Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/531 E. 2022/159 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/531 Esas – 2022/159
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/531 Esas
KARAR NO : 2022/159

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/08/2021
KARAR TARİHİ : 24/02/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 08/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında 23/10/2013 tarihinde Çay Regülatörü ve HES İnşaat, Tedarik, Yapım sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin sözleşmede yüklenilen iş için gerekli tüm işlemleri yerine getirdiğini, sözleşme uyarınca hakedişe ilişkin olarak düzenlenen 2 adet fatura bedeli ile revize sözleşmesi uyarınca artırımın ve ek iş bedellerinin tespiti ile tahsili gerektiğini ileri sürerek 10/07/2014 tarih 376.563,72 TL bedelli, 11/05/2014 tarih 454.484,19 TL bedelli faturalar ile şimdilik revize sözleşme uyarınca artırıma ilişkin 1.000,00 TL, ek iş bedeline ilişkin olmak üzere 1.000,00 TL’nin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zaman aşımı def’inde bulunarak dava konusunun bir miktar alacağa ilişkin olduğunu, 6102 sayılı TTK’ya 7155 sayılı Kanun ile eklenen 5/A maddesi kapsamında arabulucuya başvurmanın dava şartı olduğu, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmamış olduğu anlaşılmakla işbu davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, müvekkilinin borçlu olmayıp davacıdan alacaklı olduğunu bildirerek esastan reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 114/1 maddesinin birinci fıkrasında, tüm davalar bakımından geçerlilik taşıyan dava şartlarının neler olduğu hususu açıkça hükme bağlanmış, HMK 114/2 maddesinde ise ”diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin ise saklı olduğu belirtilmiştir.
7155 sayılı Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen ve 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren, 5/A maddesi ile getirilen “Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” hükmü uyarınca ”konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkındaki ticari davalarda” dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmak zorunlu hale gelmiş, eş söyleyişle arabuluculuğa başvurmak dava şartı haline getirilmiş bulunmaktadır.
Yukarıda belirtilen yasal mevzuat hükümleri doğrultusunda gerçekleşen somut olay değerlendirildiğinde;
Davacı vekili 21/02/2022 tarihli dilekçesinde 6325 sayılı Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi uyarınca dava dilekçesinde arabuluculuk tutanağının Mahkemeye sunulması için Mahkemece taraflarına süre verilmemiş olmasına karşın arabuluculuk şartının yerine getirildiğinin ve buna ilişkin 08/11/2019 tarihli arabuluculuk son tutanağının ibraz edildiğini beyan etmesi karşısında yapılan incelemede arubuluculuk tutanağının Ankara … Müdürlüğü’nün … E sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın iptaline ilişkin olduğu, uyap portalından dosyaya kazandırılan takip talebi ve ödeme emrinin incelenmesinde davanın 19/12/2018 tarihli 2 adet faturaya ilişkin olduğu, davalı borçlu (eski unvanı … Elektrik Üretim A.Ş) tarafından borcun bulunmadığına dair ödeme emrine itiraz edildiği, icra takibine konu fatura ile işbu davaya konu faturaların aynı olmadığı, davaya konu faturalar ve diğer iki alacak kalemi ile ilgili yasada ön görüldüğü şekilde arabuluculuk müessesine başvurulmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davanın 7155 sayılı Kanun ile 6102 sayılı TTK’na eklenen 5/A maddesinin yürürlük tarihi olan 01.01.2019 tarihinden sonra açılmış olduğu ve dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmadığı anlaşılmakla, HMK 114/2 maddesi yollamasıyla TTK 5/A maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM ; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın 6102 sayılı TTK’nın 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-2 maddesi ile HMK’nın 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL harcın 14.226,38 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 14.145,68 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmının HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde, davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/02/2022