Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/97 E. 2021/193 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/97 Esas
KARAR NO : 2021/193

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/09/2019
KARAR TARİHİ : 02/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında biçer döver alışverişinden kaynaklanan ticari anlaşma yapıldığı, anlaşma gereği …’e ait biçer döverin takas edildiği, takas değerinin 22.000 TL olduğu, üzerine 37.500 Euro tutarında senet imzalandığı, 5.000 TL değerinde ipotek karşılığında satımın gerçekleştiği, 7500 Euro değerindeki senedin bu borçtan kaynaklandığı, satım sonrası alınan biçer döverin kaydının yapılmadığını,7500 Euro değerindeki borcun ödendiğini, bononun iade edilmediği, ek olarak 6.000 TL peşin ödendiğini, biçerdöver alım satımdan kaynaklı yaşanan olaylardan ötürü … ve … arasında hakaret suçu nedeni ile ceza mahkemesinde dava açıldığı, …. 2 ASCM ‘nin ….Karar sayılı kararı sanık …’a 1.740 TL adli para cezası verildiği ve hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı, mahkemece dinlenen tanık …’in beyanında” biçerdöveri aldık, Çankırı’ya götürdük”, yine tanık … …’un beyanında “biz biçer döveri olayın ardından Çankırı’ya geri getirdik ” beyanlarından da kalan borca karşılık biçer döverin iade edildiği, davacıların hiçbir borcunun kalmadığı, belirtilen nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla 6.000 TL alacağının dava tarihi itibariyle hesaplanacak faizi ile birlikte biçerdöver ve senetlerin iadesine yargılama giderlerin ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın ticari dava olması nedeniyle dava şartı olarak arabuluculuğa gidilmesini bu nedenle dava şartı yokluğundan davanın reddedilmesini, iddia edilen ticari işin Kırıkkale ilinde olduğu, davanın Kırıkkale Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği, davanın zaman aşımına uğradığını, davacılar ile davalı arasında herhangi bir alış veriş ilişkisi olmadığı, müvekkilinin nakit para ve biçer döver almadığını, iddia edilen senetlerin müvekkilinde olmadığını açılan davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Dava, alacak istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 114/1 maddesinin birinci fıkrasında, tüm davalar bakımından geçerlilik taşıyan dava şartlarının neler olduğu hususu açıkça hükme bağlanmış, HMK 114/2 maddesinde ise, diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu belirtilmiştir.
19.12.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na 5/A maddesi eklenmiştir. Anılan maddeye göre; “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2)Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” denilmiştir. Görüldüğü üzere, 6102 sayılı TTK’ye eklenen 5/A maddesinde, Kanun’un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri olan ticari davalarda, arabuluculuk dava şartı olarak belirlenmiştir.
Dava; 01.01.2019 tarihinden sonra açılmış olmakla, ticari bir dava olarak zorunlu arabuluculuğa tabi olup, arabulucuya başvurmak ve süreç tamamlandıktan sonra dava açılması hususu ve buna uyulmaması HMK’nin 114/2. maddesinde belirtilen “diğer dava şartlarına aykırılık” olarak davanın usulden reddi sebebidir.( Aynı yönde karar için Bkz.Yargıtay 11. H.D 10.02.2020 Tarih, 2019/3048 Esas ve 2020/1093 Karar)
Somut olayda; Mahkememize görevsizlik kararı ile gönderilen Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/635 esas sayılı dosyasında arabuluculuk son tutanağının bulunmadığı, Mahkememizce 15/02/2021 tarihinde düzenlenen tensip tutanağının 1 nolu ara kararı gereği 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 maddesi gereğince, dava açılmadan evvel arabuluculuğa arabuluculuğa müracaat edilerek, anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini mahkememize sunması için bir haftalık kesin süre verildiği, davacı vekili tarafından verilen kesin süre içerisinde arabuluculuk evrakı sunulmadığı, bu hali ile arabuluculuğa başvurmadığı anlaşıldığından davanın HMK’nın 114/2 maddesi yollaması ile TTK 5/A maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın, 6102 Sayılı TTK’nın 5/A ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 maddesi ile HMK’nın 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL peşin harçtan peşin alınan 102,47 TL harcın mahsubu ile, bakiye 43,17 TL harcın kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 2.040,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan her hangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nın 333.maddesi gereğince, kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının taraflara iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf başvuru yolu açık olmak üzere karar verildi. 02/03/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı