Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/785 E. 2022/606 K. 17.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/785 Esas – 2022/606
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/785 Esas
KARAR NO : 2022/606

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/12/2021
KARAR TARİHİ : 17/10/2022
YAZIM TARİHİ : 26/10/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ticari satımdan kaynaklı olarak davalı adına düzenlemiş olduğu 9 adet faturadan kaynaklı alacağından takip öncesi alınan 8.167,44 TL ödeme asıl alacaktan düşülerek Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile takip başlatılan takibin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı usulüne uygun çıkarılan tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
Dava, faturaya dayalı olarak başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava konusu Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; dava tarafından davalı hakkında faturaya dayalı olarak 109.108,92 TL asıl alacak, 5.034,39 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 114.143,31 TL alacağın tahsili için başlatılan takibin davalının itirazı ile durması üzerine itirazın iptali talebiyle süresi içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalıya ticari defterlerinin ibrazı için çıkarılan ibraz emri usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı tarafından ticari defterler ibraz edilmemiştir.
Tarafların bağlı oldukları Vergi Dairelerinden BA/BS formları celbedilerek dosyaya kazandırılmıştır.
Mahkememizce deliller toplandıktan sonra dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafından davalı adına düzenlenen ve takibe konu faturalardan kaynaklı olarak davacı şirket ticari defterler kayıtlarına göre 109.108,92 TL alacaklı olduğu, davacı tarafından Vergi Dairesine verilen Bs Formları bildirimlerinde, Şubat/2021 dönemi 4
adet fatura KDV hariç tutarının 29.706,00 TL, Mart/2021 dönemi 5 adet fatura KDV hariç
tutarının 62.758,00 TL olarak, davalı tarafından Vergi Dairesine verilen Ba Formları bildirimlerinde, Şubat/2021 dönemi 4
adet fatura KDV hariç tutarının 29.706,00 TL, Mart/2021 dönemi 5 adet fatura KDV hariç
tutarının 62.758,00 TL olarak bildirimde bulunulmuş olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.
İddia, toplanan deliller, hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından davalı hakkında faturaya dayalı olarak başlatılan icra takibinin davalının itirazı ile durması üzerine itirazın iptali talebiyle süresi içinde eldeki davanın açılmış olup, davalı tarafından usulüne uygun tebligata rağmen süresi içinde davaya cevap verilmediği gibi çıkarılan ibraz emrine rağmen ticari defterleri ibraz edilmemiştir. İtirazın iptali davasında kural olarak ispat yükü davacı üzerinde olup, alacağın varlığı yazılı delillerle kanıtlanmalıdır. HMK’nun 222. maddesine göre; “….. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur”.
HMK’nun 222. maddesi kapsamında yapılan değerlendirme neticesinde; davacı defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, davalının ihtarlı tebliğe rağmen defter ve ticari kayıtlarını sunmadığı, buna göre davacının usulüne uygun olarak tutulmuş defterlerinin lehine delil olarak kabul edilmesi gerektiği, Mahkememizce alınan ve davacının ticari defterleri incelenmek suretiyle tanzim edilen bilirkişi raporuna göre davacı şirketin davalı şirketten 109.108,92 TL alacaklı olduğu, öte yandan takip ve dava konusu faturaların taraflarca BA/BS formları ile Vergi Dairesini bildirildiği, buna göre davacının alacağının ticari defterleri ve BA/BS formları ile ispat ettiği, davalı tarafından fatura bedellerinin ödendiğine dair delil sunulmadığı anlaşılmakla asıl alacak üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davacı tarafından davalının takip tarihinden önce temerrüde düşürüldüğü iddia ve ispat olunamadığından takip talebinde yer alan işlemiş faiz talebi rededilmiş, faturaya dayalı alacak likit olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın kısmen kabulüne, davalının Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptaline, takibin 109.108,92 TL asıl alacak üzerinden ve takip talebindeki şartlarla devamına,
-Fazlaya ilişkin istemine reddine,
2-Hüküm altına alınan 109.108,92 TL’nin % 20’si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 7.453,23 TL harçtan peşin alınan 1.378,85 TL harcın mahsubu ile bakiye 6074,38 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 17.366,34 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 1.378,85 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.438,15 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
6-Davacı tarafından yapılan 51,75 TL posta masrafı, 1.000,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.051,75 TL yargılama giderinden kabul oranına göre hesaplanan 1.005,36 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan her hangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 arabuluculuk giderinin red/kabul oranına göre hesaplanan 58,22 TL’sinin davacıdan, 1.261,78 TL’sinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına
9-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/10/2022