Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/700 E. 2022/652 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/803 Esas
KARAR NO : 2022/710

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/10/2017
KARAR TARİHİ : 06/12/2022
YAZIM TARİHİ : 21/12/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından davalıya projeksiyon cihaz ürünleri satıldığını, satışı yapılan ürünlere ve kesilen faturalara itiraz olmadığını, alacaklarını talep etmelerine rağmen davalının ödeme yapmadığını, Ankara …İcra Müdürlüğü … E sayılı dosya ile alacaklarının tahsili için takip başlattıklarını, ancak borçlunun böyle bir borcu olmadığından bahisle takibe itiraz ettiğini, itiraz üzerine takibin durdurulduğunu, her ne kadar davalı tarafından takibe itiraz edilmiş ise de takipten sonra davalının 14.969,93 TL. ödeme yaptığını, bu bedelin takip miktarından düşülmek suretiyle dava açıldığını ileri sürerek, icra dosyasında 116.982,14TL. asıl alacak için itirazın iptaline, takipten itibaren işleyecek avans faizine ve %20 den aşağı olmamak kaydı ile icra inkâr tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Dava ve takip dayanağı gösterilen bu belgelerin tek başına borcun varlığı anlamına gelmediğini, yazılı delil olabilmeleri için taraflar arasında sözleşmeye uygun olması gerektiğini, sözleşmeyi değiştirecek nitelikte fatura belge düzenlenemeyeceğini, muhtelif olarak bahsedilen faturaların neler olduğunun belirtilmesi gerektiğini, davacının talep ettiği alacak miktarının anlaşma değerinin çok üstünde olup sözleşmeye uygun olmadığım, davacı şirketin müvekkili şirkete verdiği hizmetin gereği gibi yerine getirilmediğini, malın süresinde teslim edilmediğini, bedelin de sözleşmeye uygun düzenlenmediğini, hizmetin geç sunulmasından kaynaklı gecikme cezalan bulunduğunu, sunulan hizmetin bedelinin müvekkili tarafından ödendiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Dava, taraflar arasında gerçekleşen ticari satım nedeni ödenmeyen faturalardan kaynaklanan, bakiye fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Mahkememizin 2017/659 Esas.- 2018/1121 K. sayılı ve 25/12/2018 tarihli davanın kabulüne dair kararının davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine; ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 22. HUKUK DAİRESİ nin ….karar sayılı ilamında “Davalı savunmasında davacı şirketin verdiği hizmetin gereği gibi yerine getirilmediğini, malın süresinde teslim edilmediğini, bedelin de sözleşmeye uygun düzenlenmediğini, hizmetin geç sunulmasından kaynaklı gecikme cezaları bulunduğunu, sunulan hizmetin bedelinin müvekkili tarafından ödendiğini bildirdiği, buna göre mahkemece malların teslim edildiğinin kabul edildiği, davalının savunmasını kanıtlamak için yazılı delil sunmamışsa da davalı cevap dilekçesinde yemin delilini bildirmiştir.Davalının kayıtlarında yer alan fiyat farkı faturasının içeriğine yönelik savunmasını kanıtlaması yönünden mahkemece; davalının yemin deliline de dayandığı dikkate alınarak, davalıya karşı tarafa yemin teklif etme hakkı hatırlatılmadan, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu durumda, davalının yemin teklif etme hakkının hatırlatılması suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dava dosyasının kapsamı ile mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde; mahkemenin hüküm kurmasını sağlayacak olan tüm esaslı delillerin toplanmamış, mahkemece değerlendirilmemiş olması nedeniyle, davalı yanın istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerden ötürü kabulüne, yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6.maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.” Şeklinde gerekçe ile mahkememizin kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce kaldırma kararı uyarınca davalı tarafa yemin teklif etme hakkı hatırlatılmış, hazırlanan yemin metni davacı şirket temsilcisine talimat mahkemesince bildirilmiş, davacı şirket temsilcisine“02/11/2016 tarihli 82.850,44 TL tutarlı fiyat farkı içerikli fatura kargo ile tarafımıza gönderildi bu kargoyu teslim aldık noter tasdikli olarak fatura içeriğini kabul etmediğimizi karşı tarafa bildirdik benim söyleyeceklerim bunlardan ibarettir” şeklinde yemin yaptırılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına göre; Her ne kadar davalı tarafından takibe itiraz edilmiş ise de takipten sonra davalı tarafından takip dosyasına 14.969,93 TL ödeme yapıldığı, davacı tarafından bu bedelin takip miktarından düşülmek suretiyle 116.982,14 TL asıl alacak üzerinden dava değerinin belirlendiği ve mahkememizce 10.07.2018 tarihli celsede verilen süreye rağmen, icra takip dosyasında asıl alacak dışında yer alan 12.125,41 TL işlemiş faiz yönünden bir talepte bulunulmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin dava dilekçesinde belirttiği asıl alacak tutarı esas alınmak hükmün tesisi yoluna gidilmiştir.
Bilirkişi Mali Müşavir tarafından tanzim edilen rapor içeriğine göre, davacı ve davalı şirketin ticari kayıtlarının örtüştüğü, buna göre; 27.10.2016 takip tarihi itibariyle 02.11.2016 tarih 973700 sayılı 82.850.44 TL bedelli, davalı tarafından tanzim edilen faturanın içeriğinin ve tesliminin ispatlandığı takdirde, 34.131,70 TL davacı alacağının bulunduğu anılan faturanın mahkemece kabul edilmemesi halinde ise davacının 116.982.14 TL alacağı bulunduğunun belirtilmiştir.
02.11.2016 tarih, 973700 sayılı, 82.850.44 TL bedelli fatura örneğinin incelenmesinde, açıklama kısmında ”fiyat farkı gelirleri” ibaresinin bulunup, herhangi bir mal ya da ürün satışına ilişkin olmadığı gibi, düzenleme tarihi itibariyle de takip tarihinden sonra davalı tarafından tek taraflı olarak tanzim edilmiş olduğu, nitekim faturanın davacı şirkete noter marifetiyle tebliğini müteakip, davacı tarafça 10.11.2016 tarihli İhtarname ile faturanın davalı şirkete iade edilmiş olduğu bu hususa dair davacı şirket temsilcisi tarafından yemin eda edildiği ve dosya kapsamına göre alacağını ve davalı tarafın iddia ettiği fiyat farkını içerir faturayı kabul etmediği hususu ispatlanmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve davacı firma yetkili tarafından eda edilen yemin içeriğine göre; mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan rapordan anlaşılacağı üzere davacı tarafın davalı şirketten 116.982,14 TL bakiye alacağının bulunduğu, BAM kaldırma kararı sonrası yemin teklifi üzerine 02.11.2016 tarihli faturanın davacı tarafça kabul edilmediği hususu da dikkate alınarak cari hesap alacağının 116.982,14 TL olduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile asıl alacak yönünden takibin devamına karar verilmiş, faturaya dayalı alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın kabulüne, davalının Ankara …İcra Dairesinin … E sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptaline, takibin 116.982,14 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek yıllık %10,50 avans faizi ile devamına,
2-Alacağın likit olduğu anlaşılmakla davacı yararına asıl alacak tutarı üzerinden %20 oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 7.991,05 TL harçtan, dava açılışında alınan 1.277,38 TL peşin harcın düşülmesi ile eksik alındığı anlaşılan 6.713,67 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 1.277,38 TL peşin harç, 31,40 TL başvurma harcı, 213,00 TL tebligat ücreti, 600,00 TL bilirkişi ücreti, olmak üzere toplam 2.121,78 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 18.547,32 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/12/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır