Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/551 E. 2021/865 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/551 Esas
KARAR NO : 2021/865

DAVA : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/09/2021
KARAR TARİHİ : 21/12/2021
YAZIM TARİHİ : 07/01/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının taraflar arasındaki 09/11/2016 tarihli tutanak ile ödemeye ilişkin mutabık kalınan fatura kesilmesi koşuluna uymaması, kesin hesabın çıkarılmamasın nedeni ile alacağın muaccel olmaması ve her hangi bir ihtarda bulunmaması nedeni ile borca ilişkin temerrüt olgusunun gerçekleşmeksizin Ankara … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında işlemiş faiz talep ettiğini, 5.853,63 TL işlemiş faiz ile 38.351,37 TL işlemiş faiz yönlerinden müvekkilin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davacının taşeronu olarak inşaat faaliyetini gerçekleştirdiğini, ticari ilişki, eser sözleşmesinden kaynaklı olup, sözleşmenin gereklerinin müvekkili tarafından yerine getirildiğini, davacının Ankara … Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasıyla görülmekte olan iş kazası konulu davayı bahane ederek, yükümlülüklerini yerine getirmekten müvekkilin hak ettiği meblağı ödemekten sebepsiz olarak kaçındığını, davacının borcunu ödememe hususunda temel argümanı, bahse konu iş kazası dosyası olduğunu, 2017 yılında ödenmesi gereken hakediş tutarının yazılı belgelerle kayıt altına alındığı halde davacı şirket yetkilisi tarafından iş kazası dosyasına ödeme yapılması gerekeceği bahanesiyle ödemekten kaçılındığını, dava dilekçesinde ödeme yapmama noktasında sebep olarak öne sürülen iş kazası davasının sürüncemede bırakılması, davacının hem müvekkiline hemde iş kazasına uğrayan işçiye yönelik hasmane tutumunun açık örneği olduğunu, davacının geçici kabul tutanağı ile sözleşmenin tam ve gereği gibi ifa edildiğinin açık olduğunu, davacının kısmi dava şeklinde açılamayacak olan menfi tespit davasında yalnızca faiz yönünden borçlu olmadığını iddia ettiğini, ilgili iddiaların ise asıl alacağa ilişkin olduğunu, iş bu davada bu hususların ileri sürülemeyeceğini, müvekkilinin mağduriyetini hiç bir şekilde karşılamaya yetmeyen ve yasaya uygun olarak işletilen faiz miktarına yönelik olarak, davacının iddialarını kabul etmenin mümkün olmadığını, davacının müvekkiline hem maddi, hem de manevi bağlamda borçlu olduğunu, TTK.1530.maddesinin oldukça açık olduğunu, müvekkilinin tacir olup yapılan işin ticaret işletmesine ilişkin yapıldığını, bu durumda TTK.1530.madde gereği faiz talep edebileceğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra dosya bilirkişi kuruluna tevdi olunmuş,

Davanın konusunun davalının Ankara … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından başlattığı takip nedeniyle takipte istenilen işlemiş faizin kanuna ve sözleşmeye uygun olup olmadığı ve bu kapsamda işlemiş faiz yönünden borçlu olunup olunmadığının tespitinden ibaret olduğu anlaşılmıştır. Yargılama sürecinde tarafların gösterdiği deliller toplanılmış, icra dosyası celbedilmiş, taraflar arasında imzalanan 01/05/2016 tarihli sözleşme davalının tanzim ettiği 01/08/2017 tarihli fatura dosyaya celbedilmiştir.
Ankara … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalının davacıdan 87.600,00 TL asıl alacak ve iki ayrı kalemde 5.853,63 TL ile 38.351,37 TL olmak üzere toplam 44.205,00 TL işlemiş faiz talep ettiği, icra takibinde işlemiş faiz talebinin TTK.1530.maddeye dayandırdığı görülmüştür.
Davacı taraf Limited Şirketi olup tacir olduğu hususunda şüphe bulunmamaktadır. Davalının da gerçek kişi tacir sıfatıyla ticaret sicilinde kayıt olduğu Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 05/10/2018 sayılı suretinden anlaşıldığından iki tarafında tacir olduğu ve uyuşmazlığa bakmakta Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu belirlenmiştir.
Takip öncesinde davacının temerrüte düşürülmediği, herhangi bir ihtarname gönderilmediği tarafların beyanından sabittir. Zaten davalı taraf temerrüt olgusunun TTK.1530.maddeye dayalı olarak ihtara gerek kalmaksızın oluştuğunu iddia etmektedir. Alacağın dayanağı sözleşmeye dayalı iş bedelidir. Bu tip bir alacakta öncelikle TTK.1530.maddenin uygulanabilirliği tartışılmalıdır. TTK.1530.madde ticari işletmeler arasında mal ve hizmet tedariki amacıyla yapılan işlemler neticesinde belirlenen günde borcun ödenmemesi halinde ihtara gerek olmaksızın borçlunun temerrüte düşeceğini düzenlemektedir. Maddenin metninden anlaşıldığı üzere kendiliğinden temerrüt olgusunun gerçekleşebilmesi için taraflar arasında mal veya hizmet tedariki konulu işlem bulunmalıdır. Tedarikten bahsedebilmesi için az çok sürekliliği ifade eden bir mal veya hizmetin sağlanması, tek bir hizmet sunumu ya da mal satışının tedarik olarak nitelendirilemeyeceği somut olayda taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu, aynı hizmet ya da malın süreklilik arz eder şekilde temini kapsamında bir faaliyet söz konusu olmadığı, bu durumda TTK.1530.maddenin somut olayda uygulanamayacağı, TBK.117.madde kapsamında borçlunun temerrüte ancak ihtar ile düşürülebileceği ve temerrütten sonra davalının faiz talep edebileceği değerlendirilerek davanın kabulüne, takipte istenilen işlemiş faiz tutarlarından dolayı davacının davalıya borçlu olmadığına, davalının asıl alacağının varlığının tartışma konusu olmaması ve hukuksal yoruma dayalı olarak ayrıca işlemiş faiz talep etmesinde kötü niyetli olduğu iddia edilemeyeceğinden davacının tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın kabulüne,
Ankara … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında yapılan takipte davacının 5.853,63 TL ve 38.351,37 TL olmak üzere toplam 44.205,00 TL işlemiş faizden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine,
Davacının tazminat talebinin reddine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 3.019.64 TL harçtan peşin alınan 754,95 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.264,72 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 6.546,65 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 754,92 TL peşin harç olmak üzere toplam 814,22 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
5-Davacı tarafından yapılan 38,00 TL posta masrafı olan yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/12/2021

Katip … Hakim …