/5191 Esas 2016/5794 Karar sayılı dava konusu işlemin iptaline ilişkin karara binaen Kamu ihale Kurulu’nun 26.01.2017 tarih ve 2017/MK-31 sayılı karan ile … Harita Yapı Müh. San. ve Dış Tic. Ltd. Şti.+… İnş. Nak. Pet. Gıda Mad. San. ve Dış Tic. Ltd. Şti. iş ortaklığının teklifinin değerlendirilmeye alınarak düzeltici işlem tesis edilmesi nedeniyle bahse konu işe ait sözleşmenin 27. maddesi, Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 47. maddesinin 9. fıkrası ve 4735 sayılı Kamu İhaleleri Sözleşmeleri Kanunu’nun 23. maddesi gereğince Başverimli (Şırnak) İçmesuyu İnşaatı Yapım işinde sözleşmenin feshi ve işin tasfiye edildiği bildirilerek, tasfiye iş ve işlemlerinin Bankaları Altyapı Uygulama Dairesi Başkanlığı ve Diyarbakır Bölge Müdürlüğü’nce yürütülmesi, tasfiye geçici kabulünün de yapılarak tutanakların onaylanmak üzere gönderilmesinin istenildiğini, 20.04.2017 tarihinde işin tasfiye geçici kabulü yapıldığını ve tasfiye geçici kabul tutanakları 05.05.2017 tarih ve 22173 sayı ile Genel Müdürlüğümüzce onaylandığını, bahse konu işte, Tasfiye Olur’unda tafsilatıyla belirtilen nedenlerden dolayı sözleşmesindeki imalatların bir bütün halinde tamamlanamadığını ve tasfiye edildiğini, söz konusu işin tamamlanamadan sözleşmesinin sonlandırılması nedeniyle belirtilen madde hükmü çerçevesinde bir hak ve ödeme yapılmasının hukuken mümkün olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Islah Dilekçesi: davacı vekili 23/09/2022 tarihli dilekçesi ile 5.000,00-TL olan taleplerini bilirkişi raporu doğrultusunda 95.562,88-TL yükselttiklerini beyap etmiş, ıslah harcını ikmal etmiştir.
DELİLLER ;
-Taraflar arasında imzalanan “Başverimli (Şırnak) İçmesuyu İnşaatı Yapım İşi” sözleşmesine ait ihale evrakları,
-Bilirkişi heyeti 13/01/2020 tarihli raporunda özetle; Yapılan tasfiye işleminin davalı idare tarafından Kamu ihale Kurumu ve idare Mahkemesi kararları sonucu zorunlu olarak yapıldığını, Yüksek Yargı Kararlarında da belirtildiği üzere Davalı iş sahibi sözleşmeyi Kamu ihale Kurumu ve idare Mahkemesi kararları sonucu zorunlu olarak tasfiye etmeye karar verdiğinden davacının kar mahrumiyeti zararı talebinin yerinde olmadığını bildirmiştir.
-Bilirkişi heyeti 05/06/2020 tarihli ek raporunda özetle; Davacı vekilinin 13.01.2020 tarihli Bilirkişi Kurul Raporuna karşı sunmuş olduğu itirazların görüş ve tespitimizi değiştirecek nitelikte olmadığını, Mahkeme tarafından davacının talebinin yerinde görülmesi durumunda Davacı kar kaybı bedelinin 95.562,88 TL olarak hesap edildiğini bildirmiştir.
-İtirazlar üzerine teşkil edilen Bilirkişi heyeti 24/02/2021 tarihli raporunda özetle; Dava dilekçesine göre işin sözleşme bedeli 2.813.583,00 TL olup, davacı firma tarafından KDV hariç 386.927,02 TL tutarında iş yapılarak toplam işin %13,75’i oranında iş gerçekleştirildiğini, Davacının yaptığı iş bedeli 386.927,02 TL olduğunu, sözleşme idarenin ve yüklenicinin kusurları dışında kuralların uygulanması sonucu ortaya çıkmıştır. Yani somut olayda her iki tarafında kusuru bulunmadığını, İşin zorunlu olarak tasfiyesi, sözleşme bedelinden %80’den daha düşük bedelle tamamlanabileceği kanaatine varıldığını, Bu durumda Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununun 24 üncü maddesinde, “…Bu durumda yükleniciye yapmış olduğu gerçek giderleri ve yüklenici kârına karşılık olarak sözleşme bedelinin %80 ile sözleşme fiyatlarıyla yaptığı işin tutarı arasındaki bedel farkının 5’i geçici kabul tarihindeki fiyatlar üzerinden ödenir… ” denildiğini, sözleşme bedelinin %80’i: 2.813.583,00 TL x %80 = 2.250.866,40 TL kesin hesap hak edişine göre yapılan iş bedeli 339.608,90 TL olduğunu, sözleşme bedelinin %80’i ile yapılan iş arasındaki farkın 1.911.257,50 TL olduğunu, Bu bedelin %5’i =95.562,88 TL gerçek gider ve yüklenici kârı olarak verileceğini, burada mahrum kalınan kâr sözleşme bedelinin %15’i üzerinden müteahhit kârı olarak hesap edilmesi gerekirken, mahrum kalınan kâr Kanun koyucu tarafından belirlendiğini, Kanun hükmü emredici nitelikte olduğunu, Kanun, varsa mahrum kalınan kâr ve gerçek gider karşılığı bir hesaplama yapıldığını, bunun dışında bir kâr mahrumiyeti ve masraf hesabı yapmaya gerek olmadığını bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ;
Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir.
Davacı tarafından Ankara 40. Asliye Hukuk Mahkemesinde ikame edilen dava, asliye hukuk mahkemesinin 04/11/2021 tarih, 2021/116 Esas 2021/123 Karar sayılı ilamı ile verilen görevsizlik kararı üzerine mahkememiz yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır.
Taraflar arasında Başverimli (Şırnak) İçmesuyu İnşaatı Yapım İşi ihalesi sonucunda sözleşme imzalandığı hususu çekişmeli olmayıp, çekişme dava konusu ihalenin Ankara 4. İdare Mahkemesi kararı ile iptal edilmesi nedeniyle davacının kar mahrumiyeti talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller ışığında: davacı ile davalı arsında imzalanan sözleşmenin davacı ve davalının kusuru olmadan mahkeme kararı üzerine tasfiye edildiği, tüm bilirkişi raporları ile de tespit edildiği üzere sözleşme işin tasfiyesi sözleşme bedelinin %80’ninden daha düşük bir bedelle tamamlanmıştır. Bilirkişi raporları arasında davacının kar mahrumiyeti talebinde bulunup bulunamayacağı hususunda çelişki bulunmaktaysa da mahkememizce sözleşmenin tasfiye edilmesi davacının kusurunun bulunmaması, zorunlu tasfiye anında 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununun 24. Maddesi ve Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 21. Maddesi uyarınca davacının kar mahrumiyeti talebinin hukuka uygun olduğu, bilirkişilerce 24/02/2021 tarihli raporda tespit edilen 95.562,88-TL’nin davalıdan talep edilebileceği kabul edilmiştir.
Davacı vekil 28/12/2018 tarihli dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmaksızın ve belirsiz alacak davası açtığını da açık açık beyan etmeksizin taleplerini ileri sürdüğünden talebe konu 5.000,00-TL’yi aşan kısım yönünden zamanaşımı süresi kesilmemiştir. Davalı vekili 02/11/2022 tarihli beyan dilekçesi ile ıslaha karşı zamanaşımı def’inde bulunmuştur.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin tasfiye kesin kabul tutanağı 14/04/2017 tarihinde tanzim edilmiş olup 5 yıllık zamanaşımı süresi 14/04/2022 tarihi itibariyle dolmuştur. Davacının kısmi dava açtığı, davasını 23/09/2022 tarihinde ıslah ettiği anlaşıldığından ıslah edilen kısım yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Hal böyle olunca davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklanacağı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE,
5.000,00 TL’nin 28/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 341,55 TL harçtan, dava açılışında alınan 85,39 TL peşin harç ve 1.546,59 TL ıslah harcın düşülmesi ile fazla alındığı anlaşılan 1.290,43 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 3.439,60 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 179,96 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, 85,39 TL peşin harç ve 1.546,59 TL ıslah harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5) Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 14.490,06 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/01/2023

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır