Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/19 E. 2022/338 K. 11.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/19 Esas
KARAR NO : 2022/338

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/12/2017
KARAR TARİHİ : 11/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 18/02/2016 tarihinde davalı … şirketine trafik sigortası ile sigortalı … plakalı aracın seyir halinde iken tekerinden fırlayan taş parçasının arkasında seyir halinde olan müvekkilinin gözüne çarpması neticesinde müvekkilinin görme yetisini kaybettiğini, davalı … şirketine sigortalı aracın %100 kusurlu olduğunu, müvekkilinin ise kusursuz olduğunu, dava açılmadan önce davalı … şirketine başvuru yapılarak müvekkilinin sakatlığına binaen sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatlarının ödenmesinin talep edildiğini, davalı … şirketi tarafından bugüne kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL geçici iş göremezlik, 100,00 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 200,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talebi yönünden zamanaşımı süresinin dolduğunu, davacının dava açmadan evvel müvekkili şirkete talebi ile ilgili gerekli ve yeterli tüm belgeler ile yazılı başvuru yapması gerekirken doğrudan doğruya dava açmasının kanuna aykırı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin sormululuğunun sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olması halinde sigortalı araç sürüsücünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğundan ATK Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınmasını talep ettiklerini, poliçede sadece sürekli maluliyet hallerinin teminat altına alındığını, davacının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiğini, dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini savunarak davanın usulden olmadığı takdirde esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Dairesinden rapor alınmasını talep ettiklerini, poliçede sadece sürekli maluliyet hallerinin teminat altına alındığını, davacının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiğini, dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini savunarak davanın usulden olmadığı takdirde esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce verilen 03/04/2019 tarih ve 2017/838 Esas, 2019/312 sayılı karar Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi’nin 2019/1761 Esas, 2021/2205 Karar ve 25/11/2021 tarihli ilamı ile kaldırılmıştır.
Mahkememizce daha önce verilen kararda davalının kusurunun bulunmaması nedeniyle dava reddedilmiş, İstinaf dairesince ” … davacının kask takmamasının zararı artıran bir durum olup (müterafik kusur olup tazminat miktarından indirim sebebidir) kusur oranına etkisinin olmaması nedeniyle Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi, İTÜ ya da Karayolları Trafik Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek uzman bilirkişi kuruluna tevdii ile davacının itirazları da değerlendirilmek suretiyle kusur raporu alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.” denilmek suretiyle mahkememiz kararı kaldırılmıştır.
Kaldırma kararı uyarınca Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden rapor tanzimi istenilmiştir. 14/02/2022 tarihli raporda davacı, davalı ve dava dışı motosiklet sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmadığı, yol üzerinde bulunan taş parçasının kazanın oluşumunda etken olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.
Toplanan delillere, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalıya ZMMS poliçesi ile sigortalı aracın seyir halindeki iken tekerinden fırlayan taş parçasının arkasında seyir halinde olan motosiklette yolcu olarak bulunan davacının gözüne isabet etmesi sonucu davacının yaralandığı, davacının yaralanmasında davalıya sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, olayın meydana gelmesinde taş parçasının etkili olduğu, bu durumda sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmaması nedeniyle davalıdan tazminat talep edilemeyeceği anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 80,70 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu bakiye 49,30 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irad olarak kaydına,
3-Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından kaldırma kararı öncesi yapılan 9,00 TL posta-müzekkere masrafı ve kaldırma kararı sonrası yapılan 33,00 TL toplamı 42,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-HMK’nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider ve delil avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/05/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı