Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/65 E. 2022/285 K. 08.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/65 Esas
KARAR NO : 2022/285

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/01/2021
KARAR TARİHİ : 08/04/2022
YAZIM TARİHİ : 27/04/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında imzalanan 18.04.2020 tarihli sözleşme ile müvekkili şirketin “kartvizit, antetli kağıt ve zarf tasarlayıp üretimini gerçekleştirtirmeyi ve Fransızca – Türkçe çeviri hizmeti” vermeyi üstlendiğini, sözleşme ile üstlenilen edimlerin yerine getirildiğini ve sözleşmede tanınan süre içerisinde davalının şirket adresine teslimat için gidildiğini, ancak davalı şirket yetkilisinin sözleşme konusu ürünleri almaktan imtina ettiğini ve buna ilişkin şahitler huzurunda tutanak tutulduğunu, bunun üzerine davalı yanın adresine PTT yoluyla 05.06.2020 tarihinde müvekkili şirket yetkilisi … tarafından davalı şirket yetkilisi adına ürünlerin gönderildiğini, ayrıca 02.06.2020 tarihli 13461 no’lu 70.062,50 TL miktarlı faturanın tanzim edilerek gönderildiğini, davalı yanın faturaya 8 gün içinde herhangi bir itirazda bulunmadığını ve iade faturası da kesmediğini, sözlü ve yazılı ikazlara rağmen borç ödenmediğinden davalı hakkında Ankara … Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
Dava, faturadan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Ankara … Müdürlüğünün … sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı hakkında 70.062,50 TL asıl alacak ve 369,51 TL işlemiş faiz olmak üzere 70.432,01 TL’nin tahsili amacıyla faturaya dayalı olarak başlatılan icra takibinin davalının itirazı ile durması üzerine yasıl süresi içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, davalıya ticari defter ve kayıtların ibrazı hususunda ibraz emri çıkarılmış, davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin 2020 yılına ait ticari defterlerinin yasa süresinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı, davacı şirket tarafından davalı şirkete düzenlenen 02/06/2020 tarihli “kartvizit-antetli kağıt ve logolu diplomat-Fransızca Türkçe çeviri hizmeti” açıklamalı 70.062,50 TL tutarlı faturanın davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve 2020/Haziran döneminde bağlı olduğu Vergi Dairesine BS formu ile beyan edildiği, davacı şirketin davalıdan 20.000,00 TL ödeme aldığı, buna göre davacının 50.062,50 TL alacaklı olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Toplanan deliller, hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
Taraflar arasında imzalanan 18/04/2020 tarihli sözleşme konusu edimlerin yerine getirildiği ve bu edimlere ilişkin davalı adına düzenlenen 02/06/2020 tarihli 70.062,50 TL bedelli fatura bedelinin davalı tarafından ödenmediği iddiasına dayalı olarak fatura bedelinin tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali talebiyle süresi içinde eldeki dava açılmış, davalı tarafından usulüne uygun tebligata rağmen süresi içinde davaya cevap verilmediği gibi çıkarılan ibraz emrine rağmen ticari defterlerini ibraz edilmemiştir. İtirazın iptali davasında kural olarak ispat yükü davacı üzerinde olup, alacağın varlığı yazılı delillerle kanıtlanmalıdır. HMK’nun 222. maddesine göre; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur”.
HMK’nun 222. maddesi kapsamında yapılan değerlendirme neticesinde; davacı defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, davalının ihtarlı tebliğe rağmen defter ve ticari kayıtlarını sunmadığı, buna göre davacının usulüne uygun olarak tutulmuş defterlerinin lehine delil olarak kabul edilmesi gerektiği, Mahkememizce alınan bilirkişi raporuna göre takip konusu faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve 2020/Haziran döneminde Vergi Dairesine BS formu ile beyan edildiği, buna göre davacının faturaya dayalı olacağını ticari defter ve kayıtları ile ispatladığı, yine davacı defterlerine göre davalıdan 20.000,00 TL ödeme aldığı gözetildiğinde bakiye 50.062,50 TL alacaklı olduğu, her ne kadar takipte işlemiş faiz talep edilmiş ise de davacı tarafından davalının takipten önce temerrüde düşürüldüğü iddia ve ispat olunamadığından davalının takip tarihi itibari ile temerrüde düştüğü kanaatine varılmakla davacının işlemiş faiz talebinde bulunamayacağı, davalı tarafından ödenen miktar ile işlemiş faiz talebi yönünden davanın haksız olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, faturaya dayalı alacak likit olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın kısmen kabulüne, davalının Ankara … Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile takibin 50.062,50 TL asıl alacak üzerinden ve takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmek suretiyle devamına,
-Hüküm altına alınan 50.062,50 TL’nin %20’si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 3.419,77 TL harçtan peşin alınan 850,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.569,12 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 7.308,13 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 850,65 TL peşin harç olmak üzere toplam 909,95 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
5-Davacı tarafından yapılan 141,10 TL posta masrafı, 750,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 891,40 TL yargılama giderinin red kabul oranına göre hesaplanan 633,59 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 arabuluculuk giderinin red/ kabul oranına göre hesaplanan 938,24 TL ‘sinin davalıdan, 381,76 TL’sinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına
8-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/04/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır