Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/62 E. 2022/32 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/62 Esas
KARAR NO : 2022/32

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ : 28/01/2021
KARAR TARİHİ : 18/01/2022
YAZIM TARİHİ : 02/01/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; S.S. … Konut ve Yapı Kooperatifi I. Ve II.Etap olmak üzere toplam 335 ortaklı olarak kurulduğunu, Ortaklarına konut tahsisi için Ankara İli Yenimahalle İlçesi tapu sicil müdürlüğünün …. parselde kat karşılığı inşaat yapmak ve buradaki binalardan inşaat bedeli olarak elde edeceği bağımsız bölümleri ortaklarına tahsis etmek amacını taşıdığını, Kooperatifin yalnız I. Ve II. Etap olarak adlandırdığı … parsel üzerinde yaptığı inşaattan kooperatife özgülenen 206 konutu tahsis ettiği ortaklara ferdileşme işlemlerini de yaparak tapularını verdiğini, Bu nedenle konutlarının
tapusunu alan bu ortaklardan bazılarının parasal yükümlülükleri yerine getirmemek için birer birer kooperatiften istifa ettiklerini, Ancak Kooperatife üye olup, halihazırda parasal yükümlülüklerini yerine getirmiş olsa da konutunu edinememiş yaklaşık 80 üyenin mevcut olduğunu, Kooperatifin 16.04.2019 tarihli son Genel Kurul’da tasfiye kararı almış olsa da fiilen tasfiye aşamasına geçmediğini ve tasfiyeye ilişkin alınan kararın Ankara … Ticaret Mahkemesi … E. Sayılı dava ile iptal edildiğini, kooperatifin halen aktif ve henüz konutunu edinememiş üyelerin mağduriyetlerini gidermek için faaliyetlerine devam etmekte olduğunu, – Davalının, Kooperatife 25.09 2014 Tarihinde üye olduğunu ve bu kooperatif üyeliği dolayısıyla da …. No’lu Bağ, Böl.’e kayıtlı taşınmazı edinmiş olduğunu, Davalının ….nolu istifaname ile kooperatif üyeliğinden istifa etmiş olduğunu, her ne kadar kooperatiflerde açık kapı ilkesi gereği her ortak istediği zaman ve kendi serbest iradesi ile kooperatif ortaklığından çıkma hakkına sahip ise de bu hakkın kullanılmasının sınırsız olmadığını, Ortağın, kooperatiften konutunu aldıktan sonra borçtan kurtulmak amacıyla kooperatif ortaklığından çıkamayacağını, Kooperatiflerin amacını gerçekleştirebilmesi için ortakların birtakım parasal yükümlülükleri bulunduğunu, Kooperatiften konutunu almış üyelerin bu parasal yükümlülüklerden istifayla kaçınmasının kooperatiflerin kuruluş amacına ve üyeler arasındaki eşitlik ilkesine ters olup, konutunu edinememiş üyelerin mağduriyetine de sebebiyet verdiğini, ortaklıktan çıkmanın hüküm ifade edebilmesi için, çıkma iradesi ile birlikte ortaklık payı dahil ortaklıktan kaynaklanan tüm hakların kooperatife iadesinin gerektiği, Örnek olarak, Yargıtay 11. HD. E. 2000/1537, K. 2000/2369, T. 27.03.2000 ve Yargıtay 11. H.D. E. 2003/2386, K. 2003/8514, T. 29.09.2003 kararlarının konuyu aydınlattığını, bu nedenle, istifa etmek suretiyle kooperatif üyeliğinden çıkan ve o tarihten beri hiçbir parasal yükümlülüğünü yerine getirmeyen davalının kooperatif üyeliğinden edindiği …. No’lu Bağ. Böl.’e kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptaline ve Kooperatif adına tesciline karar verilmesini, şayet bu mümkün değilse fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalarak şimdilik 10.000,00 TL daire bedelinin davalıdan alınarak davacı Kooperatife verilmesinin talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Davalının, davacı kooperatife üye olduğunu, kesin maliyet bedeli belirlenen konutun üyelik ve aidat, şerefiye bedeli ve kooperatif genel giderlerini eksiksiz ve zamanında ödediğini, ana sözleşmenin 62. maddesine göre 25.09.2014 tarihinde kendisine yukarıda betirtilen bağımsız bölüm tahsis, tescil ve teslim edildiğini ve tapu işlemlerinin yapılmış olduğunu, tüm bu ödemeleri eksiksiz yapan müvekkilinin davacının talebi ile istifasının ardından ana sözleşme madde 20 gereğince *Kooperatiften ilişkisi kesilen ortağın sorumluluğu, ayrıldığı tarihten itibaren iki yıl devam eder” denildiğinden istifa tarihi olan 06.08.2015 den itibaren İstifa Kooperatif Yönetim Kurulu tarafından da 07.08.2015 tarihinde kabul edildiğinden ve bu iki yıllık sorumluluk bedeli de hesaplanmış ve ödemesinin peşinen yapılmış olduğunu, çıkma keyfiyetinin kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürmesi halinde ayrılmak isteyen ortağın, muhik bir tazminat ödemesine dair hüküm ana sözleşmeye konulabileceğini, müvekkilinin yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmiş, Yönetim Kurulunca da mali sorumluluğu ve herhangi bir borcu olmaması üzerine ortaklıktan ayrılması konusunda sakınca görmediğinden istifa isteminin kabul edilmiş olduğu, Ana sözleşmenin 64. maddesinde ferdi münasebete geçiş muamelesinden sonra muamelenin tamamlanması ve kendi borcunu kabullenmiş olması ile ortağın artık kredi borcu bakımından kooperatifle ilgisi kesilmiş olur denildiğini, Kooperatif Yönetim Kurulu’nun ya da Kooperatif Genel Kurulu’nun hiçbir toplantısına istifadan sonra çağrılmayan alınan kararlardan imzası bulunmayan, müvekkili yönünden bağlayıcı da olmayan, kooperatif kararları ile ya da açılan bu dava ile müvekkilinin sorumluluğunun olmadığını, Kooperatifler Kendi kendine yetme, kendi kendine sorumluluk, eşitlik, adalet ve dayanışma birlik özelliğini bünyesinde barındırdığı, iyi niyetli ve tüm ödemelerini zamanında yapan, üzerine düşen bütün yükümlülükleri yerine getiren davalıya karşı art niyetli açılmış davanın reddini talep etmiştir.
Dava; davacı kooperatif tarafından davalı istifa eden üyeye karşı açılan tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili, tescilin mümkün olmaması halinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL daire bedelinin davalıdan tahsiline ilişkin alacak davasıdır.
Yargılama sürecinde tarafların gösterdiği deliller toplanılmış, Ankara … Ticaret Mahkemesinin … Esas, … Sayılı Kararı, dava konusu yerin tapu kaydı, davacı kooperatifin genel kurul tutanakları ve hazirun listesi dosyaya kazandırılmış taşınmazın değeri üzerinden harç ikmali yaptırılmış ve kooperatif defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılmak suretiyle 01/11/2021 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Toplanan deliller sonucunda; davalının, dava konusu konutu, dava dışı kişiden satın aldığı, kooperatif yönetim kurulunun 25/09/2014 tarihli 87 nolu kararı ile devir nedeniyle kooperatife ortak olduğu, dava konusu konutun halen davalı üzerine tapuda kayıtlı olduğu, davalının noter kanalı ile gönderdiği 06/08/2015 tarihli istifa yazısının kooperatif yönetim kurulunca “herhangi bir aidat borcu olmadığından ve 05/07/2015 tarihli olağan genel kurul kararı gereğince 250×24 ay 6.000,00 TL’yi peşin ödediğinden istifasının kabulüne ve 383 nolu üyelikten düşürülmesine yönetim kurulunca oy birliğiyle karar verilmiştir.” denilerek istifasının kabul edildiği, davalının istifası sonrasında da kooperatif genel kurulunda belirlenmiş aidatların davalı adına tahakkuk ettirildiği, kooperatife üye 92 kişinin konut teslim almadığı, bunun ise kooperatifin yapabileceği konut sayısından fazla sayıda ortak alınmasından kaynaklandığı, konut tahsisi yapılmayan üyelerin mağduriyetinin giderilmesi için 05/07/2015 tarihli Genel Kurulda, konut tahsisi yapılan üyelere ek tahsilat ödeme yükümlülüğü getirildiği, davalının ek tahsilatı da ödediği anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama ve toplanılan deliller gözetildiğinde; davalının istifasının genel kurul kararına dayalı olarak yönetim kurulunca kabul edildiği, yönetim kurulu kararında davalının tüm aidat borçlarını ödediği, herhangi bir borcunun bulunmadığının tespit edildiği, bunun dışında konut sahibi olamayan ortaklar yönünden 05/07/2015 tarihli genel kurulda davalı ortağında dahil olduğu gruba fazla aidat yükümlülüğü getirildiği ve davalının genel kurul kararı doğrultusunda kendisinden talep edilen ek ödemeleri de gerçekleştirdiği, bu durumda davalının kooperatif ana sözleşmesi ve genel kurul kararlarına dayalı tüm ödemeleri yaptığı belirlendiğinden tapu iptal ve tescil talebi ile konut bedelinin iadesi yönündeki talebin yerinde olmadığı değerlendirilerek davanın reddine dair aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın Reddine,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 80,70 TL harç peşin alınan 6.831,01 TL harçtan mahsubu ile bakiye 6.750,31 TL harcın kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-DavaIı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 36.450,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına
8-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/01/2022

Katip … Hakim …