Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/106 E. 2022/762 K. 19.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/106 Esas
KARAR NO : 2022/762

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/02/2022
KARAR TARİHİ : 19/12/2022
YAZIM TARİHİ : 12/01/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı ile imzalanan 23/01/2020 tarihli sözleşme ile 2 adet panel yüzme havuzu yapım işini üstlendiğini, işbu sözleşme ile sözleşme tutarının KDV dahil 32.450,00 Euro olarak belirlendiğini, ödemenin sözleşmenin imzalanması ile birlikte 15.900,50 Euro peşin, malzemeler sevk edilmeden önce 12.720,40 Euro, kalan 3.829,10 Euro bedelin ise işin teslimi ile birlikte peşin olarak tahsil edileceği konusunda taraflar arasında anlaşma sağlandığını, sözleşme bedeline montaj dahil olmakla beraber nakliye, konaklama, yemek giderlerinin dahil olmadığı hususunun sözleşmede yer aldığını, davalı şirketin ölçü değişikliği talebi üzerine 19/02/2020 tarihinde ek sözleşme imzalanarak söz konusu sözleşme bedeline 435,00 EURO+KDV eklenerek sözleşme bedelinin toplam 32.450 EURO+513.30 EURO=32.963,30 EURO+KDV olarak güncellendiğini, davalı şirketin 26/01/2021 tarihinde 17.249,17 TL, 29/12/2020 tarihinde 5.310,00 TL, 25/02/2020 tarihinde 99.082,26 TL ve 25/02/2020 tarihinde 123.657,82 TL olmak üzere 4 adet faturaya ilişkin toplamda 245.299,25 TL ödeme yaptığını, bu ödemeler sonucunda muavin defterinde de görüleceği üzere 57.049,41 TL tutarında bakiye borç kaldığını, bu bakiye üzerinden taraflarca e-posta yoluyla mutabakat da yapıldığını, ancak borç ödenmediğinden davalı hakkında Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; öncelikle söz konusu 23/01/2020 tarihli sözleşmeden davalı şirket yönetim kurulu başkanı …”in haberi olmadığını, söz konusu yapım işinin davalı şirketin projeleri için söz konusu olmadığını, davacının ekte sunduğu ABVP Havuz- Mekanik Tesisat Malzeme Listesi ve BVP Havuz- Mekanik Tesisat Malzeme listesinden anlaşıldığı üzere ABVP ve BVP villa projelerinin davalı şirket ortaklarının diğer şirketi … İnşaat Sanayi Ticaret Anonim Şirketi’nin Gine Cumhuriyetinde yaptıkları iki adet villa projesi olduğunu, … İnşaat Sanayi Ticaret Anonim Şirketinin projesine ait olarak yapılan iş bu sözleşmenin kabulünün mümkün olmadığını, davalı şirketin ortaklarının … ve … olduğunu, her iki şirket yetkilisinin de münferit yetkili ortak olup, davalının …’ şirketin yönetim kurulu başkanı olduğunu, şirket yetkilileri … ve …’ın ortak olduğu bir diğer şirketin davalı … İnşaat Sanayi Ticaret AŞ olduğunu, … AŞ’nin yönetim kurulu başkanının … olup, …’in şirketin sadece ortağı olduğunu, davalı şirketin eski mali müşavirinin … olduğunu, …’ın aynı zamanda … AŞ.’nin o dönem genel müdürü şu an ise yönetim kurulu başkanı olduğunu, …’ın davalı şirket menfaatlerine aykırı birçok faaliyet gerçekleştirdiğini, …’ın hem sözleşme ile hem de kanunen tarafına yüklenen yükümlülükleri yerine getirmediğini ya da hukuka aykırı bir şekilde yerine getirdiğini, … tarafından resmi ve özel dairelerde yapılan işlemlerde bazı problemlere rastlandığını, bu doğrultuda bazı araştırmalar yapıldığını, bu sorunların davalı şirketin eski mali müşavirden şüphelenmesine, şirket içinde kendi haberi olmadan işlemler yapılmış olabileceği yönünde kuşku duymasına sebep olduğunu, zira davalı şirketin yurt dışı bağlantılı iş yaptığını, bu nedenle davalının yılın çoğunluğunu yurt dışında geçirdiğini, davalının pandemi döneminde Türkiye’de ki işler ile ilgilenmediğini ve bu dönemde yaptığı incelemeler sonucunda muhasebe ve finans ile ilgili problemlere rastladığını, davalı şirket yetkilisi tarafından yapılan araştırmalar neticesinde … tarafından vergi dairesi, bankalar, diğer resmi ve özel kuruluşlarda yapılan bazı işlemlerin davalının, …’a karşı güvenini zedelediğini,, bu sebeplerle mali müşavirlik hizmet sözleşmesinin de haklı nedenle fesih edildiğini, bu süreçte davalı şirkete ait tüm resmi ve özel kayıtların incelenmesi için şirketten bağımsız bir mali müşavir ile tespit amaçlı rapor düzenlemesi için anlaşıldığını, bağımsız mali müşavir tarafından hazırlanan 12.06.2020 tarihli tespit raporu doğrultusunda Firmanın ilişkili kişisi durumunda bulunan … İnşaat A.Ş’ den 31.03.2020 tarihi itibariyle 4.574.643,89.-TL alacağı bulunduğunu ve bu tutarın herhangi bir ticari alışverişe dayanmadığının tespit edildiğini, davalı şirket tarafından … AŞ.’ye …. E. sayılı dosyasında görüldüğünü, eski mali müşavirin hukuka aykırı gerçekleştirmiş olduğu tüm bu eylemlerinden taraflarınca eski mali müşavir hakkında Ankara Cumhurivet Bassavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava, taraflar arasında imzalanan eser sözleşmesi nedeniyle cari hesaba dayalı olarak başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava konusu Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı hakkında 57.049,41 TL alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibin davalının itirazı ile durması üzerine süresi içinde itirazın iptali talebiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Tüm deliller toplanmış, dosya bilirkişiye tevdi olunmuş, bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin 2020-2021 yıllarına ait ticari defterlerinin E – Defter olduğu ve yasal süresi içerisinde beratlarının alındığı,
davacı şirket ticari defter ve kayıtlarına göre; davacı şirket tarafından davalıya 3
adet 2020 yılında, 1 adet 2021 yılında olmak üzere toplam 4 adet 245.299,25.-TL tutarında fatura düzenlediği, ilgili faturaların ticari defterlerine kayıtlı yapılarak,
2020/Şubat ve 2021/Ocak aylarında bağlı olduğu Vergi Dairesine BS Formları ile
beyan edildiği, davacı şirketçe sunulan Muavin Defter dökümlerinden tahsilat/ödeme
hususuna ilişkin tespit yapılamadığı, davacının 245.299,25.-TL tutarında davalı şirketten alacaklı olduğu,
dava dilekçesi ekinde dava dosyasına kazandırılan 08/03/2021 tarihli
Hesap Ekstresi ve Muavin defter incelemesinde; davalı şirketin 2021 yılına
39.800,24.-TL tutarında borç bakiyesi ile devir geldiği, akabinde davacı tarafça
17.249,17.-TL tutarında fatura düzenlendiği ve (39.800,24+17.249,17)= 57.049,41.-
TL tutarında davalı şirketten alacaklı olduğu,
davalı şirket ticari defter ve kayıtlarına göre ise; davalı şirketin 2020 yılı ticari
defterlerinin açılış tasdikinin yasal süresi içerisinde yapıldığı ancak, kapanış tasdikinin yaptırılmadığı/bulunmadığı, 2021 yılına ait ticari defterlerinin ise, E –
Defter olduğu ve yasal süresi içerisinde beratlarının alındığı,
davacı şirket tarafından davalıya düzenlenen 3 adet 2020 yılında, 1 adet 2021 yılında
olmak üzere toplam 4 adet faturalar yönünden herhangi bir uyuşmazlık olmadığı, 26.02.2020 tarihli N0120200000049 sıra numaralı 123.657,82.-TL tutarında ki
faturanın davalı şirket ticari defterlerine 123.426,45.-TL olarak kayıt edildiği ve
(123.657,82-123.426,45)= 231,37.-TL tutarında taraflar arasında fark olduğu,
diğer taraftan, 31/12/2020 tarih 4.220,51 USD x 7.3405 açıklaması ile 1.173,99.-TL
tutarında cari hesaba bakiye girildiği ancak, davacı şirket kayıtlarında bunun mevcut
olmadığı, ayrıca, davalı şirketin cari hesap incelemesinde, 01/02/2021 tarihinde açılış
açıklaması ile 39.800,24.-TL tutarında kayıt yapıldığı görülmüş ancak, neye istinaden
böyle bir kayıt yapıldığının tespit edilemediği,
davalı şirket ticari defter ve kayıtlarına göre,
(cari muavine göre), (229.267,20/ödeme-açılış – 286.316,61/fatura-açılış ) =57.049,41.-TL tutarında davacı şirkete borcu gözüküyor ise de, ödemeler
hususunda evrak/belge ibrazı yapılmadığı belirtilmiştir.
İddia ve savunma, toplanan deliller, hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporu ile tüm tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından davalı ile imzalanan eser sözleşmesi nedeniyle bakiye iş bedelinini tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının itirazı ile durması üzerine süresi içinde eldeki davanın açıldığı, davalı vekilince dava konusu sözleşmeden müvekkili yönetim kurulu başkanının haberinin olmadığının ve sözleşme konusu işin müvekkilinin projeleri için yapılmadığını, müvekkilinin muhasebecisi hukuka aykırı işlemler yaptığını savunduğu, Mahkememizce alınan ve tarafların ticari defterleri incelenmek suretiyle tanzim edilen rapora göre dava konusu faturaların tarafların ticari defterlerine kayıtlı olduğu ve davalının ticari defterlerine göre davacıya 57.049,41 TL borçlu olduğu, davalının vekilinin ileri sürdüğü savunmaların davalı şirket ile ortakları ve muhasebecisinin iç ilişkisine ilişkin olduğu ve davacıyı bağlamayacağı, dava konusu faturaların davalı şirketin defterlerine kayıtlı olmakla davacının alacağının ispat ettiği, davalı tarafından işin yapılmadığına ilişkin bir savunma ileri sürülmediği, sözleşmenin tarafının davalı şirket olduğu ve borçtan da sorumlu olduğu anlaşılmakla davalının savunmasına itibar edilmemiş, davanın ve faturaya dayalı alacak likit olduğundan icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın kabulüne, davalının Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamına,
-Hüküm altına alınan 57.049,41 TL’nin %20’si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 3.897,05 TL harçtan peşin alınan 689,02 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.208,03 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 689,02 TL peşin harç olmak üzere toplam 769,72 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 199,25 TL posta masrafı, 1.500,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.699,25 TL yargılama giderinden davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
7-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile ihbar olunan vekilinin yüzlerine karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/12/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır