Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/645 E. 2022/27 K. 17.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/645 Esas – 2022/27
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/645 Esas
KARAR NO : 2022/27

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 18/10/2021
KARAR TARİHİ : 17/01/2022
YAZIM TARİHİ : 08/02/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 18.01.2021 tarihinde davalının sürücüsü ve maliki olduğu … plaka sayılı aracın, müvekkili şirket nezdinde kasko poliçesi ile sigortalı olan dava dışı …’a ait … plaka sayılı araca % 100 kusurlu olarak çarpması sonucunda meydana gelen kazada oluşan hasar nedeniyle müvekkili şirket tarafından dava dışı sigortalısına ekspertiz raporu doğrultusunda 94.240,00 TL tazminat ödendiğini, ödenen meblağın 43.000,00 TL’sinin davalının ZMMS poliçesi kapsamında dava dışı … Sigorta AŞ’nden tahsil edildiğini, bakiye 51.240,00 TL’nin ise müvekkil şirket tarafından gönderilen 25.02.2021 tarihli ihtarname ile davalıdan talep edildiğini, davalının ödeme yapmaması üzerine Ankara … Müdürlüğünün … sayılı dosyasıyla davalı hakkında başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kaza nedeniyle … plakalı araçta meydana gelen kazada gerçekte olandan daha fazla hasar ve hasar bedeli hesaplandığını, müvekkilinin kullandığı aracın karşı aracın sol ön tekerlek tarafından çarptığını ve sadece kaputta hafif hasar meydana geldiğini, ancak buna rağmen aracın tüm parçalarının değiştirildiğini, kazadan kaynaklanmayan bakım ve onarımların yapılması nedeniyle masrafın yüksek çıktığını, davacının kazanın müvekkilinin kusurundan kaynaklandığı iddiasını ve bu yöndeki kaza tespit tutanağını kabul etmediklerini, takipten önce temerrüdün oluşmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava, kasko sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesine göre rücuen tazmini amacıyla başlattığı takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
22/03/1944 tarih, 37 Esas, 9 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle halefiyet davası ticari dava sayılamaz. Bu dava aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” ilkesi benimsenmiştir. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir.

Eldeki davada, davacı şirket sigortalısı dava dışı … ile davalı arasındaki hukuki ilişki haksız fiilden doğmuştur. Sigortalı aracın kullanım amacı ticari ise de, davalının aracının kullanım şekli hususi kamyonet olup davalı tacir değildir. TTK’nun 4/1 maddesindeki nisbi ticari dava koşulları oluşmadığı gibi davanın aynı maddede düzenlenen mutlak ticari dava niteliği de bulunmamaktadır. Buna göre haksız fiilden doğan davada genel görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemeleri davaya bakmakla görevlidir. Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki, görev ilişkisi olup, mahkemenin görevli olması HMK’nun 114. maddesi uyarınca dava şartlarındandır. Görev kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi hakim resen gözetmelidir. Davacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nın 114/c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-Tarafların görevsizlik kararı kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli ANKARA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-Yargılama giderlerinin HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/01/2022