Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/536 E. 2021/857 K. 20.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/582 Esas
KARAR NO : 2021/814

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/06/2014
KARAR TARİHİ : 30/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile … Elektrik Dağıtım A.Ş. Arasında 09/03/2009 ve 01/01/2010 tarihinde “El Bilgisayarı/Endeksör İle Endeks Okuma Hizmet Alımı Sözleşmesi” imzalandığını, sözleşme gereği müvekkili şirket tarafından davalının hüküm ve tasarrufunda bulunan sahada, alçak gerilimden beslenen abonelerin el bilgisayarı/endeksör vasıtasıyla abone adresinde endeksinin okunarak fatura/fatura bildirim tanzimi ve aboneye bırakılması, durum kodu konmasına yönelik sayaç ve mühür kontrolü/mühürleme, kaçak ve usulsuz elektrik kullananların belirlenmesi ve bu konuda diğer işlerin yapılması ve bu bilgilerin … bilgisayarlarına/veri sistemine aktarılarak faturaya dönüştürülmesi olarak belirlenen yükümlülüklerin tamamı yönünde anlaşmaya varıldığı, yüklenici tarafından hizmetlerin yerine getirilmesi karşılığı olarak da davalı idare tarafından bedel ödenmesi hususunda anlaşmaya varıldığını ancak davalı tarafça abone-sayaç durumu kodları ve kaçak ihbarlarına ilişkin ödemelerin yapılmadığını, tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin itiraz üzerine durduğunu belirterek davalı yanın Ankara … Müdürlüğünün … E sayılı takip dosyasına yönelik itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde hakedişlerin ne kadarlık bir kısmının ödenmediği, ödenmeyen hakedişlere ilişkin açıklama bulunmadığını, davacının Mart 2009-Nisan 2010 arasındaki alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek 4 yıl sonra talep ettiğini, basiretli tacir olarak davranma yükümlülüğüne aykırı olduğu gibi iyi niyetli bir davranışta olmadığını, davacının talebinin zamanaşımına uğradığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Davaya dayanak Ankara … Müdürlüğünün … E sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 100.000,00 TL asıl alacak 18.000,00 TL %18 KDV alacağı alacağı olmak üzere toplam 118.000,00 TL’nin tahsili amacıyla ilamsız icra takibine geçildiği, ödeme emrinin davalı borçluya 21/11/2013 tarihinde tebliğ olunduğu, 7 günlük itiraz süresi içerisinde takibe ve borca itiraz edildiği, İcra Müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizin 28/03/2017 tarih, 2014/474 Esas, 2017/206 sayılı kararı ile “davanın kabulü ile davalının Ankara … Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamına” dair karar verilmiş, davalının 31/05/2017 havale tarihli dilekçesi ile dosyanın üst mahkemeye gönderilerek kararın bozulmasını talep etmiştir. Ankara BAM 23. HD’nin 2017/970 Esas 2018/762 sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Yine davalı vekilinin 18/06/2018 tarihli dilekçesi ile dosyanın Yargıtay’a gönderilerek mahkememiz ve Ankara BAM kararının kaldırılmasını talep ettiği, Yargıtay 15. HD’nin 27/04/2021 tarihli, 2021/1344 Esas, 2021/1993 Karar sayılı ilamı ile ” Taraflar arasındaki Sözleşmenin eki Hizmet İşleri Genel Şartnamesi’nin 42. maddesinde yüklenicinin geçici hakedişlere itirazı olduğu takdirde, karşı görüşlerinin neler olduğunu ve dayandığı gerekçeleri, idareye vereceği ve bir örneğini de hakediş raporuna ekleyeceği dilekçesinde açıklaması ve hakediş raporunu “idareye verilen … tarihli dilekçemde yazılı ihtirâzi kayıtla.” cümlesini yazarak imzalaması gereklidir. Eğer yüklenicinin, hakediş raporunun imzalanmasından sonra tahakkuk işlemi yapılıncaya kadar, yetkililer tarafından hakediş raporunda yapılabilecek düzeltmelere bir itirazı olursa hakedişin kendisine ödendiği tarihten başlamak üzere en çok on gün içinde bu itirazını dilekçe ile idareye bildirmek zorunda olduğu, bu şekilde itiraz edilmediği takdirde hakedişi olduğu gibi kabul etmiş sayılacağı düzenlemesine yer verilmiştir.
Buna göre, Hizmet İşleri Genel Şartnamesi’nin 42. maddesi HMK’nin 193/1. maddesi anlamında davalı idare ile davacı yüklenici arasında delil sözleşmesi niteliğinde olup hak edişlere itirazın ne şekilde yapılacağı açıkça düzenlendiğinden belirtilen usule uygun olarak itiraz edilmediği takdirde geçici hak edişler hizmet veren açısından kabul edilmiş sayılacaktır.
Somut olayda, davacı tarafça bu hak ediş raporlarına Hizmet İşleri Genel Şartnamesi’nin 42. maddesinde gösterilen şekilde itiraz edilmediği takdirde söz konusu hakedişler kesinleşeceğinden davacının bu bedelleri talep edemeyeceği gözetilerek, davanın reddine karar karar verilmesi gerekirken istinaf başvurusunun esastan reddi kararı doğru olmamış, istinaf mahkemesi kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının bozulması uygun görülmüştür. ” şeklindeki gerekçesi ile mahkememiz ve Ankara BAM kararının bozulmasına karar verilmiş, dosya mahkememizin 2021/582 Esas sayılı sırasına kaydı yapılarak açık yargılamaya devam olunmuştur.
Dava, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı vekili 30/11/2021 tarihli celsede bozma ilamına uyulmasını istemiştir.
Davacı vekili 26/11/2021tarihli dilekçesi ile; Bozma kararına gerekçe yapılan hizmet işleri genel şartnamesinin 42/a maddesinin Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 17/12/2020 tarih 2020/585 YD İtiraz nolu kararı ile yürütmenin durdurulmasına karar verildiğini, karar gerekçesi gözetildiğinde ilgili maddenin iptalinin kaçınılmaz olduğunu, bu nedenle hizmet işleri şartnamesinin 42/a maddesinin hükme esas alınamayacağını beyanla Danıştay 13. Dairesinin 2020/1740 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını ve neticede bozma ilamına karşı direnilmesini talep etmiştir.
Tacir olan taraflar arasında özel hukuk ilişkisi çerçevesinde akdedilen sözleşmenin tarafları bağlayacağı, imzalanan sözleşmelerde hizmet işleri şartnamesine atıfta bulunularak, şartnamenin sözleşmenin bir parçası haline getirildiği, hizmet işleri şartnamesinin 42/a maddesinin, idari davada yürütülmesinin durdurulmasının, hatta ileride iptaline dahi karar verilmesinin hizmet işleri şartnamesini taraflar arasında akdedilen sözleşmenin parçası olmaktan çıkarmayacağı, tacir olan tarafların hizmet işleri şartnamesinin 42/a maddesi olmasa dahi kendi aralarında yaptıkları sözleşmeye aynı koşulları yazabilecekleri gözetildiğinde davacı vekilinin bozma ilamına direnilmesi ve Danıştay 13. Dairesinin … Esas sayılı dosyasında yürüyen davanın bekletici mesele yapılması yönündeki talebine itibar dilmeyerek usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ve neticede hizmet işleri genel şartnamesinin 42. Maddesinin delil sözleşmesi niteliğinde olduğu, 42. Maddede belirtilen yönteme uyulmadığı, hakedişlere itiraz yönteminin taraflar arasında kararlaştırıldığı ve yönteme uygun itiraz yapılmadığında geçici hakedişleri hizmet veren açısından kabul edilmiş sayılacağı hükmü gözetildiğinde ve bozma ilamına uyulmakla doğan usulü kazanılmış hak değerlendirildiğinde, davanın reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL harç peşin alınan 1.425,15 TL’den mahsubu ile bakiye 1.365,85 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
7-Davalı tarafından yapılan tebligat, posta giderlerinden oluşan toplam 25,00 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’nin Maddesi uyarınca 15.160,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 15 günlük sürede TEMYİZ yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/11/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)