Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/606 E. 2022/703 K. 05.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/606 Esas – 2022/703
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/606 Esas
KARAR NO : 2022/703

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/09/2021
KARAR TARİHİ : 05/12/2022
YAZIM TARİHİ : 03/01/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 21/09/2018 tarihinde dava dışı sürücü … sevk ve idaresideki … plaka sayılı araç ile sürücüsü tespit edilemeyen … plaka sayılı aracın çarpışması neticesinde meydana gelen trafik kazasında … plaka sayılı araçta yolcu konumunda bulunan müvekklinin oğlu …’nun vefat ettiğini, kaza tespit tutanağı ve bilirkişi raporuna göre davalı şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davadan önce davalı sigorta şirketine yapılan başvuruya cevap verilmediğini ileri sürerek ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 21/09/2022 tarihli dilekçesi ile talebini 124.344,19 TL’ye arttırmıştır.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; usule ilişkin yetki, iş bölümü, zamanaşımı, hak düşürücü süre, görev, hukuki yarar ve dava şartı yokluğu yönünden itirazlarını sunduklarını, davadan önce müvekkili şirkete yapılan başvuruda genel şartlar gereği sunulması zorunlu evrak sunulmadığından müvekkili şirketçe ödeme yapılamadığını, dolayısıyla usulüne uygun başvuru olmadığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere müvekkili şirketin sigortalısının kusuru ile üçüncü şahıslara verdiği zararları poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere tazmin etmekle mükellef olduğunu, kusur oranlarının tespiti için hem Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesinden hem de Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyetinden seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiğini, tazminat miktarı hesaplanırken belirli/belirlenebilir ücret yoksa asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması ve müteveffanın başkaca hak sahibi olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, öte yandan bin an için davanın haklı olduğu kabul edilse dahi geçerli bir başvuru olmadığından faizin dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan davalı ZMMS sigorta şirketine yöneltilmiş destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı taraf gerekçelendirmeden usule ilişkin tüm itirazları sıralamış olup, başkaca mahkeme dosyası bildirilmediğinden iş bölümü itirazının, somut olayda hak düşürücü süre belirleyen kanun hükmü bulunmadığından bu yönde yapılan itirazın, trafik kazasında desteklerini yitiren davacıların dava açmakta hukuki yararı bulunduğundan bu yöndeki itirazın, somut olayda ceza zaman aşımı uygulanacağı gözetildiğinde zaman aşımı itirazının, yetkili mahkeme gösterilmediği için usulüne uygun olmayan yetki itirazının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Kazaya karışan … plaka sayılı aracın kaza tarihini kapsar şekilde davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğu dosyaya kazandırılan 261663644/0 no.lu poliçe örneğinin incelenmesinden anlaşılmıştır.
Ankara Batı …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası Uyap üzerinden celbedilmiştir.
Tüm deliller toplandıktan sonra dosya kusur yönünden rapor aldırılmak üzere Adli Trafik Uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi raporunda özetle; dava konusu kaza nedeniyle … plaka sayılı kimliği tespit edilemeyen sürücünün kazanın oluşumunda % 65 oranında, davalı şirkete sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsü …’ün % 25 oranında, yolun bakım ve onarımından sorumlu kurum ve kuruluşun ise % 10 oranında kusurlu olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce aldırılan kusur raporu ceza dosyasında alınan rapor ile uyumlu olduğundan davalı vekilinin bilirkişi raporuna itirazı yerinde görülmemiştir.
Davacının talep edebileceği tazminat miktarının hesaplanması yönünden dosya aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi raporunda özetle; 21/09/2018 tarihinde meydana gelen kazada vefat eden …’nun desteğinden mahrum kalan davacı annenin destekten yoksun kalma tazminatının 497.376,75 TL ve poliçe limitinin 360.000 TL olduğu, davacının kusur oranında talepte bulunduğunun kabulü halinde sigortalı araç sürücüsünün kusur oranında maddi tazminat miktarının 124.344,19 TL olarak hesaplandığı belirtilmiştir.
İddia ve savunma, toplanan deliller, hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre;
21/09/2018 tarihinde, davacının oğlu olan …’nun yolcu konumunda olduğu … plaka sayılı araç ile davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı aracın karıştığı trafik kazasında vefat ettiği, Adli Trafik bilirkişisi tarafından tanzim edilen rapora göre davalı sigorta şirketine sigortalı … plaka sayılı aracın kazanın oluşumunda % 25 oranında kusurlu olduğu, mahkememizce aldırılan ve dosya kapsamın uygun olmakla hükmün tesisinde esas alınan Aktüer bilirkişi tarafından tanzim edilen rapor içeriğine göre; davacı annenin müteveffa oğlunun ölümü nedeniyle 497.376,75 destekten yoksun kalma zararının oluştuğu ve sigortalı araç sürücüsünün % 25 kusur oranına göre davacının zararının 124.344,19 TL olduğu, buna göre davalı sigorta şirketinin davacının belirlenen zararını karşılamakla sorumlu olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacı tarafından davalıya yapılan müracaatın 05/02/2019 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, bu tarihe 8 iş günü ilave edilmesi neticesinde 16/02/2019 tarihi tarihi itibariyle davalının temerrüde düştüğü anlaşılmakla bu tarihten itibaren ve davacının gerek dava dilekçesi gerekse bedel arttırım dilekçesi ile yasal faiz talep ettiği dikkate alınarak yasal faiz işletilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın kabulüne, 124.344,19 TL destekten yoksun kalma tazminatının 16/02/2019 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 8.493,95 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL peşin harç, 2.030,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 2.089,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.404,65 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 19.651,63 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç ve 2.030,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 2.148,60 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
5-Davacı tarafından yapılan 79,20 TL posta masrafı, 1.800,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.879,20 TL yargılama giderinden davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/12/2022