Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/134 E. 2022/635 K. 24.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/134 Esas
KARAR NO : 2022/635

DAVA : Menfi Tespit (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/11/2021
KARAR TARİHİ : 24/10/2022
YAZIM TARİHİ : 27/10/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil hakkında Ankara …İcra Dairesi … sayılı dosyası ile 5.183,28 TL’lik kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığını, takibe dayanarak müvekkilinin aracına ve maaşına haciz konduğunu, menkul haczi için evine hacze gidildiğini, haciz baskısıyla müvekkilinin elden 1.000,00 TL ödeme yaptığını, fakat bu hususun haciz tutanağına geçmediğini, müvekkilinin böyle bir borcunun bulunmadığını, dava ve takip konusu senedin, müvekkili tarafından davalı … ile olan kira ilişkisine dayanılarak verildiğini, herhangi bir borç ilişkisini barındırmadığını, senedin düzenlenme tarihinin kira sözleşmesinin yapılma tarihiyle aynı olduğunu, senet lehtarının davalı yani müvekkilinin ev sahibi olarak tanıdığı … olduğunu, kefilin kira sözleşmesindeki kefille aynı kişi olduğunu, senet miktarının 1 yıllık kira bedeline tekabül ettiğini, böyle bir kira ilişkisi ve herhangi bir borç kalmadığından senedin iptali ve müvekkilinin borçlu olmadığına karar verilmesi gerektiğini, senedin diğer davalı …’na ciro edilerek aradaki ilişkinin kesilmeye çalışıldığını, müvekkilinin davalı …’dan 18/01/2017 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile taşınmazı kiralamış ise de, karşı tarafından kiralayan sıfatının bulunmadığını ve bu nedenle sözleşmenin geçersiz olduğunu asıl ev sahibi olan dava dışı …’dan öğrendiğini, kendini taşınmazın maliki olarak tanıtarak davalı … ile kira sözleşmesi akdedildiği sırada müvekkilinin teminat olarak bir senede imza attığını, dava dışı … tarafından davalı …’ı meskenin satılması, kira bedellerinin alınması ve sair konularda 11/06/1999 tarihli vekaletname ile yetkilendirildiğinin, ancak 09/02/2011 tarihli azilname ile azledildiğinin bildirildiğini, ancak müvekkilinin iyi niyetli olarak Kasım 2020 tarihine kadar kira bedellerini eksiksiz olarak davalı …’a ödediğini, dava dışı …’ın ihtarnamesi üzerine kendisi ile kira sözleşmesi akdedilerek kira bedellerinin …’a ödenmeye başlandığını, davalı …’a müvekkilinin borcunun bulunmadığını, buna karşın kira sözleşmesi imzalanırken teminat olarak imzalanan senedin icra takibine konulduğunu, söz konusu taşınmaz üzerinde davalı …’ın hiç bir yetkisi olmadan akdedilen 18/01/2017 tarihli kira sözleşmesinin geçersiz olduğunu, kira sözleşmesi ile aynı tarihte düzenlenen takip konusu 4.800,00 TL bedelli senedin de geçersiz olduğunu, dolayısıyla ciro edilen …’na da herhangi bir borç bulunmadığını ileri sürerek Ankara …İcra Dairesi’nin … sayılı takip konusu senedin ve takibin iptaline, davacının borçlu olmadığının tespitine, haksız ve kötü niyetle başlatılan takip sebebi ile takip bedelinin % 20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline ciro yoluyla geçen bono ödenmediği için Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takip konusu senedin kayıtsız şartsız borç ikrarı içerdiğini, ayrıca üzerinde teminat senedi olduğunu gösteren bir ibare bulunmadığını, davacının sunduğu kira sözleşmesinde de böyle bir hüküm bulunmadığını, müvekkilin üçüncü kişi konumunda olup, davacı ve diğer davalı arasına her zaman tanzim edilebilecek olan kira sözleşmesi dayanak yapılarak müvekkili aleyhine delil ikamesinin mümkün olmadığını, kambiyo senedinin üzerinde açık bir ibare bulunmadığı durumlarda, o senedin teminat senedi olduğunu gösterir ve taraflarca imzalanmış yazılı bir belgenin olması gerektiğini, ayrıca yazılı belgede bunun teminat senedi olarak verildiğine ilişkin ibarenin senedin vadesi, keşide tarihi ve tutar bilgilerinin bulunması gerektiğini, müvekkilinin hamil olarak iyiniyetli üçüncü kişi olduğu da gözetilerek keşideci ile lehtar arasında her zaman tanzim edilebilecek cinsten adi belgeler ile hamilin mağdur edilmesinin hukuken mümkün olmadığını, bononu iletten mücerret olduğunu, bononun teminat senedi olması halinde dahi iyiniyetli üçüncü şahısların bu durumu bilme imkanı olmadığından bu iddiaların üçüncü kişilere karşı ileri sürülemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı usulüne uygun tebligata rağmen davaya süresinde cevap vermemiştir.
Dava, davacı ile davalı … arasında imzalanan kira sözleşmesinin teminatı olarak verildiği ileri sürülen bonodan kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir.
Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; davalı … tarafından davacı ve dava dışı … hakkında 18/01/2017 tanzim ve 18/04/2021 vade tarihli 4.800,00 TL bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Takip ve dava konusu bononun incelenmesinde, 18/01/2017 tanzim ve 18/04/2021 vade tarihli, 4.800,00 TL bedelli, keşidecisinin davacı …, lehtarının davalı …, kefilin dava dışı … olduğu, bonoda nakden kaydının bulunduğu, lehtar … tarafından davalı …’na ciro edildiği anlaşılmıştır.
Dava dilekçesine ekli 18/01/2017 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin incelenmesinde; kiracının davacı, kiraya verenin davalı … olduğu, bir senelik kira bedelinin 4.800,00 TL olarak kararlaştırıldığı, kira sözleşmesinin dava dışı … tarafından kefil olarak imzalandığı görülmüştür.
İddia ve savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından davalı … ile imzalanan kira sözleşmesinin teminatı olarak verilen ve Ankara …İcra Müdürülüğünün … sayılı takip dosyasına konu senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemiyle eldeki davanın açıldığı, davaya konu senette ihdas nedeni olarak nakden kaydının bulunduğu, alacak bonoya dayalı olduğundan ve davacı tarafından senedin teminat senedi olduğu ileri sürüldüğünden davacının iddiasını yazılı belgelerle ispat etmek zorunda olduğu, ancak ne senet metninde ne de davacı ile davalı … arasında imzalanan kira sözleşmesinde davaya konu senedin teminat senedi olarak düzenlendiğine ilişkin bir kayıt bulunmadığı, kira sözleşmesinin başlangıç tarihi ile senedin tanzim tarihinin ve kira sözleşmesinde yer alan bir yıllık kira bedeli ile senet bedelinin aynı olmasının tek başına senedin teminat senedi olduğu iddiasının ispatına yeterli olmadığı (aynı yönde karar için bkz. Yargıtay 19. HD’nin 2017/3438 E.-2019/5216 K. sayılı ve 20/11/2019 tarihli kararı), davacının senedin teminat senedi olduğunu yazılı delille ispat edemediği, dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanıldığı, davacının yemin teklifi üzerine davalı …’ın 10/10/2022 tarihli celseye gelerek 18/01/2017 tanzim ve 18/04/2021 ödeme tarihli, 4.800,00 TL bedelli bonoyu davacı ile aralarında düzenlenen 18/01/2017 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin teminatı olarak almadığına dair usulüne uygun olarak yemin ettiği, buna göre davacının dava konusu senedin teminat senedi olduğunu ispat edemediği anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın reddine,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 80,70 TL harçtan peşin alınan 88,52 TL harcın mahsubu ile bakiye 7,80 TL karar harcının kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı … vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 5.183,28 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … ‘na verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yapılan her hangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
Dair, davalı … vekilinin yüzüne karşı, davacı ve diğer davalı …’ın yokluğunda, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/10/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır