Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/829 E. 2023/72 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/829 Esas – 2023/72
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/829 Esas
KARAR NO : 2023/72
:
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/11/2017
KARAR TARİHİ : 15/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/02/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 07/07/2011 tarihinde müteveffa destek …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı kamyon ve buna bağlı… plaka sayılı römork ile seyir halindeyken aynı istikamette önünde seyir eden sürücü … sevk ve idaresindeki …plaka sayılı çekici ve buna bağlı … plaka sayılı yarı römork ile çarpışmaları neticesinde meydana gelen trafik kazasında müvekkili …’ın eşi destek …’ın hayatını kaybettiğini, meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin hiçbir kusurunun bulunmadığını, kazaya karışan … plaka sayılı kamyonun kaza tarihi itibarıyla davalı sigorta şirketinin ZMMS poliçesi ile teminatı altında bulunduğunu belirterek HMK madde 107/2 Maddesi uyarınca başlangıçta belirtikleri taleplerini artırım hakları saklı kalmak kaydıyla belirsiz alacak niteliğinde haklı davanın kabulüne, 07/07/2011 tarihli ölümlü trafik kazasında destek …’ın vefatı sebebiyle şimdilik 4.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacı müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde bahsi geçen … plaka sayılı aracın müvekkili şirkete ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulabileceğini, dosyada öncelikle kusur tespiti yapılması gerektiğini, yine destekten yoksun kalınıp kalınmadığının tespiti gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile Dava dilekçesinde arz edilen şekilde fazlaya ilişkin ve başkaca sorumlulara karşı her türlü talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla, HMK madde 107/2 uyarınca; başlangıçta 4.000,-TL olarak belirttikleri maddi tazminat taleplerinin 123.542,57-TL olarak artırdıklarını, Fazlaya ilişkin ve başkaca sorumlulara karşı her türlü talep ve dava haklarını saklı tutarak 123.542,57-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş.’den alınarak taraflarına ödenmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda 2017/742 Esas ve 2021/183 Karar sayılı karar ile davanın reddine karar verildiği, davacı vekilinin kararı istinaf etmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nin 2021/1482 Esas ve 2021/2156 Karar sayılı ilamı ile “…Akhisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/258 Esas 2017/109 Karar sayılı dosyasının eldeki dava yönünden kesin hüküm oluşturmayacağı; eldeki dava yönünden toplanan delillere göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddi isabetli görülmediğinden davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılması” gerekçesi ile kaldırma kararı verildiği, kaldırma kararı sonrasında iş bu dosya üzerinden yargılamaya devam olunduğu görülmüştür.
DELİLLER ;
• Hasar dosyası, Kaza Tespit Tutanağı,
• Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi
• Davacılara ait Nüfus Kayıt örnekleri ve veraset İlamı
• Davacılara ait sosyo-ekonomik durum araştırma tutanakları
• Kusur Raporu:
Kaldırma kararı öncesi, dosya kusur ve aktüerya bilirkişi heyetine tevdi olunmuş bilirkişi heyet raporunda; Dava konusu olayda, davalı şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı …plakalı kamyon sürücüsü müteveffa …’ın olayda % 100 oranında tamamen kusurlu olduğu, dava dışı çekici sürücüsü …’in olayda kusursuz olduğu, …’ı vefatı nedeniyle davacı eşi … için davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu destekten yoksun kalma tazminatının 123.542,57 TL olduğu, görüş ve kanaatine varılmıştır.
Kaldırma kararı öncesi, dosya bilirkişi heyetine ek rapor düzenlenmek üzere tevdi olunmuş bilirkişi heyeti ek raporunda; Dava konusu olayda; …’ın vefatı nedeniyle davacı eşi … için davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu destekten yoksun kalma tazminatının 123.542,57 TL olduğu, İzmir 4. İcra Dairesi 2017/5713 sayılı dosyada 08/05/2017 tarihli 64.742,41 TL için kapak hesabı yapıldığı ve esas dosya için temyiz edildiğinin tespit edildiği, İzmir 4. İcra Dairesi 2017/5713 sayılı dosya için teminat alınan tutarın yasal faiz oranına göre 854 gün için 13.633,16 TL ile birlikte güncel değerinin 78.375,57 TL olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
Kaldırma kararı öncesi, dosya ek rapor düzenlenmek üzere aktüerya bilirkişiye tevdi olunmuş aktüerya bilirkişi ek raporunda; Dava konusu olayda ; …’ın vefatı nedeniyle davacı eşi … için davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu destekten yoksun kalma tazminatının 127.420,80 TL olduğu, …’ın vefatı nedeniyle davacı oğlu … için davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu destekten yoksun kalma tazminatının 14.690,49 TL olduğu, …’ın vefatı nedeniyle davacı oğlu … için sürekli ve düzenli desteklik durumunun reşit olduktan sonra devam ettiğine ilişkin dosya kapsamında belge bulunmaması nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatının olmadığına ilişkin görüş ve kanaate varılmıştır.
Kaldırma kararı sonrası, dosya ek rapor düzenlenmek üzere aktüerya bilirkişiye tevdi olunmuş aktüerya bilirkişi ek raporunda; …’ın vefatı nedeniyle davacı eşi … için davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu destekten yoksun kalma tazminatının 127.420,80 TL olduğunu, …’ın vefatı nedeniyle davacı oğlu … için davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu destekten yoksun kalma tazminatının 14.690,49 TL olduğunu, …’ın vefatı nedeniyle davacı oğlu … için sürekli ve düzenli desteklik durumunun reşit olduktan sonra devam ettiğine ilişkin dosya kapsamında belge bulunmaması nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatının olmadığını, istinaf ilamında karar kaldırma gerekçesi olan “davanın reddi” yerel Mahkeme kararındaki nihai takdir ve değerlendirmenin Mahkeme’ye ait olduğuna ilişkin görüş ve kanaate varılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat istemidir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 24.06.2013 tarih 2013/9824 Esas ve 2013/9890 Karar sayılı ilamı; “…Davacının ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtığı, ölüm nedeniyle doğrudan davacı üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacıya yansıtılamayacağı, dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıyı etkilemeyeceğine, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı sigorta şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacının da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı sigorta şirketinin sorumlu olacağına karar vermek gerekir. (HGK’nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas-411 karar sayılı, HGK’nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 esas 2012/92 karar sayılı, HGK’nun 16.01.2013 gün ve 2012/17-1491 esas ve 2013/74 karar sayılı ilamları uyarınca) …”şeklindedir.
Davacının eşi olan müteveffa sürücü … yönetimindeki … plaka sayılı aracın 07/07/2011 tarihinde dava dışı sürücü … yönetimindeki …plakalı çekiciye bağlı … plakali yarı römorka arkadan çarpması sonucu, davacı yakını kamyon sürücüsünün ölümü ve maddi hasarla neticelenen dava konusu trafik kazası meydana geldiği, müteveffa sürücü … yönetimindeki … plakalı kamyonun davalı sigorta şirketinde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalı olduğu, müteveffa sürücü …’ın eşi davacı … tarafından iş bu dava açılarak destekten yoksun kalma tazminatının talep edildiği anlaşılmıştır.
Davacı, kazada ölen eşinin desteğinden yoksun kaldığını iddia ederek tazminat isteminde bulunmuş olup, davacının talebi ve iddia ettiği zarar, ölenin mirasçısı sıfatına değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatına dayanmaktadır. Dolayısıyla, davacıların ölenin mirasçısı sıfatına dayanmayan, doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki desteğin kusurunun davacılara yansıtılamayacağı, sürücü desteğin tam kusurlu olmasının, onun desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceği bu hususun kazanın gerçekleştiği tarihteki yerleşik yargısal uygulamalar ile sabit olduğu anlaşılmaktadır. (HGK’nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 Esas-411 Karar, HGK’nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 Esas- 2012/92 Karar, HGK’nun 16.1.2013 gün ve 2012/17-1491 Esas- 2013/74 Karar sayılı ilamları uyarınca). Hal böyle olunca, davacı’nın zarar gören 3. kişi sıfatına dayanan zarar giderim talebi nedeniyle, davalı vekilinin davacının desteğinin kazadaki kusurunun davacıya yansıtılması gerektiği yönündeki itirazı dikkate alınmamıştır.
Davalı tarafça her ne kadar ödeme yapıldığı iddia edilmiş ise de, Akhisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/258 Esas – 2017/109 Karar sayılı dosyası için ödeme yapıldığı, davanın 07/07/2011 tarihli trafik kazasının meydana gelmesinde davalı işverenlerin İş Kanunu ve ilgili mevzuat hükümleri kapsamında hükmedilen tazminata ilişkin olduğu, iş bu davanın ise trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat olduğu, ZMMS kapsamında yapılan ödemenin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, kazaya neden olan aracın davalı şirkete zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı bulunduğu, dosya kapsamına uygun olmakla benimsenerek hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacı yönünden 127.420,80 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanmış bulunduğu, ancak davacının sunmuş olduğu ıslah dilekçesi ile 123.542,57-TL maddi tazminat talep ettiği, bu haliyle 123.542,57-TL tazminat miktarından davalı sigorta şirketinin ZMMS sigortacısı sıfatıyla sorumlu olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından davalıya yapılan müracaatın 21/09/2019 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, bu tarihe 8 iş günü ilave edilmesi neticesinde 03/10/2019 tarihi tarihi itibariyle davalının temerrüde düştüğü anlaşılmakla bu tarihten itibaren ve davacının gerek dava dilekçesi gerekse bedel arttırım dilekçesi ile değişen oranlarda avans faizi talep ettiği dikkate alınarak değişen oranlarda avans faizi işletilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1)Davanın kabulüne, 123.542,57 TL destekten yoksun kalma tazminatının 03/10/2019 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2)492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 8.439,19 TL harçtan, dava açılışında alınan 31,40 TL peşin harç ve 408,30 TL tamamlama harcının düşülmesi ile eksik alındığı anlaşılan 7.999,49 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3)Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 31,40 TL peşin harç, 31,40 TL başvurma harcı, 408,30 TL tamamlama harcı, 1.720,00 TL tebligat/bilirkişi ücreti, olmak üzere toplam 2.191,1‬0 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4)Davalı tarafından yapılan yargılama masrafı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5)Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 19.531,39 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6)Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/02/2023