Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/805 E. 2023/55 K. 07.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/805 Esas – 2023/55
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/805 Esas
KARAR NO : 2023/55

HAKİM :
KATİP :

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2021
KARAR TARİHİ : 06/02/2023
YAZIM TARİHİ : 05/03/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile iş sahibi davalı Şirket arasında davalı şirketin Ankara ofisinin tadilat ve dekorasyon işleri hususunda anlaşma sağlandığını ve uygulama aşamasında kararlaştırılan
revizelerle birlikte işin süresi içerisinde tamamlandığını, sözleşme gereğince taahhüt edilen tüm işlerin bitirilmiş olmasına rağmen davalı borçlu şirketin bakiye 227.950,70 TL borcunu ödemediğini, sözleşme ve ek protokollere göre müvekkilinin uhdesindeki işlerin yapılarak teslim edildiğinin Ankara 12.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2021/126 Değişik İş
sayılı dosyasındaki delil tespit raporu ile de tespit edildiğini, müvekkilince davalıya yapılan hak edişler uyarınca düzenlenen faturanın teslim edilmesine rağmen davalı tarafından haklı neden olmaksızın kabul edilmediğini, Ankara 2. Noterliğinin 03.09.2021 tarih 17297 nolu ihtarnamesi ile faturanın bir kez daha davalıya tebliğ edildiğini, davalı hakkında Ankara 20. İcra Müdürlüğünün 2011/11684 sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazın ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
davacı ile müvekkili şirket arasında 27.02.2020 tarihinden itibaren
geçerli olmak üzere iç mimari proje hizmetleri sözleşmesi imzalandığını, davacının iş bu sözleşme ile sadece kontrollük işini yüklendiğini, davacıya hizmet bedeli olarak; KDV hariç aylık 4.500,00TL ödeme hususunda
taraflarca anlaşıldığını, sözleşmenin 5.1. maddesi ikinci paragrafına göre “İş bu sözleşme ile belirlenen bedel dışında iç mimar her ne ad ve şart altında olursa olsun herhangi bir ücret
talebinde bulunmayacaktır” ibaresinin sözleşmeye önemle eklendiğini, sözleşmenin 5.2. maddesine göre; ödemelerin, iç mimar tarafından çalışma yapılan ilgili aya ilişkin faturanın/ serbest meslek makbuzunun düzenlenerek işverene ibraz edilmesine
müteakip 30 gün içinde hesaba aylık olarak yapılacağının ve iç mimarın çalışma yapılmayan aylara
ilişkin herhangi bir ücret ve sair alacak talep etmeyeceğini kabul ve taahhüt ettiğini, sözleşmenin 7. maddesine göre sözleşme süresinin 3 ay olduğunu, taraflar arasında anlaşılan iç tadilat işlerine ilişkin 27/02/2020 tarihinde işe başlanıp bir buçuk ay fiili çalışma sonrasında 17/04/2020 tarihi itibariyle pandemi sebebiyle işe ara verildiğini, Nisan ayında bir çalışma yapılmamış olmasına rağmen 24/04/2020 tarihinde davacı tarafından müvekkili şirket adına fatura düzenlendiğini, tekrar işe başlandıktan sonra 15 gün için hizmet süresine ilişkin bedel ve tazminat talebinde bulunulmayacağının ve kalan işlerin 45 gün içinde bitirileceğinin 09/0/2020 tarihli belge ile davacı tarafından kabul ve taahhüt edildiğini, ancak davacı tarafından taahhüt edilen sürede işlerin teslim edilmediğini, müvekkil şirket tarafından davacı hesabına değişik tarih ve miktarlarda olmak üzere toplam 242.356,00 TL ödeme yapıldığını, davacıya aylık 4.500,00 TL+KDV dışında bir bedel ödenmeyeceğinin sözleşmede kararlaştırılmış olmasına karşın müvekkili şirketin yanıltılarak 226.426,69 TL fazla ödeme yaptığını, taraflar arasındaki sözleşme gereği davacının işi kontrol edeceğini ve malzeme/ürün alınacak firmalardan teklif alarak müvekkili şirkete bildireceğini, müvekkili şirketin firma ve ürünleri kabulü halinde ödemeler ve işçilik ücretlerinin de malzemenin alındığı ve işçiliğin yapıldığı şirketler tarafından müvekkili şirkete fatura kesilmesi sonrasında müvekkili şirketçe ilgili firmanın hesaplarına doğrudan ödeme yapılacağını, iş nedeniyle yapılan harcamaların müvekkili şirketçe dava dışı firmalara ödendiğini, davacı tarafından müvekkili şirkete ödeme yapılması gereken firmaların bildirilmediğini ve bu firmalar tarafından da müvekkili şirkete fatura kesilmediğini, davacının yalnız kontrollük görevi olmasına rağmen söz konusu işte taşeronmuş gibi iş ve işlem yaptığını iddia ederek alacak talebinde bulunmasının sözleşmeye aykırı olduğunu savunarak davanın reddine ve davacı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında faturaya dayalı bakiye alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava konusu Ankara 20. İcra Müdürlüğünün 2021/11684 sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı şirket hakkında “Taşyapı Ankara Ofis İşleri Muhtelif malzemeli uygulama işleri konulu fatura ve ticari ilişkiden kaşnaklanan bakiye alacak” “açıklaması ile 227.950,70 TL asıl alacak, 313,82 TL geçmiş gün faizi olmak üzere 228.264,52 TL alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının itirazın ile durması üzerine itirazın iptali talebiyle ve süresi içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/126 Değ. İş sayılı dosyası celbedilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla talimat mahkemesi aracıyla alınan bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın KDV dahil 454.376,70 TL fatura düzenleyerek davalıya gönderdiği, ancak davalının bu faturayı iade ettiği ve hesaplarına intikal ettirmediği, ancak davalının davacıya 15/02/2021 tarihinde avans ödemesi olarak 200.000,00 TL, 10/4/2021 tarihinde 26.426,00 TL ödeme yaptığının tespit edildiği belirtilmiştir.
Dosya bilirkişi kuruluna tevdi olunmuş, bilirkişi kurulu raporunda özetle; taraflar arasında imzalanmış 27/02/2020 tarihli sözleşmenin davalının Ankara ofisinde yapılacak işlerin belirtilen ücret karşılığı kontrollüğü işi olduğu ve bu işle ilgili ücretin davalı tarafından kalan 128,00 TL bakiye hariç ödenmiş olduğu, davacının davalı adına düzenlediği 19/08/2021 tarihli KDV dahil 454.376,70 TL’lik fatura muhteviyatı işin ise ilk sözleşmenin 5. maddesinde de belirtilen ilave iş kapsamında olduğu, şartların işin yapımı sonrasında taraflarca imzalanmış 20/05/2021 tarihli “yapım işleri kabul tutanağı”nda işin 331.520,00 TL+KDV bedelle yapımına 05/11/2020 tarihinde onay verildiği, eksik ve kusursuz olarak yapılıp kabulünün yapılmış olduğunun ifade edildiği, 20/05/2021 iş bitim tarihli “yapım işleri kabul tutanağı”nda belirtilen iş bedelinin dışında farklı bir gerçekleşme tutarından bahsedilmediği, davacı tarafça düzenlenen 454.376,70 TL’lik faturanın davalı tarafından kabul edilmediği, yapılan maddi olgu tespitleri ışığında icra takip tarihi itibariyle hesaplamanın 164.894,91 TL asıl alacak, 75,67 TL işlemiş faiz olmak üzere 164.970,58 TL toplam alacak şeklinde olduğu yönünden görüş bildirilmiştir.
Tarafları itirazı üzerine alınan bilirkişi kurulu ek raporunda ise; takdiri mahkememize ait olmak üzere icra takip tarihi itibariyle, davacı vekilinin tedarikçi listesinde yer alan 1,2,3,4,5,7,8,9,10,11,15,16,17 ve 18
no’lu imalatlar dikkate alınmak sureti ile;
164.894,91TL asıl alacak
+ 75,67 TL faizi=164.970,58TL toplam alacak şeklinde olduğu, davacı vekilinin itiraz dilekçesi ekindeki bilgi ve belgeler,whatsapp ve mail
yazışmaları ve delil tespiti raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde “ek hizmetler” olarak tanımlayabilecekleri 18-25 no.lu maddeler
arasındaki imalat bedelleri de ilave edildiğinde; 217.759,91 TL Asıl Alacak
+99,93 TL Faizi = 217.89,84 TL toplam alacak şeklinde olacağı belirtilmiştir.
İddia ve savunma, toplanan deliller, talimat mahkemesi aracılığıyla ve mahkememizce alınan hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporlarına ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında A…… adresinde
bulunan taşınmazda yapılacak olan iç tadilat işlerine ilişkin davalının elinde hazır olan
mimarı projelerin kontrollerini yapmak, mevcut projeler üzerinde işbu sözleşme kapsamında iç
mimari projelerin hazırlanması ve yine işveren tarafından yapılacak olan tadilat
çalışmalarında uygulanmasını sağlamak üzere fiilen taşınmazda bulunarak İç Mimari Proje
Hizmetlerinin ve kontrollüğünün yapılması işine ilişkin 27/02/2020 tarihinde “İç Mimari Proje Hizmetleri Sözleşmesi” imzalandığı,
sözleşmenin 5. maddesinde hizmet bedelinin KDV hariç aylık 4.500,00 TL olarak kararlaştırıldığı ve tarafların yazılı mutabakatı ile davacının sözleşme kapsamı dışında yapmış olduğu herhangi bir ilave iş olması halinde bu hizmet bedelinin yine tarafların yazılı
olarak mutabakat sağlayacağı bedel üzerinden işbu sözleşmede yer alan şart ve koşullar
altından ayrıca ödeneceğinin düzenlendiği, dosya arasında mevcut 20/05/2021 tarihli “Yapım İşleri Kabul Tutanağı”nda onay tarihi 05/11/2020 olan 331.520,00 TL+KDV bedelli ve 20/05/2021 tarihinde bitirilmesi öngörülen işin bu tarihte bitirildiği ve kabul edildiğinin belirtildiği, Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/126 Değ. İş sayılı dosyası kapsamında yapılan yerinde yapılan keşif sonrası hazırlanan 18/12/2021 tarihli bilirkişi raporunda da yapılmış işlerin ayrıntılı şekilde belirtildiği, ayrıca davacı vekilince dosyaya sunulan whatsapp ve mail yazışmaları incelendiğinde bir takım iş kalemleri için yazışmalar yapıldığı, bu yazışmalar ile söz konusu işler için de onay alındığı, söz konusu yazışmalar ve tespit raporunun birlikte değerlendirilmesi neticesinde davacının bu iş kalemleri için de talepte bulunabileceğinin kabulü gerektiği, bilirkişi kurulu ek raporunda belirtildiği üzere bu iş kalemleri için belirlenen 52.865,00 TL tutarın işin yapıldığı tarihteki piyasa fiyatları ile uyumlu ve makul olduğu, buna göre; buna göre davacının yaptığı iş miktarının (391.193,60 TL+52.865,00 TL=) 444.058,6 TL olduğu, davacının sözleşmede aylık olarak kararlaştırılan kontrollük işi kapsamında bakiye 128,00 TL alacaklı olduğu, davacının toplam alacağından davalı tarafından yapılan 226.426,69 TL’nin mahsubu neticesinde davacının davalıdan 217.759,91 TL bakiye asıl alacağının bulunduğu, davacı tarafından icra takibinden önce davalıya Yenimahalle 2. Noterliğinin 03/09/2021 tarihli ihtarnamesinin gönderildiği ve ihtarname ile davalıya 3 gün ödeme süresi tanındığı, söz konusu ihtarnamenin davalıya 07/09/2021 tarihinde tebliğ edildiği ve davalının 13/09/2021 tarihinde temerrüde düştüğü, bu tarihten icra takip tarihine kadar tarafların sıfatı gözetilerek bilirkişilerce avans faiz oranı üzerinden yapılan hesaplamaya göre 99,93 TL işlemiş faiz talep edilebileceği anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, taraflar arasındaki “Yapım İşleri Kabul Tutanağı” ile mutabık kalınan 331.520,00 TL+KDV yönünden alacak miktarının likit olduğu, ancak whatsapp yazışmaları ve mailler ile onay alınan işler için alacak miktarının likit olmadığı, yapılan yargılama ile alacak miktarının belirlendiği gözetilerek icra inkar tazminatının 164.894,91 TL üzerinden hesaplanmasına, reddedilen miktar yönünden icra takibi haksız ise de kötüniyetli kabul edilemeyeceğinden davalının kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın kısmen kabulüne, davalının Ankara 20. İcra Müdürlüğü’nün 2021/11684 sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptaline, takibin 217.759,91 TL asıl alacak ve 99,93 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 217.859,84 TL üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranla avans faizi uygulanmak suretiyle devamına,
-Hüküm altına alınan miktarın likit 164.894,91 TL’sine %20’si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
-Fazlaya ilişkin istemin ve davalının şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 14.882,01 TL harçtan peşin alınan 2.756,87 TL harcın mahsubu ile bakiye 12.125,14 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 33.500,38 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 2.756,87 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.816,17 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 169,75 TL posta masrafı, 6.000,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 6.169,75 TL yargılama giderinin kabul oranına göre hesaplanan 5.888,52 TL ‘sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan her hangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 arabuluculuk giderinin1.259,83 TL ‘sinin davalıdan, 60,17 TL’sinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
9-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra taraflarca yatırılan gider avansının ve delil avansının kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/02/2023