Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/815 E. 2023/21 K. 16.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/815 Esas – 2023/21
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/815 Esas
KARAR NO : 2023/21

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 23/12/2021
KARAR TARİHİ : 16/01/2023
YAZIM TARİHİ : 13/02/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından yapılan çalışmalar sırasında 3 farklı adreste müvekkili şirkete ait iletken ve varlıklarda hasara sebebiyet verildiğini, davalıya hasar bedelinin ödenmesi için yapılan başvurudan sonuç alınamadığından zararın tazmini amacıyla davalı hakkında Ankara 13. İcra Müdürlüğünün 2020/10314 sayılı dosyası ile başlatılan takibin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın 17.746,86 TL asıl alacak ve 624,07 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.370,93 TL üzerinden iptaline, takibin aynı şartlarla devamına ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; eldeki davanın yasal bir yıllık süreden sonra açıldığını, davacının kendisinden talep edilmesine rağmen imalatların gerçekleşeceği sokaklara ilişkin gerekli altyapı bilgisini sağlamadığını ve gözetim elemanı temin etmediğini, dava dilekçesine ekli sunulan faturaların tek taraflı olarak düzenlendiğini, davacınını üzerine düşen teknik eleman bulundurma yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle müvekkili şirketçe gerçekleştirilen içme suyu hattı imalatına engel teşkil eden durumlarla karşılaşıldığını, bahse konu engelleri kaldırılması adına müvekkili şirket tarafından duruma müdahale etme zorunluluğu doğduğunu, buna göre ihale konusu işin aksamaması adına müvekkili şirketçe güzergahtaki 7 adet direğin özenle söküldüğünü ve kablo ve ek parçalara zarar verilmeden direklerin kenara alındığını, akabinde davacı kurum ekiplerine daha sonra montajı yapılmak üzere teslim edilip depolara taşındığını, dava konusu faturada belirtilen hasarın gerçeği yansıtmadığını, aksine söz konusu direklerin sökülmemesinin müvekkili şirkete ek güçlük yaratığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava, haksız fiile dayalı tazminatın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava konusu Ankara 13. İcra Müdürlüğünün 2020/10314 sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı hakkında 76.514,96 TL hasar bedeli, 2.690,67 TL işlemiş faiz, 484,32 TL işleyen faizin % 18 KDV’si olmak üzere 79.689,95 TL’nin tahsili amacıyla başlatılan takibin davalının itirazı ile durması üzerine süresi içinde itirazın iptali talebiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra dosya bilirkişiye tevdi olunmuş, Elektrik Mühendisi Bilirkişi raporunda özetle; dava konusu hasarın meydana gelmesinde davalı şirketin AYKOME Yönetmeliği’nin 15/a-b ve m hükümleri nedeniyle kusurlu olduğu, hasarla üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirmeler ile TEDAŞ 2019 yılı birim fiyatı ile yapılan hesaplama sonucu hasarın giderilmesi için kullanılması gereken malzeme bedelinin KDV dahil 13.523,62 TL olduğu, haksız fiil tarihinden itibaren faiz eklenmesine karar verildiğinde kanuni faiz oranıyla yapılan hesapla faiz tutarının 1.321,10 TL, avans faiz oranıyla yapılan hesapla faiz tutarının 1.477,70 TL olarak hesaplandığı, temerrüt tarihinden itibaren faiz eklenmesine karar verildiğinde kanuni faiz oranıyla yapılan hesapla faiz tutarının 490,23 TL, avans faiz oranıyla yapılan hesapla faiz tutarının 522,37 TL olarak hesaplandığı yönünde görüş bildirilmiştir. İtiraz üzerine alınan ek raporda ise davacının 06/06/2022 tarihli beyan dilekçesinde bahsedilen ve icra takip talebinde dayanak fatura tarihlerinden itibaren avans faizi takdir edilmesi halinde 763,31 TL faiz hesaplandığı bildirilmiştir.
İddia ve savunma, toplanan deliller, hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi kök ve ek raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı şirket tarafından şehrin su ihtiyacını karşılamak üzere içme suyu hatlarının yenilenmesi yapım işi için dava dışı …ile sözleşme imzalandığı, bu iş kapsamında muhtelif cadde ve sokaklarda yapılan çalışmalarda davacıya ait yeraltı elektrik dağıtım varlıklarına 3 ayrı adreste hasar verildiği, meydana gelen hasarın davacı şirket yüklenicisi tarafından onarılarak davacıya fatura edildiği, davacı tarafından hasar bedellerinin talep edildiği, hasar bedellerinin davalı tarafından ödenmemesi üzerine davalı aleyhine başlatılan icra takibinin davalının itirazı ile durması üzerine itirazın kısmen iptali talebiyle eldeki davanın açıldığı, hasar tutanaklarının 3 ayrı adreste enerji/şebeke kablosu ve aydınlatma direkleri ile direk montajı ve çalışması için gerekli yardımcı ekipmana dair düzenlendiği, kablo hasarının ek yapılarak giderildiği, aydınlatma direk ve armatürleri ile bağlantı ekipmanlarının yenilendiği ve tüm bu işler için işçilik bedeli hesaplandığı, hasar onarımı karşılığında düzenlenen faturaların malzeme, işçilik ve demontaj işçilik bedellerinden oluştuğu, tarafların kusur oranları belirlenirken hasarın meydana geldiği davacıya ait yeraltı kablolarının usulüne uygun olarak tesis edilip/edilmediği hususunun önem arz ettiği, dosya kapsamında kabloların uygun derinliğe gömülmediğine dair bir tespit bulunmadığından hasara uğrayan tesisin yönetmelik ve şartnamelere uygun olduğunun kabulü gerektiği, Yapı İşlerinde İş Güvenliği Tüzüğü’nün 20. maddesinde “Kazı işlerinin yapılacağı yerlerde; elektrik kabloları, gaz boruları, suyolları, kanalizasyon ve benzeri tesisatın bulunup bulunmadığı hususu önceden araştırılacak ve duruma göre gereken tedbirler alınacaktır.” ifadeleri bulunduğu, Ankara Altyapı Koordinasyon Merkezi Çalışma Usul ve Esasları Uygulama Yönetmeliğinin ”Alt Yapı Tesis Çalışmalarının Yürütülmesi” kenar başlığını taşıyan 15. maddesinin m bendinde ise, “ Alt yapı kuruluşlarına ait tesis bulunduğu kısımlarda çalışmayı yaptıran kurum, kuruluş, özel veya tüzel kişiler kazı yerinde bu kuruluşlardan gözlemci bulunmasını sağlayacak, diğer kurumların alt yapı tesislerinde çalışma sırasında meydana gelecek zararlardan kazıyı yaptıran veya yapan kurum, kuruluş, özel veya tüzel kişiler sorumlu olacaktır. İlgili zararın tahsil edilmesi zararı veren ve zarara maruz kalan taraflar arasında gerçekleştirilir.” ibaresinin yer aldığı, davalı şirket tarafından davacı adına 09.08.2019 tarih ve 12802 sayı ile yazılan yazıda özetle; Şehrin su ihtiyacını karşılamak üzere yapılan çalışmalarda ekte belirtilen sokak ve caddelerde 31.05.2020 tarihine
kadar içme suyu hattı kazı çalışmalarının aralıksız sürdürüleceği, yapılacak kazı çalışmaları sırasında
mevcut tesislerin zarar görmemesi adına ekteki sokak ve caddelerin altyapı bilgilerinin talep edildiği,
söz konusu yazının genel bir bilgilendirme yazısı olduğu, kazı programı yapılan mahalde kazıdan önce
davacıya bildirim yapılarak gözlemci istenmediği, davalı tarafın davacı şirketten yukarıdaki yönetmelik
hükümlerine göre güzergah yardımı ve gözlemci istediği konusunda dosya kapsamında herhangi
bir yazı bulunmadığından davalı kurumun sorumluluğunu yerine getirmemesi nedeniyle kusurlu olduğu, bilirkişi raporuna göre 3 farklı adreste meydana gelen hasar bedelinin 13.523,62 TL olduğu, davalının haksız fiil tarihinden itibaren takip tarihine kadar faizden de sorumlu olduğu, ancak haksız fiilden dolayı KDV alacağı doğmayacağından işlemiş faizin KDV’sinin talep edilemeyeceği, tarafların tacir olduğu gözetildiğinde hasar bedeline avans faizi işletilmesi gerektiği, her ne kadar bilirkişi raporunda haksız fiil tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle yapılan hesaplamaya göre 1.477,70 TL işlemiş faiz hesaplanmış ise de, dava dilekçesi ile itirazın 17.746,86 TL asıl alacak ve 624,07 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.370,93 TL üzerinden iptaline karar verilmesinin talep edildiği, buna göre bilirkişi tarafından hesaplanan 13.523,62 TL hasar bedeli ve taleple bağlı kalınarak 624,07 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 14.147,69 TL üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiş, alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden likit olmadığı anlaşılmakla icra inkar tazminatı, reddedilen kısım yönünden takip haksız ise de kötüniyetli kabul edilemeyeceğinden davalının kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın kısmen kabulüne, davalının Ankara 13. İcra Müdürlüğü’nün 2020/10314 sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptaline, takibin 13.523,62 TL asıl alacak 624,07 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 14.147,69 TL üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranla avans faizi uygulanmak suretiyle devamına,
-Fazlaya ilişkin istemin ve tarafların koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı ve kötü niyet tazminatı istemlerinin reddine,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 966,43 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 907,13 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 4223,24 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç olmak üzere toplam 118,60 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
6-Davacı tarafından yapılan 85,50 TL posta masrafı, 1.100,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.185,50 TL yargılama giderinden kabul oranına göre hesaplanan 912,97 TL sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan her hangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 arabuluculuk giderinin red / kabul oranına göre hesaplanan 1.016,55 TL’sinin davalıdan, 303,45 TL’sinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına
8-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının ve delil avansının kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerin yüzlerine karşı, miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/01/2023