Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/83 E. 2021/574 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/83 Esas – 2021/574
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/83 Esas
KARAR NO : 2021/574

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/02/2021
KARAR TARİHİ : 14/09/2021
YAZIM TARİHİ : 05/10/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı firma ile davalı arasında ticari bir ilişki söz konusu olduğunu, davacı firmanın, davalı firma ile yıllardır mal alım-satım ilişkisi içerisinde bulunduğunu ancak, davalı tarafından davacı firmaya gerekli ödemenin yapılmadığını ve bunun üzerine ticari ilişkinin sona erdiğini, davacı firma tarafından davalıdan mal alındığını, bunun karşılığı olarak çek verildiğini, yalnız taraflar arasındaki uygulama şekilde işlediğini, davacının davalı firmaya mal karşılığı olacak çekleri malları teslim almadan önce verdiğini, davalı firmanın ise çek tutarında ki malı davacıya temin ettiğini ancak, cari hesap ekstresinde de anlaşacağı üzere davalının, A 398486 numaralı, 08.07.2019 tarihli malı davacıya teslim etmediğini ve bu sebeple davacının vermiş olduğu çek tutarından daha az değerde mal elde ettiğini, davacının parasının, eksik mal temin edilmesi sebebiyle davalıda kaldığını, taraflar arasındaki iki tarafa borç yükleyen sözleşme neticesinde davacı firmanın edimini ifa etliğini fakat, borçlunun edimini ifa etmemesi sebebiyle mağdur edildiğini, açıklanan nedenlerle, borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptaline, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen faiziyle ödemeye vc takip konusu alacağın % 20’sindcn az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı ile davacı şirketin, 2018 yılı Kasım-Aralık ayı içerisinde tanıştıklarını ve aralarındaki ticari ilişkinin yaklaşık 8-9 ay sürdüğünü, ticari ilişkinin konusunun ise davacı şirketin ana firması olan … Ltd. Şti.’ nin Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden almış olduğu ihale ile ilgili andezit kaplama ve bordur taşının teminine ilişkin olduğunu, davacı şirketin malzeme ihtiyacının; 10.000,00 m2 3x30xBS (serbest boy)andezit kaplama, 10.000,00 m2 4x30xBS andezit kaplama. 10.000.00 m2 6x30xBS andezit kaplama ve 17.500,00 metre tül 15x25x50 andezit bordür olduğunu belirttiğini ve hem vadeli fiyat hem de peşin fiyat olarak teklif istediğini, davalı şirketçe her iki şekilde teklif verildiğini, davacı şirket tarafından peşin fiyatlı olan teklif kabul edildiğini, davacı şirketin teklifi imza etmediğini ancak, sözleşmenin fiilen uygulanmaya başladığını, malzemelerin üretilmeye ve sevk edilmeye başlandığını, sevk yerlerinin ise Ankara Tren Garı Önü, Talat Paşa Bulvarı, Yenimahalle Sebze Hali ve Keresteciler Sanayi Sitesi olduğunu, tarafların iddia olunanın aksine, malzeme bedelinin çek ile değil, peşin ödeneceği konusunda anlaşmış olmalarına rağmen, davacı şirketin ana firması olan … Ltd. Şti. tarafından 75.000.00 TL, tutarlı üç adet çek verildiğini, çeklerin piyasada işlem görmemesi nedeniyle davalı tarafça ikisinin iade edildiğini, birisinin ise 13.500,00 TL vade farkı ödenerek borcuna mahsuben verildiğini, yine dava dilekçesinde A 398486 nolu, 08.07.2019 tarihli malın teslim edilmediği iddia edilmiş ise de söz konusu malın 08.07.2019 tarih ve Seri A, Sıra No: 146250 nolu irsaliye ile teslim edildiğini ve buna istinaden de yukarıda tarih ve numarası yazılı faturanın düzenlendiğini, davacı şirket tarafından teslim alınan malzemenin dahi teslim alınmadığının ileri sürülmesinin, davacı şirketin taleplerinde iyi niyetli olmadığını gösterdiğini, davacı vekilinin, davalı şirketin edimini ifa etmemesi sebebiyle mağdur edildiğini ifade etmiş ise de bu iddiasının da gerçeği yansıtmadığını, davacı şirket tarafından malzemeye ihtiyaçlarının kalmadığının bildirildiği tarihte davalı şirket stoklarında 600 metre tül andezit bordür ve muhtelif ebat ve miktarda andezit kaplama hazır bulunduğunu, davalı şirketçe, davacı şirkete, hazırdaki siparişlerini almalarını defaatle söylenmesine rağmen söz konusu siparişlerin davacı şirket tarafından teslim alınmadığını, yine tarafların ticari defterlerinden de görüleceği üzere yaklaşık 500.000,00 TL’lik andezit taşı teslim eden davalının, neredeyse bir araba tutarında malı teslim etmediğinin iddia edilmesinin gerçekle bağdaşır yanı bulunmadığını, daha önce de belirtildiği üzere taraflar arasındaki ticari ilişkinin iddia olunanın aksine davalı firma tarafından gerekli ödemenin yapılmaması ile değil, davacı şirket tarafından iş bitimi gerekçe gösterilmesi sebebiyle sona erdiğini, dava dilekçesinde iş tamamlandığı için davacının malı temin etmede menfaati kalmadığı belirtildiğini, davalı şirketçe verilen teklifte görüleceği üzere işin toplam değerinin 2.094.000,00 TL olduğunu, davacı şirketin aldığı malzeme tutarının ise yaklaşık 500.000,00 TL olduğunu, anlaşılan tutar ile satın alınan tutar arasında çok yüksek fark bulunduğunu, davacı şirket ihtiyacını tam olarak tespit edip ona göre sipariş vermesi gerekirken, anlaşma yaptığı tutarın yaklaşık dörtte birini alarak, başkaca malzemeye ihtiyacı kalmadığını bildirmesinin basiretli tacir gibi davranmadığını gösterdiğini, daha önce de belirtildiği gibi taraflar arasındaki ticari ilişkinin davalının malı teslim etmemesinden dolayı değil, davacı şirketin malzemeye ihtiyacı kalmamasından dolayı sona erdiğini, nitekim bu hususun dava dilekçesinde de belirtildiğini, davacı şirketin iş bitimini gerekçe göstererek davalı şirketin stoklarında hazır bulunan siparişini dahi almadığını, dava dilekçesinde icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiği hususunda, davacı vekilinin bu iddiasının da gerçeği yansıtmadığını, tarafların sözleşme bedelinin peşin ödeneceği konusunda anlaşmış olmalarına rağmen davacı şirket ve ana firması tarafından bir kısım tutarın çek ile ödendiğini ve davalı şirketin vade farkı ödemesine sebebiyet verdiğini, talep edilmesine rağmen davacı şirketin, davalı şirketin bu zararını tazmin etmediğini, yine davacı şirket -dava dilekçesinde belirtildiği üzere iş bitimini gerekçe göstererek davalı şirketin stoklarında hazır bulunan siparişlerini teslim almadığını, tüm bu süreçte davalı şirketin taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam edeceği inancıyla hareket ederek, ne çek ile ödeme sonucu ortaya çıkan vade farkını yansıtmış ne de hazır bulunan siparişlerin bedelini alabilmek için tevdi mahalli tayini talebinde bulunduğunu, buna rağmen davacı şirketin nakit iade talebinde bulunduğunu, davalı şirketçe de sözleşmeye bağlılık ilkesi gereği bunun mümkün olmadığı ve stokta hazır bulunan siparişlerini alması gerektiği söylendiğini ancak, davacı şirketin ısrarla nakit iade talebinde bulunduğunu, davalı şirketin de yine iyi niyetli olarak hazırdaki siparişlerini almasını veya başka projelerinde kullanması için istediği zamanda istediği ölçüde malzeme teslim edebileceğini, iadenin ancak aynı şekilde olabileceğini, nakit iadenin mümkün olmadığını tekrar belirttiğini, davacı şirketin bunu da kabul etmediğini, söz konusu durumun bu aşamaya geldiğini, açıkladıkları üzere davalı şirketin iddia olunanın aksine haksız ve kötü niyetli değil, iyi niyetli olduğunu, asıl haksız ve kötü niyetli olan hazırlattığı malzemeleri teslim almayan ve nakit iade talebinde bulunma hakkı olmamasına rağmen ısrarla nakil iade talebinde bulunan, basiretli tacir gibi hareket etmeyen ve sözleşmeye bağlılık ilkesine aykırı davranan davacı şirkette olduğunu, açıklanan nedenlerle haksız davanın reddi ile davalı şirket yararına kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ;
-Bilirkişi raporunda özetle; Davalı şirketin 2019 yılına ait ticari defterlerinin yasal süresi içerisinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığını, davalı şirket tarafından davacıya 2019 yılında 57 adet belge karşılığında toplam 591.490,66.-TL tutarında fatura düzenlendiğini ilgili faturaların ticari defterlerine kayıt yapılarak, bağlı olduğu Vergi Dairesine BS formları ile beyan edildiğini, davalı şirketin davacıdan 301.318,85.-TL tutarında ödeme aldığı ve buna göre (591.409,66 – 601.318,85) = 9.909,19.-TL tutarında fazla ödeme aldığı ve davacının davalı şirketten alacaklı olduğunu, davacı tarafça fazla ödeme gözüken tutarında 30.09.2019 tarihinde virman açıklaması ile 340.0014 alınan sipariş avansları hesabına aktarıldığını, davacı şirket ticari defter ve kayıtlarına göre, Davacı … İnşaat A.Ş. ‘nin 2019 ticari defterlerine göre davalı … Müh. Mim. Mad. Ltd. Şti.’ne ödemelerin iş avansı hesabında görülen bakiye olan 9.909,19.-TL lik alacaklı olduğunu, gerek davacı şirket ticari defter ve kayıtlarına göre, gerekse davalı şirket ticari defler ve kayıtlarına göre; faturalar ve ödemeler hususunda herhangi bir uyuşmazlık olmadığını, Uyuşmazlığın; davacı şirket ticari defter ve kayıtlarında 159 031 verilen sipariş avansları hesabında ve davalı şirket ticari defter ve kayıtlarında 340.00014 alınan sipariş avansları hesabında gözüken 9.909,19.-TL tutarındaki davacı şirket tarafından davalı şirkete fazla ödenen ve iadesi talep edilen bakiye alacaktan kaynaklandığını, davalı şirket vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde, tarafların sözleşme bedelinin peşin ödeneceği konusunda anlaşmış oldukları, davacı şirket ve ana firması tarafından bir kısım tutarın çek ile ödendiği, davalı şirketin vade farkı ödemesine sebebiyet verdiği, talep edilmesine rağmen davacı şirketin davalı şirketin bu zararını tazmin etmediği, davacı şirketin davalı şirketin stoklarında hazır bulunan siparişlerini teslim almadığı, davalı şirketin taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam edeceği inancıyla çek ile ödeme sonucu ortaya çıkan vade farkını yansıtmadığı, davacı şirketin nakit iade talebinde bulunduğu, davalı şirketçe de sözleşmeye bağlılık ilkesi gereği bunun mümkün olmadığı ve stokta hazır bulunan siparişlerini alması gerektiği söylendiğini ancak, davacı şirketin ısrarla nakit iade talebinde bulunduğu hususundaki takdirin mahkemeye ait olduğunu belirtmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ;
Davanın konusu; davacının alıcı, davalının satıcı olduğu satım sözleşmesi kapsamında davacının davalıya fazla ödemesi olup olmadığı, bu tutarın takipte istenilen kadar olup olmadığının tespiti ile itirazın iptali ve icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı noktasındadır.
Yargılama sürecinde tarafların göstermiş olduğu deliller toplanılmış, bu kapsamda davacı ve davalı defterleri mali müşavir bilirkişi aracılığı ile ayrı ayrı incelettirilerek bilirkişi raporları alınmıştır. Alınan bilirkişi raporlarında her iki tarafın defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, kayıtların birbirini doğruladığı, davacı defterlerinde davalıdan 9.909,19 TL fazla ödeme nedeniyle alacak göründüğü, davalı defterlerinde de aynı şekilde davacının alacaklı olduğu belirlenmiştir. Taraflar arasında süregelen ve cari şekilde işleyen ticari ilişki kapsamında davacının avans niteliğinde ödemeler yaptığı, davalının teslim ettiği mallar karşılığı düzenlenen fatura bedellerinin ödemelerden mahsup edildiği ve her iki tarafın ticari defterlerine göre davacının toplam ödeme tutarının teslim edilen mallar için düzenlenen fatura tutarı mahsup edildiğinde davacının 9.909,19 TL alacaklı olduğu belirlenmiş olup, davalının teslim iradesine rağmen davacının temerrüte düştüğü usulüne uygun olarak davalı tarafça kanıtlanmadığından neticede davacının takip talebinde istenilen tutar kadar davalıdan alacaklı olduğu, alacak tutarı davalı defterlerinde dahi kayıtlı olduğundan likit nitelikte alacak bulunduğu ve icra inkar tazminatı koşullarının oluştuğu değerlendirilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
… Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasından başlatılan takibin, davalının yaptığı itirazın iptali ile, takibin;
9.909,19 TL asıl alacak üzerinden devamına, alacağa takipten itibaren değişen oranlı yasal faiz işletilmesine,
9.909,19 TL’nin % 20’si olan 1.981,84 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 676,90 TL karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 119,68 TL harcın mahsubu ile bakiye 557,22 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 187,48 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 62,00 TL tebligat ve yazışma gideri, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.062,00 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının taraflara iadesine,
8-6325 Sayılı Kanunun 18/4-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/09/2021