Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/750 E. 2022/764 K. 19.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/750 Esas
KARAR NO : 2022/764

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/12/2021
KARAR TARİHİ : 19/12/2022
YAZIM TARİHİ : 09/01/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 29/08/2003 tarihinde tescil edildiğini ve kurulduğu tarihten bu yana ortaklık yapısında bir değişiklik olmadığını, müvekkil şirket uhdesinde “satış elemanı” olarak görev yapmakta olan dava dışı … isimli çalışanın daha önce irtibatlı olduğunu bilahare öğrendikleri davalıya olan borcundan dolayı hakkında icra takibi yapıldığını ve bu takibin kesinleştiğini 15.09.2021 tarihinde şirket merkezine icra memurlarının gelmesi üzerine öğrenildiğini, borçlu şirket çalışanı …’nin şirket bünyesine alındığı tarihten itibaren sigortalı işçi statüsünde olduğunu, gerek işe giriş bildirgelerinde ve gerekse SGK pirim bordrolarında çalışan konumunda olduğunu, borçlu işçinin bu borcu nedeniyle herhangi bir icra emri veya haciz ihbarnamesinin müvekkil şirkete tebliğ edilmediğini, bu hususta herhangi bir tebligatın dahi olmadığını, 15/09/2021 tarihinde alacaklı adına Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosya ile haciz işlemi uygulandığını, haciz mahallinde görevli icra memuruna tüm ticari sicil kayıtları ibraz edilmesine, sair vergi levhası, abonelik bilgileri gibi mahallin şirket merkezi olduğu kanıtlanmasına rağmen, alacaklı vekili olduğunu ifade eden Stajyer avukat tarafından açıklanamaz bir şekilde bu derecede itibar ve kredibiliteye sahip olan firmanın borçtan kurtulmak için farklı kişiler üzerine firmayı kurdurduğunu, esas sahibinin borçlu …. olduğunu, fiili olarak kendisinin işlettiğini, borçlunun burada çalıştığının beyan edildiğini, bu nedenle haiz ve muhafaza ile birlikte tüm şirkette kıymetli evrak ve belge araması yapılmasını talep ettiğini, borçlu adına hiç belge ve bilgiye rastlanmadığı halde icra memurluğunca İİK’nın 99. maddesi kapsamında işlem tesis edilip şirket mallarının hazedilerek yediemin olarak tevdi edildiğini, yapılan haksız haciz işlemi nedeniyle müvekkili şirketin ticari itibarının sarsıldığını ve ekonomik olarak olumsuz etkilediğini ileri sürerek haksız haciz nedeniyle 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; davacının iddia ettiği manevi tazminat koşullarının oluştuğuna dair somut bir delil sunamadığını, davanın şirket olup gerçek kişiler gibi yapılan haksız eylemden dolayı acı ve üzüntü duymasının söz konusu olmadığını, manevi zararın tüzel kişilerde oluşma imkanı olmadığını, öte yandan davacının hiç bir menkul malının muhafaza altına alınmadığını, sadece elde edilen bilgiler doğrultusunda işyerinde bulunan bir kaç parça eşyanın haczedildiğini ve icra müdürlüğünce İİK hükümleri doğrultusunda istihkak davası açarak malların borçluya ait olduğunu kanıtlamak üzere taraflarına süre verildiğini, ancak bu işlem üzerine borçlunun borcu ödemiş olması nedeniyle verilen sürede dava açılmadığını ve icra dosyasının kapatıldığını, ayrıca davacının manevi tazminat talep edebilmesi için haciz işleminin haksız ve kötüniyetli ve alacaklının ağır kusurlu olduğunun kanıtlanması gerektiğini, somut olayda böyle bir durumun söz konusu olmadığını, dava dışı borçlu …’nin davacı şirket ile gayri resmi ortaklık ve organik bağının öğrenildiğini, müvekkiline yüklenebilecek kusur bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava, haksız haciz iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı şirketin ticaret sicil kaydı celbedilmiş, incelenmesinde; ortaklarının … olduğu görülmüştür.
Dava dışı borçlu …’nin iş yeri ünvanlı hizmet döküm cetveli dosyaya kazandırılmıştır.
Dava konusu haciz işleminin gerçekleştirildiği Ankara … İcra Müdürlüğünün … sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; davalı şirket tarafından dava dışı borçlu … hakkında Ankara … Asliye Hukuk Mahkemesinin ..K. sayılı ilamına dayalı olarak başlatılan icra takip dosyasında 15/09/2021 tarihinde davacının iş yerinde haciz işlemi yapıldığı anlaşılmıştır.
İddia ve savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından haksız haciz iddiasına dayalı olarak manevi tazminat istemi ile eldeki dava açılmıştır. Haciz işleminin borçlu olmadığını bildiği kişi veya borçluya ait olmadığını bildiği eşyaya yönelik yapılması durumunda haksız haciz söz konusu olur. Haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür. Buna karşılık, haksız haciz kararı olan alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından geçerli olup, manevi tazminat yönünden TBK’nın 49’ncu maddesindeki koşulların oluşması gerekir. Bu maddeye dayalı sorumluluk ise, kusura dayalıdır. Bu itibarla, alacaklının kötüniyetli veya iyiniyetli olup olmadığı da sonuca etkili olup, ağır olmasa da kusurlu olması da gerekmektedir. (Bkz. Prof. B. Kuru, İcra ve İflas Hukuku, Ankara, 1993, Cilt 3, Sh.2583 v.d). Başka bir deyişle haksız haciz sebebiyle tazminat davasında manevi tazminata hükmedebilmek için davalı alacaklının icra takibinde kötü niyetli veya ağır kusurlu olması da gerekir.
Somut olayda, şirketin kurucu ve son ortaklarının ….olduğu, dava dışı borçlunun davalı şirketin eski işçisi olduğu ve davacı şirketin iş yerinde gerçekleştirilen haciz işlemi tarihi itibariyle davacı şirket çalışanı olduğu, davalı şirket tarafından somut bir delil olmaksızın salt duyuma dayalı olarak davacı şirketin iş yeri adresinde haciz uygulandığı ve davalının kusurlu olduğu, her ne kadar davalı vekilince tanık delilline dayanılmış ise de tanıkların haciz işlemini gerçekleştiren stajyer avukat ve haciz tarihinde haciz mahallinde bulunan ofis çalışanı olduğu, alınacak beyanlarının esasa etkili olmayacağı, somut olayda haczin haksız, davalının kusurlu olduğu ve manevi tazminat koşullarının oluştuğu kanaati ile davalının kusurunun ağırlığı, tarafların sıfatı, sosyal ve ekonomik durumları ile somut olayın özelliğine göre 3.000,00 TL manevi tazminata hükmedilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın kısmen kabulüne, 3.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 204,93 TL harçtan peşin alınan 85,39 TL harcın mahsubu ile bakiye 119,54 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 3.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 85,39 TL peşin harç olmak üzere toplam 144,69 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
6-Davacı tarafından yapılan 41,10 TL posta masrafı, yargılama giderinden kabul oranına göre hesaplanan 24,66 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan her hangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 arabuluculuk giderinden red/kabul oranına göre hesaplanan 792,00 TL’sinin davalıdan, 528,00 TL ‘sinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına
9-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/12/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır