Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/630 E. 2022/256 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/630 Esas – 2022/256
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/630 Esas
KARAR NO : 2022/256

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/10/2021
KARAR TARİHİ : 30/03/2022
YAZIM TARİHİ : 11/04/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının, davalı borçlu şirketten alacağının tahsili için 27.02.2020 tarihinde Ankara …lcra Dairesinde takibe başlandığını ancak Davalının herhangi bir borçlarının olmadığını belirterek İcra takibine haksız ve yersiz olarak itirazda bulunduğunu ve icra takibinin durduğunu, davalının takibe konu faturalar için iade faturası düzenlediğini, ancak davacının Franchise sözleşmesinin imzalandığı günden bugüne kadar sözleşmenin kanuni tanımına uygun olarak, sözleşme gereği yükümlülüklerini yerine getirdiğini, Franchise sözleşmesinin bağlayıcı olan ve her iki tarafa da karşılıklı hak ve yükümlülükler getiren, sürekli borç ilişkisi doğuran bir belge olduğunu ve müvekkilinin kendi borcu olan üretim, işletme ve pazarlama sistemini Franchise alana kullandırma borcunu ve Franchise alanı destekleme borcunu sözleşme gereği yerine getirdiğini, müvekkilinin Franchise ilişkisi süresince ilk günden itibaren iyi niyet ile Bigos standartlarına uyabilmek adına İşletme Klavuzunu teslim ettiğini, ana Franchise sözleşme ekinde sunulmuş olan zeyilname kapsamında iddianın yersiz olduğunun net bir şekilde görüldüğünü ifade edilerek davalı tarafından itiraz edilen 65.040,69 TL alacağın kanuni faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından kendilerine borcu olduğu iddiasıyla faturalar kesildiğini, kesilen bu faturalara itiraz edilerek iade faturası düzenlendiğini, alacaklının takibe geçmeden önce faturalarla ilgili bir ihtarname göndermeden icra takibi başlattığını, Davacının, Davalı ile yapılan Franchise sözleşmesini ileri sürerek sözleşmedeki kendi yükümlülüklerini yerine getirdiğini iddia ettiğini, ancak yapılan sözleşmenin her iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme olduğunu, Davacının sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkili şirket tarafından Davacı şirkete …. tarihli noter ihtarnamesi ile ve yine nin 20.01.2018 tarih ve 03590 sayılı ihtarnamesiyle sözleşme yükümlülüğüne uymasının talep edildiğini, Ekte sunulan ihtarnamelerden de anlaşılacağı üzere davacı şirketin sözleşmeye uygun davranmaya ve yükümlülüklerini yerine getirmeye davet edildiğini, yapılan Franchise sözleşmesinin, güven ilişkisine dayalı, belli standartları olan karşılıklı görüş alışverişleri üzerine kurulu bir iş ilişkisi olduğunu, davacının sözleşmenin 5.2 maddesi gereği eğitim vermediğini, standart ürün göndermediğini, sözleşmeye aykırı olarak işletmede görevli personel ve şeflerin eğitilmediğini, menünün oluşturulması ve geliştirilmesinde de hiçbir destek ve yardım yapılmadığını, diğer yandan sözleşmeye aykırı olarak müvekkilinin bölgesinde davacı tarafından yeni işletmeler kurularak rekabet yasağına da aykırı davranıldığını, bu husus ve sair hususlar ifade edilerek sözleşmenin feshi ve teminatın iadesinin noter marifetiyle davacıya ihtar edildiğini, bugüne kadar davacı şirkete yazılı ve sözlü başvuruda bulunularak yapılan akde bağlı kalınmasının talep edildiğini, Davacı şirketin tek taraflı dayatmalar ile müvekkilinin ticari itibarını zedelediğini ve ticari kazançlarını engellediğini, Davacı şirket tarafından sözleşmede yerine getirilmesi gereken teknik destek verme yükümlülüğünün hiçbir zaman yerine getirilmediğini, aşçı, garson eğitimi, dekorasyon yenileme eğitimlerinin hiçbirinin yerine getirilmediğini, diğer yandan bir kez dahi denetlemeye gelinmediğini, standartları gösterir bir belgenin ortaya konulmadığını, davacının bu fiilleri sebebiyle marka değerinin düştüğü ve işletmenin zarara uğradığını, Davacı tarafça faturaya konu hizmetin yerine getirilmediğini, davacı alacaklının kötü niyetli olduğunu beyanla, davanın reddini, söz konusu haksız takip nedeniyle kötü niyet tazminatına hükmedilmesi ile yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davanın konusunun; franchise sözleşmesi kapsamında tarafların edimlerini usulüne uygun ifa edip etmedikleri ve sözleşme kapsamında dava edilen alacağın doğup doğmadığı hususlarındadır.
Yargılama sürecinde tarafların gösterdiği deliller celp edilmiş, bu kapsamda; takip dosyası, sözleşme, düzenlenen faturalar dosyaya temin edilerek mali müşavir ve rekabet baş uzmanından oluşan heyetten 11/02/2022 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Alınan bilirkişi raporu, incelenen taraf defterleri ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde;
Taraflar arasında 17/04/2015 tarihinde süresi yenilenmeyen 5 yıl geçerli Franchise sözleşmesi imzalanmıştır. Franchise alan davalı şirketin 2017 yılı Ekim ayında hissedarlık yapısı değiştiği ve şirket el değiştirdiği için sözleşmenin devamı yönünde zeyilname düzenlenmiştir. Sözleşme 04/07/2019 tarihinde 14.madde hükmüne dayalı olarak fesih edilmiştir. 14.madde de taraflara tek taraflı fesih hakkı tanınmış ancak fesih bildiriminin 2 ay önce karşı tarafa yapılması şartı getirilmiştir. Ayrıca işletmenin faaliyet gösterdiği süre boyunca sözleşmenin tüm hükümleri geçerli olacaktır. Fesih bildirimi 04/09/2019 itibariyle sonuç doğuracakken davalı işletmesi kapanmasına kadar aynı sözleşme hükmü gereği sözleşme ayakta kalmıştır. Davalı işletmesi Nisan 2020 tarihinde kapatılmıştır.
Takip konusu faturaların davacı ve davalı defterlerinin kayıtlı olduğu, taraf defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, ancak davalı tarafça aynı gün düzenlenen iade faturaları nedeniyle davacı defterlerinde gözüken alacağın davalı defterlerinde sıfır bakiye olarak kaydedildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmede davalının elde ettiği vergi öncesi brüt gelirlerin % 5 i oranında Franchise ücreti kararlaştırılmıştır. 01/12/2019 – 31/03/2020 tarihleri arasında davalının net satış tutarı bilirkişiler tarafından belirlenmiş, bu tutarın % 5 inin 54.150,07 TL’ye tekabül ettiği ve davacının bu miktara KDV eklenmiş rakam 63.897,09 TL üzerinden talepte bulunduğu anlaşılmıştır.
Alınan bilirkişi raporu ile davacının genel olarak Franchise sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirdiği, davalının Nisan 2020 dönemine kadar kendisine sağlanan Bigos Franchise sisteminden yararlanmaya devam ettiği ve restoran işletmeciliği yaptığı, davacı tarafın yeniden işletme kılavuzu talebine rağmen kılavuz temin etmemek, pazarlama-satış hususlarında yeterli destek sunulmaması nedeniyle bir kısım yükümlülüklerini yerine getirmediği, Bigos sistemini güncellemediği, menü değişikliklerine gitmediği, davalı tarafın ise, davacının ismini kullanmasına rağmen dava konusu döneme ilişkin herhangi bir ödeme yapmadığı, davalı taraf, davacının rekabet yasağına aykırı davranarak Ankara Kızılay’da açılan işletmenin varlığından bahsetmekte ise de söz konusu işletmenin coğrafi olarak rekabet yasağı dışında kalan bir işletme olduğu, sadece paket servis hizmetlerinin müşteri siparişi ile gerçekleşmesinin rekabet yasağı kapsamında değerlendirilemeyeceği, bu nedenle davacının rekabet yasağına aykırı davrandığının söylenemeyeceği, neticede davacının sözleşme kapsamındaki edimlerini ana hatları ile yerine getirdiği, işletme kılavuzunun tedarik edilmemesi ve pazarlama-satış hususlarından yeterli destek sunulmaması sebebiyle bir kısım davacı yükümlülüklerinin yerine getirilmediği, bu nedenle davacının hak ettiği bedelden % 5 oranında indirime gidilmek suretiyle alacağın tespit edilebileceği görüşü bildirilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 14.maddesine göre, sözleşme 04/07/2019 tarihinde fesih edilmekle birlikte 2 aylık süre boyunca sözleşme kendiliğinden ayaktadır. Bu durumda sözleşmenin 04/09/2019 tarihine kadar uygulandığı kabul edilmelidir. Ancak taraflar arasındaki ilişki bu tarihten sonra da fiilen yürümüş davalı davacının ismini kullanmış ve kurduğu sistemden faydalanmıştır. Sözleşmenin 14/2.maddesinde “taraflar işletmenin faaliyet gösterdiği süre boyunca işbu sözleşmenin tüm hükümleriyle bağlı kalacaktır” düzenlemesi gereği ve davalı işletmesi Nisan 2020 tarihine kadar açık kaldığından Aralık 2019 tarihinden Nisan 2020 tarihine kadar olan dönem içinde davalı taraf Franchise bedeli ödemekle yükümlüdür. Ancak yukarıda bilirkişilerin belirlediği, somut olaya uygun olan, davacının bazı yan edimleri yerine getirmediği de sabittir. TBK 114/2.maddeye göre, haksız fiil hükümleri kıyas yoluyla sözleşme hükümlerine de uygulanabilecektir. Davacının yerine getirmediği yan yükümlülüklerin yoğunluğu ve davalının ticari faaliyetinin etkisinin matematiksel olarak net bir şekilde oranını belirlemek mümkün değildir. Bilirkişiler tarafından bedelden % 5 tenzil gerektiği görüşü bildirilmiş ise de, mahkememizin de kabul ettiği davacının sözleşmeye rağmen yerine getirmediği yan yükümlülüklerin niteliği gözetildiğinde, TBK.50. Ve 51.madde hükmüne dayanılarak sözleşme bedelinden % 10 indirim yapılmak suretiyle (bilirkişilerin sözleşmeye göre belirledikleri 63.897,09 TL üzerinden) davacının 57.507,38 TL alacak talebinde haklı olduğu kabul edilerek aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın Kısmen Kabulüne,
57.507,38 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya dair istemin reddine,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 3.928,32 TL harçtan peşin alınan 1.110,74 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.817,58 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 8.275,95 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 1.110,74 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.170,04 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 45,00 TL posta masrafı, 2.000,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 2.045,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranı gözetilerek 1.808,14 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazla giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 arabuluculuk giderinin kabul ve ret oranı gözetilerek 1.167,11 TL’sinin davalıdan, 152,89 TL’sini davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
8-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/03/2022