Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/724 E. 2022/207 K. 14.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/724 Esas
KARAR NO : 2022/207

DAVA : Tazminat

DAVA TARİHİ : 18/06/2019
KARAR TARİHİ : 14/03/2022
YAZIM TARİHİ : 25/03/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketçe davalıya ait … plaka sayılı kamyonet için ZMMS poliçesi tanzim edildiğini, 19/08/2017 tarihinde sürücü … … … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı kamyonet ile … sevk ve idaresindeki plakasız motosikletin çarpışması neticesinde meydana gelen trafik kazasından sonra tanzim edilen kaza tespit tutanağında “plakasız motosiklet sürücüsü ile … plaka sayılı kamyonet sürücüsünün 2918 Sayılı K.T.K’nun 52/1-a bendi gereğince kusurlu olduğu” şeklinde tespitte bulunulduğunu, kaza sırasında sigortalı … plakalı araç sürücüsü … … …’ın sürücü belgesiz araç kullandığının tespit edildiğini, mevcut olay sebebiyle …’de meydana gelen sürekli sakatlık sebebiyle tespit edilen 330.000,00 TL zarar miktarının 25/04/2018 tarihinde müvekkili şirket tarafından ödendiğini, ZMMS Poliçesi genel şartları uyarınca müvekkili şirketin ödediği tazminattan dolayı sürücü belgesiz araç kullanılması sebebiyle sigortalısına kanunen rücu hakkına sahip olduğunu ileri sürerek ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 330.000,00 TL’nin 25/04/2018 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle sürücü …’in bu kazadan önce de engelli olduğunu, dosyada sürücü …’e ilişkin 30/03/2018 tarihli Engelli Sağlık Kurulu Raporunda %88 engelli oranı yazmış olsa da trafik tespit tutanağına göre sürücü …’in sevk ve idaresindeki araçta hafif hasar meydana geldiğine göre bu engellilik durumunun kazadan sonra meydana gelmesinin imkansız olduğunu, bir an için kaza sonucu sakatlık meydana gelmiş olsa bile sürücü …’e ödenen 330.000,00-TL’nin emsallerine göre fahiş bir miktar olduğunu, kazanın tespiti ve tarafların kusur değerlendirmesinin doğru yapılmadığını, … hakkında alkol durumu kontrol edilemedi şeklinde form doldurulduktan sonra hemen altında alkol kontrol sonucu kısmı “2” promil olarak doldurulmuş olduğunu, eğer sürücü … teknik cihaza üfleyemeyecek durumda idi ise yine de KTK 48.maddesi gereği bu kişiden kan, tükürük ve idrar gibi örnekler alınması gerektiğini, belirli sürücülerin ve yolcuların, araçların sürülmesi sırasında koruyucu tertibat kullanmalarınnı mecburi olduğunu, sürücü …’in sevk ve idaresindeki aracın tescilsiz olduğu gibi sürücü …’in sürücü belgesinin de olmadığını, bu durumun KTK’nın 19. ve 36. maddelerini ihlal ettiğini, kaza tespit tutanağına göre sürücü …’in kullanığı aracın hafif hasar alması sonucu bu kaza neticesinde sürekli sakat kalmasının imkansız olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Ankara …. Tüketici Mahkemesinin …. K. sayılı görevsizlik kararı üzerine Mahkememize tevzi edilmiştir.
Dava, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısının kendi akidine karşı rücuen tazminat istemine ilişkindir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3/k maddesinde tüketici “Tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici işlemi ise “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması ve uyuşmazlığın bu yasa kapsamında bulunması gerekir.
Somut olayda; davacı ile davalı arasında akdi bir ilişki olup, davalı tarafın sorumluluğunun kaynağı davacıyla yapılan trafik sigorta sözleşmesine aykırı davranıldığı iddiasıdır. Her ne kadar dava konusu kazaya karışan davalı sigortalıya ait araç kamyonet ise de, dosya arasında mevcut trafik kaydının incelenmesinden aracın kullanım amacının hususi olduğu, davalı sigortalının bu araçla ticaret yaptığı ve tacir olduğu ileri sürülmediği gibi davalı vekilinin 18/11/2020 tarihli dilekçesi ile müvekkilinin köy muhtarı olduğunu ve iş yerinde kullanılan bir araç olmadığını beyan ettiği, dolayısıyla davalı sigortalının tüketici sıfatını taşıdığı anlaşılmakla eldeki davada görevli Mahkeme tüketici mahkemesidir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, resen gözetilmesi gerektiğinden, mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, daha önce Ankara …. Tüketici Mahkemesince görevsizlik kararı verilmiş olduğundan, kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde görev uyuşmazlığının halli için dosyanın Ankara BAM 13. HD’ne gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeni ile HMK’nın 114/c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın USULDEN REDDİNE,
2-Kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde Ankara 8. Tüketici Mahkemesi ile mahkememiz arasında görev uyuşmazlığı doğduğundan görev uyuşmazlığının halli ve görevli mahkemenin belirlenmesi için dosyanın Ankara BAM 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin HMK’nın 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, Taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/03/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır