Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/186 E. 2022/412 K. 06.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/186 Esas
KARAR NO : 2022/412

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/09/2017
KARAR TARİHİ : 06/06/2022
YAZIM TARİHİ : 05/07/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan diğer davalının maliki ve sürücüsü olduğu aracın yaya olan davacıya çarpması sonucu davacının yaralanarak malul kaldığını, dava konusu kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu ileri sürerek ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalma kaydıyla şimdilik 3.000 TL sürekli, 2000 TL geçici iş göremezlik olmak üzere toplam 5000 TL maddi tazminatın kaza tarihinde işleyecek faiziyle, 10.000 TL manevi tazminatın davalı …’den kaza tarihinden işleyecek faiziyle tahsili talep ve dava etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … şirketi vekili usulüne uygun tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunmamış, yargılama aşamasında sunduğu dilekçelerinde davanın reddini savunmuştur.
Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizin 2018/305 E.-2019/484 K. sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davacı vekili ve davalı … istinaf yoluna başvurulması üzerine Ankara BAM 26. HD’nin 2019/2645 E.-2022/327 K. sayılı ilamı ile “Dava tarihi itibari ile yürürlükte bulunan HMK’nun 297/2.maddesi ile; “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar etmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüpheye ve tereddüt uyandırmayacak şekilde göstermesi gereklidir.” esası getirilmiştir. Buna göre, hüküm verilirken, davacı tarafın her talebi hakkında ve her davalı hakkında açık ve net verilen kararın hüküm fıkrasında gösterilmesi zorunludur.
Somut olayda, davacı vekili tarafından cismani zarar nedeni ile manevi tazminat talebinde de bulunulmuş olup, bu talebe ilişkin olarak olumlu veya olumsuz olarak bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırıdır.
Kabule göre de, hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda hesaplama sigorta şirketi yönünden TRH 2010 yaşam tablosuna göre, sürücü yönünden ise PMF yaşam tablosuna göre yapıldığı için davalılar yönünden farklı rakamlar belirlenmiştir. Mahkemece bu belirleme kabul edilmese de, davacı vekili ıslah dilekçesinde bilirkişi raporuna uygun olarak ıslah talebinde bulunmuş, sigorta şirketi yönünden 13.392,63-TL, diğer davalı yönünden ise 14.848,11-TL üzerinden artırım yapmıştır. Mahkemece, 13.392,63-TL üzerinden hüküm kurulması dikkate alındığında sigorta şirketi yönünden red edilen kısım olmayacağı için red vekalet ücreti takdiri de yerinde değildir.” gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf isteminin kabulüne, Mahkememiz kararın kaldırılmasına, davalı …’in istinaf talebinin ise kararın kaldırma nedenine göre bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İddia ve savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün 3/8 kusurlu, davacı yayanın 5/8 kusurlu olduğu, kaza nedeniyle davacının % 12 malul ve 6 ay süreyle geçici iş göremez halinde kaldığı, dava konusu kaza nedeniyle davacının maluliyeti ve geçici iş göremezliği nedeniyle oluşan zararından davalıların KTK hükümleri ve ZMMS poliçesi uyarınca müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, istinaf yoluna başvuran davacı vekilinin alınan aktüer raporuna karşı itirazının olmadığı, bu nedenle bilirkişi raporundaki tespitlerin davalılar lehine usuli kazanılmış hak teşkil ettiği ve davacının 2.649,29 TL geçici iş göremezlik, 13.392,63 TL sürekli iş göremezlik tazminatı talep edebileceği, davalı … şirketi yönünden temerrüdün, başvurunun tebliği tarihinden 8 iş günü sonrası olan 30/12/2016 tarihinde oluşacağı, diğer davalı yönünde haksız fiil tarihi itibariyle faiz talep edilebileceği, davacı vekilinin 10/04/2019 tarihli dilekçesi ile davalı … şirketi yönünden sorumluluğun 13.392,63 TL ile sınırlı olmak üzere 17.497,40 TL üzerinden davanın ıslah edildiği anlaşılmakla maddi tazminat istemi yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı … şirketince istinaf kanun yoluna başvurulmadığından, ilk kararda sigorta şirketi yönünden kesinleşen kısımlar aynen korunarak hüküm tesis edilmiştir.
Davacının manevi tazminat istemi yönünden yapılan değerlendirmede ise; manevi tazminat şartlarının somut olayda mevcut olduğu, tarafların sosyal ekonomik durumları, kaza tarihi, kazanın oluş şekli, tarafların kusur oranı, paranın satın alma gücü, ülkenin ekonomik koşulları, manevi tazminatın amacı, zenginleştirme ve fakirleştirme amacı taşımaması, cezalandırma ve mamelek hukukuna ilişkin tazmin amacı güdülmemesi, 22.06.1966 tarih,1966/7 Esas-7 Karar sayılı YİBK kararındaki kriterler gözetildiğinde, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü 4.000,00 TL manevi tazminatın davacı sürücü …’den tahsili tahsiline karar verilmiş, davalı sürücü yönünden sorumluluğun haksız fiile dayalı olması nedeniyle kaza tarihinden itibaren ve sigortalı aracın kullanım amacının hususi olduğu gözetilerek yasal faize hükmedilmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacının maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne; 2.649,29 TL geçiçi iş göremezlik, 13.392,63 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 16.041,92 TL’nin davalı SS … Sigorta Kooperatifi 13.392,63 TL ‘den sorumlu olmak kaydı ile, davalı SS … Sigorta Kooperatifi yönünden 30/12/2016 temerrüt tarihinden, davalı … yönünden 30/04/2016 kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, 4.000,00 TL manevi tazminatın 30/04/2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı …’den tahsili ile davacıya ödenmesine,
-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Maddi tazminat yönünden;
1-1- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 1.096,00 TL harçtan peşin alınan 51,24 TL peşin harç, 44,40 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 95,64 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.000,36 TL karar harcının ( davalı … 914,85 TL ‘den sorumlu olmak kaydı ile) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
1-2-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin ( davalı … 2.725,00 TL’den sorumlu olmak kaydı ile) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
1-3-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL ve 44,40 TL başvurma harcı, 51,24 TL peşin harç ve 44,40 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 171,44 TL harcın ( davalı … A.Ş. 127,04 TL ‘den sorumlu olmak kaydı ile) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
1-4-Davacı tarafından yapılan 495,60 TL posta masrafı, 1.600,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 2.095,60 TL yargılama giderinden red/kabul oranına göre hesaplanan 1.527,41 TL yargılama giderinin ( davalı … 1.279,98 TL ‘den sorumlu olmak kaydı ile ) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
1-5-Davalılar tarafından yapılan her hangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Manevi tazminat yönünden.
2-1- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 273,24 TL peşin harcın davalı …’den tahsili ile Hazineye irat kaydına,
2-2-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 4.000,00 TL vekalet ücretinin davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine,
2-3-Davalı … tarafından yapılan her hangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-HMK’nın 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı …’in yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/06/2022
Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır