Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/737 E. 2022/184 K. 09.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA …ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/737 Esas – 2022/184
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA …ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/737 Esas
KARAR NO : 2022/184

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/11/2021
KARAR TARİHİ : 09/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … Pazarlama ve Dağıtım Ticaret A.Ş., distribütör ve davalı ile … Turizm Restr. Gıda Eğit. Dan. Paz. San. ve Tic. A.Ş. arasında 10/01/2013 tarihinden 31/01/2016 tarihine kadar geçerli olmak üzere açık satış noktası sözleşmesi tanzim ve imza edildiğini, sözleşmenin 19. ve 20. maddelerinin uygulama koşulları oluşması karşısında, Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasından icra takibine geçildiğini, İcra takibinde ödeme emirlerinin tebliği üzerine davalı tarafından sözleşmedeki imzanın kabul edilmesine rağmen herhangi bir neden ileri sürülmeksizin takipte borca, faiz oranına, işlemiş ve işleyecek faize, borcun tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları ayrıca saklı kalmak kaydıyla Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasından yapılan takipte borca, faiz oranına işlemiş ve işleyecek faize, borcun tüm ferilerine itiraz eden davalı-borçlunun itirazlarının iptaline, takibin takip talebindeki koşullarla devamına, itiraz konusu alacağımızın % 20’inden az olmamak üzere lehlerine tazminata hükmedilmesine, yargılama masraf ve harçları ile vekâlet ücretinin davalı-borçlu yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; 1 yıllık hak düşürücü süre bolduktan sonra davanın açılması nedeniyle davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, davacın yanın icra takibine dayanak gösterdiği 10/01/2013 tarihli sözleşmenin taraflarının davacı şirket ve … Turizm Restaurant Gıda Eğitim Danışmanlık Pazarlama Sanayi ve Ticaret AŞ olduğunu, sözleşmenin imzalandığı tarihte şirketi münferit imzayla temsilde yetkili olması nedeniyle işbu sözleşme tarafına değil şirketi bağladığını, bu nedenle şirketin borçlusu olarak bulunmasının mümkün olmayacağını, anılan şirket adı altında atılı bulunan imza nedeniyle sözleşmede taraf olarak bulunmakta olduğunu, ayrıca şirketin borcuna teminat olacak şekilde kefil olmasınında söz konusu olmadığını belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddine, icra takibine haksız ve kötü niyetli olan davacı alacaklı hakkında takip alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava sözleşmeye dayalı alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Davacının alacağını dayadırdığı 09/01/2013 tarihli sözleşmenin incelenmesinde: sözleşmenin taraflarının … Pazarlama ve Dağıtım AŞ (Şirket), … Turizm Restr. Gıda Eğit. Dan. Paz. San. ve Tic. A.Ş. (İşletici) ve … İçecek Mad. Müm. Dağ. Tic. Ltd. Şti. (Bayi-Distribütör) arasında imzalandığı, davalı İpek Alparslan’ın sözleşmede … AŞ. kaşesi üzerinde tek imzası bulunduğu da gözetildiğinde davalının şahsen sözleşmeye taraf olmayıp … AŞ. yetkilisi olarak sözleşmeyi imzaladığı anlaşılmıştır.
Yerleşik yargısal içtihatlarda da belirtildiği üzere; mahkemenin taraflar arasında dava konusu hakkın esasına ilişkin bir karar verebilmesi için, bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatlarına sahip olmaları gerekmektedir. Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, taraflardan birinin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatı yoksa, davanın esası hakkında bir karar verilemez; dava, sıfat yokluğundan (husumetten) reddedilir. Buna göre taraf sıfatı usul hukuku sorunu olmayıp, dava konusu sübjektif hakkın özüne ilişkin bir maddi hukuk sorunu olduğundan taraf sıfatının yokluğu, davada taraf olarak gözüken kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel olduğu için defi değil, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülmesi mümkün ve mahkemece de kendiliğinden nazara alınması zorunlu bir itiraz niteliğindedir. Nitekim aynı ilkeler, Hukuk Genel Kurulu’nun 23.06.2004 gün ve 2004/4-371 E. 2004/375 K., 18.04.2007 gün ve 2007/5-233 E., 2007/221 K. 04.03.2009 gün ve 2009/10-34 E. 2009/104 K., 04.11.2009 gün ve 2009/2-402 E., 2009/484 K., 03.02.2010 gün ve 2010/4-4 E., 4 K. sayılı kararlarında da benimsenmiş olup, yukarıda yer alan açıklamalar ışığında davalının taraf olmadığı sözleşmeden kaynaklanan alacakların varlığı iddiasıyla açılan davanın pasif taraf sıfatı yokluğu sebebiyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hükmün tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklanacağı üzere;
1-Davanın pasif taraf sıfatı yokluğu sebebiyle REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 803,86-TL harcın mahsubu ile bakiye 723,16-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine
3-Davalı vekille temsil olunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-6325 Sayılı Kanunun 18/4-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan olan 1.320,00 arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/03/2022 11:20:18