Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/604 Esas – 2023/218
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/604 Esas
KARAR NO : 2023/218
HAKİM : ….
KATİP : ….
DAVACI : ….
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : ….
VEKİLİ : Av. ….
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/09/2023
KARAR TARİHİ : 03/04/2023
YAZIM TARİHİ : 02/05/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından kurularak işletilen lisanssız güneş enerjisi üretim tesisi ile ilgili olarak taraflar arasında … Anlaşması imzalandığını, davalı tarafça 2016 yılı sonuna kadar üreticiler arasında herhangi bir ayrım yapılmaksızın tüm üreticilerden aynı bedel (1 Ekim-31 Aralık dönemi için 0,7596 kuruş) alınırken, 01.01.2017 tarihinden itibaren her hangi bir teknik ve hukuki sebebi olmadığı halde üreticiler arasında ayrıma gidilerek lisanssız üreticilerden daha fazla sistem kullanım/dağıtım bedeli alınmaya başlandığını, 6446 sayılı … Kanunu’nun 17. maddesine, 6719 sayılı Kanunla (2016 yılında) eklenen 10. fıkranın, “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmünü içerdiğini, ancak bu kanun düzenlemesine karşı açılan davada… Mahkemesinin 28.12.2017 tarih ve 2016/150 E., 2017/179 K. sayılı kararıyla mahkemelerin yargılama yetkisini sınırlandıran kanun hükmünü … aykırı bularak iptal ettiğini, karar gerekçesinde, “296. … tarafından gelir ve tarife kapsamında düzenlenen ve tüketicilerden tahsil edilen bedellerin iadesi talebiyle yapılan başvurularda ve açılan davalarda tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin söz konusu bedellerin kurumun düzenleyici işlemlerine uygun olup olmadığının yanı sıra uyuşmazlıkla ilgili diğer mevzuat hükümlerini de gözetmeleri adil yargılanma yapılmasının bir gereğidir. 297. Bu itibarla … tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisinin bu bedellerin sadece Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğunu öngören kural, hak arama özgürlüğüne ölçüsüz bir müdahalede bulunmaktadır.” açıklamalarına yer verildiğini, Uyuşmazlık konusu elektrik üretim tesislerinin hukuki altyapısının 6446 sayılı … Kanunu’nun 14. maddesinde düzenlendiğini, bu hükme göre bu tesislerin diğer (lisanslı) üreticilerle aynı hukuki statüye tabi kılındıklarını, hatta bu tesislerin yenilebilir enerji kaynaklarının ülke ekonomisine kazandırılması amacıyla desteklendiklerini ve bu kapsamda “lisans alma” ve “şirket kurma” yükümlülüklerinden de muaf tutulduklarını, nitekim 12.05.2019 tarihli 30772 sayılı … Gazete’de yayımlanan “… Yönetmeliği”nin 1. maddesinde, lisanssız elektrik üretimiyle “küçük ölçekli üretim tesislerinin ülke ekonomisine kazandırılması ve küçük ölçekli üretim kaynaklarının etkin kullanımının sağlanması” “elektrik şebekesinde meydana gelen kayıp miktarlarının düşürülmesi”nin amaçlandığının belirtildiğini, 5. maddesinde de lisanssız elektrik üretim tesislerinin önlisans ve lisans alma ile şirket kurma yükümlülüğünden muaf tutulduğunu, diğer taraftan 6446 sayılı Kanun’nun “Dağıtım faaliyeti” başlıklı 9/2 maddesinin, “Dağıtım şirketi, lisansında belirtilen bölgedeki dağıtım sistemini elektrik enerjisi üretimi ve satışında rekabet ortamına uygun şekilde işletmek, bu tesisleri yenilemek, kapasite ikame ve artırım yatırımlarını yapmak, dağıtım sistemine bağlı ve/veya bağlanacak olan tüm dağıtım sistemi kullanıcılarına ilgili mevzuat hükümleri doğrultusunda eşit taraflar arasında ayrım gözetmeksizin hizmet sunmakla yükümlüdür” hükmünü, “Tarifeler ve tüketicilerin desteklenmesi” başlıklı 17/6 maddesinin (a) bendi, “Bağlantı tarifeleri: Bağlantı tarifeleri, ilgili bağlantı anlaşmasına dâhil edilecek olan bir dağıtım sistemine bağlantı için eşit taraflar arasında ayrım yapılmaması esasına dayalı fiyatları, hükümleri ve şartları içerir.”. (ç) bendinin ise “ç) Dağıtım tarifeleri: Dağıtım şirketleri tarafından hazırlanacak olan dağıtım tarifeleri, elektrik enerjisinin dağıtım sistemi üzerinden naklinden yararlanan tüm gerçek ve tüzel kişilere eşit taraflar arasında ayrım gözetmeksizin uygulanacak hizmetlere ilişkin fiyatları, hükümleri ve şartları içerir”.hükümlerini içerdiğini, 6446 sayılı … Kanunu’nun 17/6-ç maddesinde ise, “… Dağıtım tarifeleri; dağıtım sistemi yatırım harcamaları, sistem işletim maliyeti, teknik ve teknik olmayan kayıp maliyeti, kesme-bağlama hizmet maliyeti, sayaç okuma maliyeti, reaktif enerji maliyeti gibi dağıtım faaliyetinin yürütülmesi kapsamındaki tüm maliyet ve hizmetleri karşılayacak bedellerden oluşur…” hükmüyle dağıtım bedellerinin nasıl belirleneceğinin düzenlendiğini, buna göre davalının sistem kullanım/dağıtım bedellerini (lisanslı-lisanssız ayrımı yapmaksızın) tüm üreticiler yönünden eşit şekilde (…) uygulaması gerektiğini, davalının tarifelerinin 31.12.2015 tarihli 29579 sayılı …Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe konulan “…”da düzenlendiğini, Usul ve Esasların 16/2. maddesinde, “… … Kanunu’nun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının b bendi kapsamındaki lisanssız üreticilere uygulanan dağıtım sisteminin kullanımına ilişkin bedeller, üretim tesislerinin sistem üzerinde oluşturduklar ek maliyetler dikkate alınarak farklılaştırılabilir…” hükmünün düzenlendiğini, tüm üreticilerin dağıtım şirketinden aldığı hizmet tamamen aynı olduğu halde diğerlerine nazaran müvekkilinden daha fazla sistem kullanım/dağıtım bedeli alınmasının herhangi bir teknik veya mali/finansal sebebi bulunmadığını, müvekkilinin diğer üreticilere nazaran dağıtım sistemi üzerinde ek maliyet oluşturduğu ve bu sebeple fazladan sistem kullanım/dağıtım bedeli alındığının iddia edilemeyeceğini, taraflar arasındaki … Anlaşmasının 4/A/1/7 maddesine göre müvekkilinin dağıtım sistemine bağlanması ve bu surette sistemi kullanması sebebiyle ortaya çıkan tüm maliyetin her halükarda davalı dağıtım şirketine ait olduğunu, hatta bağlantı ve sistem kullanımı sebebiyle ilave yatırım yapılmasına gerek olması halinde dahi yapılacak yatırımın mali yükümlülüğünün her koşulda davalıya ait olacağını, müvekkilinin dağıtım sistemini kullanması davalıya ek maliyet oluştursa dahi (ki böyle bir durumun kesinlikle olmadığını) bundan dolayı müvekkilinden fazladan “sistem kullanım/dağıtım bedeli” alınmasına taraflar arasındaki anlaşmanın dahi imkân vermediğini, davalının sunduğu elektrik dağıtım hizmetinin tekel niteliğinde olduğunu, müvekkilinin sistem kullanım/dağıtım bedelinin diğer üreticilerle eşit şekilde fatura edilmesi yönünde davalıya karşı alternatif bir sözleşme imkânı bulunmadığını, … uygulamasında dava konusu olayda olduğu gibi hizmeti alan tarafın, sözleşmenin karşı tarafını özgürce seçme imkânının olmaması halinde sözleşmedeki hükümlerin TBK 20-25 bağlamında genel işlem koşulu olduğunun kabul edildiğini, bu bağlamda taraflar arasındaki sözleşmenin önceden tek taraflı olarak hazırlandığını ve tüm benzer olaylarda standart olarak kullanıldığını, sisteme bağlantı yapılması öncesinde müvekkiline dayatıldığını, tüm bunların uyuşmazlık konusu sözleşme kuralının genel işlem koşulu olduğunu ortaya koyduğunu, sistem kullanım/dağıtım bedelinin müvekkilinden fahiş şekilde tahsilinin TMK 2, TBK 25 ve TTK 55/3. maddelerindeki dürüstlük kurallarıyla bağdaşmadığını, kaldı ki müvekkili şirketin, “Davalı şirketin katlanmak zorunda olmadığı” bir ek maliyet oluşturması söz konusu olsa bile oluşan ek maliyet somut ve objektif bir şekilde ortaya konulmadan afaki şekilde sistem kullanım/dağıtım bedelinde artış yapılmasının dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, eğer bu tesis sistem üzerinde davalı şirketin katlanmak zorunda olmadığı bir ek maliyet oluşturuyorsa genel tarife olan “….” üzerinden ek maliyet oranında artışa gidilebileceğini, davalının verdiği hizmetin tekel niteliğinde olması karşısında TBK 20 ve 25 maddeleri de nazara alındığında sözleşme özgürlüğünde bulunması gerekli güç dengesi bir taraf (…) aleyhine bozulduğundan anılan Kanun hükümleri gereği, uyuşmazlık konusu sözleşmeye müdahale edilerek sözleşme adaletinin sağlanması gerektiğini ileri sürerek ve belirsiz alacak davalarının kabulüyle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, müvekkilinden fazladan tahsil edilen sistem kullanım/dağıtım bedelleri yanında bunlara işletilen …’lerle birlikte oluşan şimdilik 1.000,00 TL.’nin her bir faturada fazla ödenen tutarlara ödeme tarihlerinden itibaren işletilecek bankalarca mevduata uygulanan azami faiz veya en yüksek ticari faiz / değişen oranda avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; dağıtım şirketlerinin lisanslı ve lisanssız elektrik üreticilerine uyguladığı tarifelerin … Kurumu tarafından belirlendiğini, …’nın düzenleyici nitelikteki bu tarifelerinin dağıtım şirketleri tarafından değiştirilmesi veya uygulanmamasının mümkün olmadığını, … Anlaşması …’nın regüle anlaşması olduğu gibi, iki özel hukuk kişisi arasında imzalanmış bir sözleşme gibi görülmekle beraber, sözleşmede, sözleşme konusu işin yürütülmesine ilişkin esasların yanında, mali hükümlerin, karşılıklı edimlerin de, … tarafından belirlendiği sözleşmeler olduğunu, davacı tarafın alacak talebinin …’nın düzenleyici işlemi olan kararları ve bu kararların eki tarifeler olduğu dikkate alındığında açılan davanın görülme yerinin idari yargı olduğunu, dava dilekçesinde dayanılan… Mahkemesi kararının tüketiciler yani elektriği kendi kullanımı için alan kişiler ile ilgili olduğunu, lisanssız elektrik üreticisi olan davacı taraf yönünden uygulanmayacağını, idari işlem olan ve idari yargı denetimine tâbi olan … Kurul Kararları ile 6446 sayılı … Kanunu’nun ilgili hükümlerine göre düzenlenen Yönetmeliklerin dağıtım şirketlerinin uymakla yükümlü bulunduğu düzenlemeler olduklarını, dağıtım şirketlerinin uygulamakla yükümlü oldukları tarifeleri düzenleyen bu idari tasarruflar idari yargı denetiminden geçmeden ve iptal edilmeden bu idari tasarruflara dayalı olarak yapılan alt hukuki muamelelerin (….) adli yargıda tartışılmasına hukuksal imkân bulunmadığını, davayı konu alacağın zaman aşımına uğradığını, belirsiz alacak davasının, davanın açıldığı tarihte alacak miktarının yahut değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin davacıdan beklenemediği veya bunun imkansız olduğu hallerde, hukuki ilişkinin ve asgari bir miktar veya değer belirtilmek suretiyle açılabileceğini, davacı tarafın hesaplamaya esas her türlü veriyi paylaşıp karşılaştırma tablosunda tahsil edilen miktarı belirtmesine karşın belirsiz alacak davası açtığını, faturaya konu edilen ve tacir olan davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olması gereken dağıtım bedelleri için kısmi veya tam alacak davası açılması gerektiğini, bu sebeple davanın usulden reddi gerektiğini, dağıtım şirketleri tarafından uygulanacak olan tarifeler, her yıl çeyrek dönemlerde … tarafından yayınlanmakta olup, dağıtım şirketlerinin belirlenen bu tarifeler uyarınca üreticilerden dağıtım bedeli tahsil ettiklerini, bu tarifelerin …’nun geçici 20. maddesinin göndermesi nedeniyle aynı Kanun’un 17. maddesi 4. fıkrası uyarınca tüm gerçek ve tüzel kişileri bağladığını, yine … Kurumunun 5999-3 sayılı kararının 2. maddesine göre dağıtım sistemi kullanıcısı üreticiler hakkında ait olduğu yıla ait Kurul onaylı tarifelerin uygulanacağını, lisanslı üreticiler ile lisanssız üreticiler arasında farkın dayanağını oluşturan, Dağıtım Lisansı Sahibi Tüzel Kişiler Ve Görevli Tedarik Şirketlerinin Tarife Uygulamalarına İlişkin Usul Ve Esasların (…) 3. maddesinin 6. fıkrası ile lisanssız elektrik üreticilerinin farklı abone grubuna dahil edildiğini, bu karardan sonra onaylanan tarifelerin bu gruplar dikkate alınarak hazırlanıp onaylandığını, …’nın iptale konu edilmeyen bu kararına dayalı olarak yayınlanan tarifelerin uygulanmasının müvekkili şirket insiyatifinde olmadığını, …’nın 9. maddesi uyarınca, müvekkili şirketin … tarafından verilen lisansla sınırlı olarak ve ilgili Kurumca çıkarılan yönetmeliklere, tarifelere uygun olarak dağıtım faaliyetinde bulunabileceğini, bu düzenlemelere uyma zorunluluğu bulunduğunu, davacı yanın somut olayda TBK’nın sözleşme özgürlüğüne ilişkin ilgili maddelerinin uygulanması gerektiğine ilişkin açıklamalarına itibar edilemeyeceğini, bugün … yaklaşık 8000 adet lisanssız elektrik üretim santrali bulunduğunu, lisanssız elektrik santrali aynı zamanda üreticinin kişisel elektrik kullanım noktasını beslediği için hepsinin de dağıtım sistemine bağlı olduklarını, bu üretim santrallerinde temel amacın üreticinin kendi ihtiyacı için elektrik üreterek fazlasını elektrik sistemine geri vererek enerji fazlasını satmasını sağlamak olduğunu, lisanssız elektrik üretiminin amacının kişilerin kendi elektriklerini üreterek sadece ihtiyaç fazlasını sisteme geri vermelerini sağlamak olduğunu, bu amaç bakımından bakıldığı zaman bu üreticilerin sisteme getirecekleri yük dikkate alınarak üretim fazlasını sisteme geri vermelerinin getireceği sistemsel yükün ancak sistem kullanım bedelinin farklılaşması ile giderilebilecek boyutta bir yüklenme olduğunu, … tarafından onaylanan tarifelerin yasal bir uygulama olduğunu ve Danıştay tarafından iptal edilmediği sürece de uygulanacağını, davacı tarafın yürürlükte olan tarifelere dayalı olarak tahsil edilen dağıtım bedellerinin fazla tahsil edildiği iddiasının dinlenemeyeceği hususunda … kararları bulunduğunu, (… …. 11.09.2018 tarih, E.2017/10926- 2018/8303K.,… …, 13.10.2010 tarih ve E.2010/13-406, K.2010/503. sayılı kararı. Aynı yönde diğer kararlar için Bkz. … …, 18.12.2008 tarih ve E.2008/11001, K.2008/15063; … … 13.05.2009 tarih ve E.2009/13-122, K.2009/189; … …, 20.05.2009 tarih ve E.2009/733, K.2009/6925.), davacı tarafın, Sistem Kullanım Anlaşmasına dayalı olarak düzenlenen faturalara yasal süre olan 8 gün için itiraz etmeyerek fatura içeriğini kabul ettiğini, lisanslı elektrik üreticileri ile lisanssız elektrik üreticilerinin farklı kanun, yönetmelik ve abone gruplarına dahil olduklarını, alınan dağıtım bedelinin farklılık göstermesinin… ile korunan nispi eşitlik ilkesine aykırılık teşkil etmediğini savunarak, öncelikle davanın görevli idari yargı yoluna başvurulmaması sebebiyle usulden reddine; aksi düşünülürse davanın kısmi veya tam davaya dönüştürülmesi için davacıya kesin süre verilmesi ve sonrasında eksikliklerin giderilmemesi halinde dava şartı yokluğundan usulden reddine, nihayetinde esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava, taraflar arasındaki… Anlaşmasına dayalı olarak davalı tarafça fazla tahsil edildiği ileri sürülen sistem kullanım/dağıtım bedellerinin istirdatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce tarafların gösterdikleri deliller toplandıktan sonra dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin davalı şirketin … müşteri, …. tesisat, …. numaralı elektrik abonesi olduğu,
davacıya ait güneş enerji santralinde üretilen ihtiyaç fazlası elektrik enerjisinin davalı …’a ait dağıtım şebekesine verildiği, 6446 sayılı Kanun 17. maddesinin 4. fıkrasında faaliyete ilişkin tüm maliyet ve hizmet bedellerini içeren Kurul onaylı tarifelerin hüküm ve şartları, bu tarifelere tabi olan tüm gerçek ve tüzel kişileri bağlayacağının hüküm altına alındığı, … Kurulu’nun onaylanan kurul kararları uyarınca davalı …tarafından davacı şirketin tabi olduğu tarifeye göre dağıtım sistemi kullanım fatura bedellerinin düzenlendiği, taraflar arasında düzenlenen tip Sözleşmede davalı tarafından davacının yükümlülüğünü arttıracak, genel işlem koşullarına, dürüstlük kurallarına aykırı olacak şekilde dağıtım/katılım
birim fiyatlarının miktarının belirlenmediği, taraflar arasındaki ihtilafa konu lisanslı ve lisansız
üreticiler arasındaki sistem kullanım/dağıtım birim fiyatlarına konu hizmet bedeli miktarının
Sözleşme ile davalı …tarafından değil, … Kurulunun(…)
onaylanan Kurul kararları ile belirlendiği, davalı Şirketin dağıtım bedelinin belirleme konusunda yetkisinin olmadığı, bu birim fiyatlarının her yılın çeyrek aylarında … tarafından kurul kararı ile belirlendiği, internet sitesinde …gazete tarih ve sayısı ile ilan edildiği, davalı …’ın …’nın tüm …için belirlediği tarife bedelini esas alarak davacıya fatura düzenlediği, davacı şirket için farklı bir tarife uygulaması yapmadığı, dosyaya sunulmuş olan faturalarda … tarafından yılda 4 defa belirlenen tarifelere uygun
ücretlendirme yapıldığı, lisanslı üreticiler ile lisanssız üreticiler arasındaki fiyat farkının ve … tarafından belirlenen tarifenin hakkaniyete aykırı olup olmadığı hususunda nihai takdir Mahkemeye ait
olmak üzere teknik yön baz alındığında lisanslı üreticiler ile lisanssız üreticiler arasındaki fiyat farkının ve … tarafından belirlenen tarifenin hakkaniyete aykırı olmadığı, Mahkemece davacı lisansız elektrik üretici şirketinin fazladan üretmiş olup davalının dağıtım hatlarına vermiş olduğu enerji için kendisine tahakkuk ettirilen faturalardaki sistem kullanım/dağıtım
birim bedelinin lisanslı elektrik üretici firmalara uygulanan birim fiyattan çok daha yüksek
olduğu gerekçesiyle fazladan ödemiş olduğu tutarın davacıya iadesine karar verilmesi halinde;
dosya kapsamında bulunan CD içerisinde yer alan fatura tutarlarına göre hesap edildiğinde
normal Üreticiye (Lisanslı) göre dağıtım bedeli üzerinden yaklaşık … dahil 406.659,25 TL fazla ödediğinin hesap edildiği belirtilmiştir.
İtiraz üzerine alının Ek raporda ise; lisansız üreticinin dağıtım sistemi üzerinde üretim / tüketim oranının özellikle …
Santrallerinde yıllara göre artmasından dolayı ihtiyaç fazlası enerjinin anlık olarak belirsiz
zamanlarda sisteme verilmesinden ötürü sistemde ek maliyet oluşturduğu belirtilerek kök rapordaki görüşler tekrar edilmiştir.
İddia ve savunma, toplanan deliller, alınan bilirkişi kök ve ek raporu ile tüm dosya kapsamına göre;
Davacının lisanssız elektrik üreticisi olduğu, davalının iletim hatlarının sahibi olup, davacı tarafından üretilen elektriğin davalıya ait iletim sistemi üzerinden sisteme verildiği ve davacının ihtiyacı olan elektriği de yine davalıya ait iletim sistemi üzerinden temin edip kullandığı, 2016 yılı sonuna kadar lisanslı ve lisanssız elektrik enerjisi üreten davacı gibi şirketlerden ayrım yapılmaksızın sistem kullanım/dağıtım bedeli tahsil edildiği taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir.
Somut uyuşmazlık için idari yargı yerlerinin görevli oldukları ile sürülmüş ise de, davanın kurul kararının iptaline ilişkin olmadığı, her iki tarafın tacir ve tarafların ticari işletmesini ilgilendiren sözleşmeden doğan uyuşmazlık için Mahkememizin görevli olduğu kabul edilmiştir.
Alacağın zamanaşımına uğradığı ileri sürülmüş ise de, uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklandığı, Borçlar Yasasının 146. maddesi uyarınca talebin 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, uyuşmazlığın 2016 ve devam eden yıllara ilişkin sistem kullanım/dağıtım bedelinden kaynaklandığı, 10 yıllık sürenin dava tarihi itibarı ile dolmadığı anlaşılmakla zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiştir.
6446 Sayılı … Kanununun “Tarifeler ve tüketicilerin desteklenmesi”
başlıklı 17. maddesinin (1) ve (4) fıkralarında;
“(1) (…) Bu Kanun kapsamında düzenlenen ve bir sonraki dönem uygulanması önerilen tarifeler, ilgili tüzel kişi tarafından Kurulca belirlenen usul ve esaslara göre,
tarife konusu faaliyete ilişkin tüm maliyet ve hizmet bedellerini içerecek şekilde hazırlanır ve onaylanmak
üzere Kuruma sunulur. Kurul, mevzuat çerçevesinde uygun bulmadığı tarife tekliflerinin revize edilmesini ister veya gerekmesi hâlinde resen revize ederek onaylar. İlgili tüzel kişiler Kurul tarafından
onaylanan tarifeleri uygulamakla yükümlüdür”
“(4) (….) İlgili faaliyete ilişkin tüm maliyet ve hizmet bedellerini
içeren Kurul onaylı tarifelerin hüküm ve şartları, bu tarifelere tabi olan tüm gerçek ve tüzel kişileri
bağlar. Bir gerçek veya tüzel kişinin tabi olduğu tarifede öngörülen ödemelerden herhangi birini
yapmaması hâlinde, söz konusu hizmetin durdurulabilmesini de içeren usul ve esaslar Kurum tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenir. Kurul tarafından tüketici özelliklerine göre abone grupları veya
yenilenebilir enerji kaynaklarının desteklenmesi amacıyla ayrı tarifeler belirlenebilir. (…) Tüketiciler talep etmeleri halinde yenilenebilir enerji kaynaklarının
desteklenmesi amacıyla belirlenen tarifelerden faydalanabilir. Kurulca düzenlemeye tabi tarifeler,
doğrudan nihai tüketiciye veya nihai tüketiciye yansıtılmak üzere ilgili tüketiciye enerji tedarik eden lisans sahibi tüzel kişilere yansıtılır” düze
nlemesi getirilmiş olup, gerek davacı gerekse davalının … tarafından belirlenen tarifelere uymakla yükümlü oldukları, lisanslı ve lisansız üreticilerin sistem kullanım/dağıtım birim fiyatlarına konu hizmet bedeli miktarının Sözleşme ile davalı tarafından değil, … tarafından Kurul kararı ile belirlendiği, davalı şirketin dağıtım bedelini belirleme konusunda yetkisinin bulunmadığı, davalının …’nın belirlediği tarife bedelini esas alarak davacıya fatura düzenlendiği ve davacı şirket için farklı bir tarife uygulaması yapılmadığı, sistem kullanım/dağıtım bedelinin taraflar arasındaki sözleşme ile belirlenmemiş olması nedeniyle genel işlem koşulundan söz edilemeyeceği, … Yönetmeliğinin 23. maddesi uyarınca kendi ihtiyaçlarını karşılamak için üretim yapması esas olan davacının, kendi insiyatifiyle ihtiyaç fazlası olarak ürettiği elektrik nedeniyle davalıya ait dağıtım hatlarını kullanmasından dolayı kullanım/dağıtım bedellerinin … tarafından düzenlenen tarifelerle belirleneceğine ilişkin mevzuat hükümlerine atıf yapan sözleşmeyi, üstelik üretici ve lisanssız üreticiler yönünden sistem kullanım/dağıtım bedellerinin farklılaşmasından sonra imzaladığı (. …’nin 2022/1197 E.-2022/2127 K. sayılı ve 28/12/2022 tarihli kararı) anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın reddine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-DavaIı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan her hangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince … bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına
7-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde…Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/04/2023
Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır