Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/165 E. 2022/765 K. 19.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA …ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA …ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/165 Esas
KARAR NO : 2022/765

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/03/2022
KARAR TARİHİ : 19/12/2022
YAZIM TARİHİ : 30/12/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından inşaatı tamamlanan “…parsel numarasında kayıtlı bulunan dükkan niteliğindeki taşınmazın” davalıya satıldığını, bu sebeple müvekkili tarafından 25/12/2021 tarihli, GIB 2021000000006 nolu, 98.000TL meblağlı ve konusu “… nolu dükkan satışı” olan faturanın davalı borçluya keşide edildiğini, iş bu faturanın 50.000,00 TL’lik kısmının müvekkiline ödendiğini, ancak kalan 48.000TL’lik kısmı ödenmediğini, bu nedenle taraflar arasında gayrimenkul alım satımından doğan alacak – borç ilişkisinin doğduğunu, alacağın tahsili amacıyla Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; öncelikle iş bu davanın, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu m.704 ve devamı hükümlerinde düzenlenen; tapu kütüğü, taşınmaz satışı, ispat külfeti hususlarından kaynaklanan bir dava türü olduğundan dolayı; davanın, bu hususları değerlendirmekle görevli olan Ankara Asliye Hukuk Mahkemeleri’nde görülmesi gerektiğini ve bu nedenle görev itirazlarının bulunduğunu, dava konusu etmeye çalıştığı “-…nolu bağımsız bölüm olan dükkan”ın malikinin davacı olmadığını, davacı tarafından sunulmaya çalışılan sözde faturayla dava konusu edilmeye çalışılan ve yukarıda bilgileri verilen taşınmazın; resmi tapu kayıtlarından ve müvekkiline satış ve devrine ilişkin 29.11.2021 tarih ve 62168 yevmiye nolu resmi senetten taşınmazın, ….tarafından, vekaleten müvekkili ….’a devir ve satış işlemlerinin yapıldığını, bu nedenle davacının “taraf sıfatı”nın bulunmaması ve davacının, dava konusu edilmeye çalışılan taşınmazın malikinin olmaması nedeniyle; davanın husumet yokluğundan ve usulden reddine karar verilmesinin gerektiğini, dava konusu taşınmazla ilgili resmi tapu kayıtlarının tutulduğu Ankara Altındağ Tapu Sicil Müdürlüğü tarafından düzenlenen Resmi Tapu Satış Senedi; 6100 sayılı HMK.m.204/2.f.sı hükmüne göre; davacının, dava konusu taşınmaz bedeli olan 98.000,00-TLyi, resmi satış işlemleri sırasında müvekkilinden tahsil ettiğini , davacı tarafından da bağlayıcı ve kesin delil niteliğinde olan tapu kayıtlarıyla dava konusu taşınmazın bedelinin 98.000,00-TL olduğu kabul edildiği ve resmi tapu senediyle de 98.000,00 TL’nin tamamının müvekkili tarafından satış işlemleri sırasında davacıya ödendiğini, 98.000,00-TL meblağlı ve dava konusu “…nolu dükkan satışı” hakkında faturanın düzenlenebilmesi mümkün olmadığını, muvazaalı ve tek taraflı beyanlarla düzenlenmesi nedeniyle müvekkiline karşı her hangi bir hukuki geçerliliğinin bulunamayacağı kanaatinde olduklarını, eldeki davanın, kanaatleince davacı tarafından usulüne uygun ve Tapu Resmi Senediyle aynı kuvvetteki resmi bir belge ve kesin delille ispat edilemediğini, dava konusu edilmeye çalışılan faturayla ilgili, müvekkilinin hiçbir mutabakatı, bilgisi, kabulü veya onaylaması söz konusu olmadığını savunarak davanın reddine ve davacı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Dava, taraflar arasındaki taşınmaz satım sözleşmesinden kaynaklanan bakiye satım bedelinin tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya tarafların her ikisinin de tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesi’nin bakacağı yönünden düzenleme olması gerekmektedir. Anılan Kanunun …maddesinde ise, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunun şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi, tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olup, asliye ticaret Mahkemeleri ile asliye hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu düzenlenmiştir.
Eldeki davada davacı tacir ise de, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün 14/03/2022 tarihli cevabi yazısı ile davalının ticaret sicil kaydının bulunmadığı bildirilmiş, Dışkapı Vergi Dairesinin 28/12/2021 tarihli cevabi yazısı ile davalının işletme hesabına göre defter tutan mükellef olduğu bildirilerek 2021 yılı gelir vergisi beyannamesi gönderilmiştir. İşletme hesabına göre defter tutan kişi, 213 sayılı VUK’nun 177. maddesinin birinci fıkrasının (1) ve (3) numaralı bentlerinde yer alan nakdi limitlerin yarısını, (2) numaralı bentte yazılı nakdi limitin tamamını aşmaması halinde esnaf sayılır.
Davalının ticaret sicil kaydının olmadığı anlaşıldığından, davalının sıfatının belirlenmesi amacıyla Vergi Dairesi Müdürlüğünce bildirilen miktarların incelenmesi neticesinde davalının esnaf olduğu kanaatine varılmıştır.
Görev kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi Mahkemece resen nazara alınır. Eldeki davada davalının sıfatına ve davanın niteliğine göre nispi ya da mutlak nitelikteki bir ticari dava söz konusu olmadığı ve davada görevli mahkemenin genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi olması gözetilerek dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK’nın 114/c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden reddine,
2-Kararın, tarafların görevsizlik kararı kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli ANKARA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-Yargılama giderlerinin HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/12/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır