Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/574 E. 2022/26 K. 17.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/574 Esas – 2022/26
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/574 Esas
KARAR NO : 2022/26

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/09/2021
KARAR TARİHİ : 17/01/2022
YAZIM TARİHİ : 16/02//2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 09.07.2010 tarihinde dava dışı …’nin sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile davacı müvekkilinin içinde yolcu olarak bulunduğu … plakalı araca çarpması sonucunda trafik kazası meydana geldiğini, söz konusu trafik kazası neticesinde müvekkilinin yaralandığını, dava konusu trafik kazası nedeniyle Karacasu Asliye Ceza Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile ceza davası açıldığını ve alınan kusur raporlarında … plakalı aracın kusurlu olduğunun tespit edildiğini, … plakalı aracın kaza tarihi itibari ile davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacı müvekkilinin kaza nedeniyle kafa travması geçirdiğini ve unutkanlık sorunu yaşadığını, Dokuz Eylül Üniversitesi Adli Tıp Anabilimdalı Kurulu tarafından tanzim edilen 14/12/2018 tarihli raporda sürekli iş göremezlik oranının % 13,2, geçici iş göremezlik süresinin 180 gün ve 30 gün süre ile bakıma ihtiyaç duyacak durumda olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin maddi zararlarının tazmini amacıyla davalı sigorta şirketine yapılan başvuruya ilişkin dilekçe ve eklerinin 27/10/2021 tarihinde teslim edildiğini, ancak davalının cevap vermediğini ileri sürerek ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL geçici iş görmezlik ve 100,00 TL kalıcı iş görmezlik ile 100,00 TL bakıcı giderleri zararı olmak üzere 300,00 TL (HMK 107 kapsamında belirsiz alacak davası olarak) maddi zarar tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; 2918 Sayılı KTK. 109. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine dair talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir. Zamanaşımı, tazminat yükümlüsüne karşı kesilirse, sigortacıya karşı da kesilmiş olur. Sigortacı bakımından kesilen zamanaşımı, tazminat yükümlüsü bakımından da kesilmiş sayılır. Motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakları, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrar.” düzenlemesinin yer aldığını, somut uyuşmazlıkta kazanın 09.07.2010 tarihinde meydana geldiğini, 19.07.2021 tarihinde müvekkili şirkete karşı arabuluculuk başvurusu yapıldığını, dava tarihinin 16.09.2021 olduğunu ve davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, söz konusu kazada sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığından müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığını, davacının maluliyetinin tespiti için ATK tarafından muayene edilerek uygun Yönetmelik çerçevesinde rapor düzenlenmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatı ve bakıcı giderlerinin poliçe teminatı kapsamında olmadığını, davacının temerrüt tarihinden itibaren faiz isteminin de yerinde olmadığını savunarak davanın öncelikle usulden, aksi halde esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan davalı ZMMS sigorta şirketine yöneltilen tazminat davasıdır.
2918 sayılı KTK.nun 109/1. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar.” hükmüne, yine aynı kanunun 109/2 maddesinde ise, “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmüne yer verilmiştir.
Eldeki davaya konu trafik kazası 09.07.2010 tarihinde gerçekleşmiş ve kaza neticesinde davacı ile dava dışı …’ın yaralandığı ve dava dışı … hakkında taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçundan Karacasu Asliye Ceza Mahkemesinin … E. (Bozma sonrası … E.) sayılı dosyası ile ceza davası açıldığı anlaşılmış olup, kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 Sayılı TCK’nun TCK 89 ve 66/1-e maddelerine göre öngörülen ceza zamanaşımı süresi 8 yıldır. Davacı tarafından davalı 27/07/2021 tarihinde başvurulduğu ve davacının taleplerinin sigorta şirketince reddedildiği, davacı tarafından kaza sonucu yaralanmasından dolayı gelişen bir durum olduğuna, tedavisinin devam ettiğine dair bir iddiası bulunmadığı, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Davalı tarafından düzenlenen raporun 28/12/2018 tarihli olduğu, buna göre 2918 sayılı KTK’nun 109. maddesinde öngörülen 2 yıllık yıllık zamanaşımı süresi ile olay tarihinden itibaren de TCK’nun 89 ve 66/1-e maddesinde öngörülen ceza zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın zaman aşımı nedeni ile reddine,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 300,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,

5-Davalı tarafından her hangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/01/2022