Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/16 E. 2022/589 K. 10.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/16 Esas – 2022/589
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/16 Esas
KARAR NO : 2022/589

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/01/2022
KARAR TARİHİ : 10/10/2022
YAZIM TARİHİ : 25/10/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişkiye istinaden ekte yer alan faturada belirtilen ürünlerin ve faturaların davalı şirkete teslim edildiğini, davalı tarafından faturalara itiraz edilmeyerek faturaların kesinleştiğini, davalı tarafından bir kısım ödeme yapıldığını, ancak bakiye 4.558,84 TL borç ödenmediğinden davalı hakkında Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı usulüne uygun tebligata rağmen süresinde davaya cevap vermemiştir.
Dava, cari hesaba dayalı olarak başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı hakkında cari hesaba dayalı olarak 4.558,84 TL’nin tahsili amacıyla başlatılan takibin davalının borca ve yetkiye itirazı üzerine durduğu ve süresi içinde itirazın iptali amacıyla eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra dosya bilirkişiye tevdi olunmuş, bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinde davacının 31/12/2021 ve dava tarihi itibariyle davalıdan 2.983,24 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.
Davalı şirkete ticari defterlerinin ibrazı yönünden çıkarılan ibraz emri usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, davalı defterlerini ibraz etmemiştir.
İddia, toplanan deliller, hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından davalı hakkında cari hesaba dayalı olarak başlatılan icra takibinin davalının itirazı ile durması üzerine itirazın iptali amacıyla yasal süresi içinde eldeki dava açılmıştır. Davalının icra dairesinin yetkisine itirazı HMK’nun 10. ve BK’nın 89. maddesi uyarınca yerinde görülmediğinden reddine karar verilmiştir. Davalı tarafından usulüne uygun tebligata rağmen süresi içinde davaya cevap verilmediği gibi çıkarılan ibraz emrine rağmen ticari defterleri ibraz edilmemiştir. İtirazın iptali davasında kural olarak ispat yükü davacı üzerinde olup, alacağın varlığı yazılı delillerle kanıtlanmalıdır. HMK’nun 222. maddesine göre; “…..(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur”.
HMK’nun 222. maddesi kapsamında yapılan değerlendirme neticesinde; davacı defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, davalının ihtarlı tebliğe rağmen defter ve ticari kayıtlarını sunmadığı, buna göre davacının usulüne uygun olarak tutulmuş defterlerinin lehine delil olarak kabul edilmesi gerektiği, Mahkememizce alınan ve davacının ticari defterleri incelenmek suretiyle tanzim edilen bilirkişi raporuna göre davacı şirketin davalı şirketten 2.983,24 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, cari hesaba dayalı alacak likit olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 11. bendinin “Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez.” düzenlemesi gözetilerek arabuluculuk toplantısına katılmayan davalı yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulmuş ve reddine karar verilen kısım yönünden lehine vekalet ücretine hükmedilmeyerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın kısmen kabulüne, davalının Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı icra dosyasına vaki itirazının kısmen iptaline, takibin 2.983,24 TL asıl alacak üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlı avans faizi işletilmek suretiyle devamına,
-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
-Hüküm altına alınan 2.983,24 TL’nin % 20 ‘si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 203,78 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 123,08 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 2.983,24 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç olmak üzere toplam 161,40 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 80,50 TL posta masrafı, 1.000,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.080,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan her hangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına
8-HMK’nın 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/10/2022