Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/527 E. 2023/752 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/527 Esas
KARAR NO : 2023/752

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … -….
Av. … – …
DAVALI : … – ….
VEKİLİ : Av. … -….
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/08/2021
KARAR TARİHİ : 02/11/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 01/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili ile davalı arasında mevcut ticari ilişki ve mal alım-satım ilişkisi kapsamında davalının müvekkili şirketten 31/08/2020 – 07/12/2020 tarihleri arasında tedarik ettiği mallara ilişkin fatura bedelleri toplamı 4.919.859,72 TL borcunun 3.012.862,41 TL’lik tutarını ödediğini, bakiye 1.906.997,29 TL borcunu müvekkilinin tüm sözlü ve yazılı taleplerine rağmen ödemediğini, davalının borcunu ödememesi üzerine …. sayılı icra takip dosyası üzerinden takibe geçildiğini, borçlunun 26/02/2021 tarihinde icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini beyanla davanın kabulü ile …. sayılı irca takibine yapılan davalı itirazının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik asıl alacak miktarı olan 1.906.997,29 TL asıl alacak ve 500,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 1.907.497,29 TL yönünden iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; İtirazın iptali davalarının icra takibine ve ödeme emrine sıkı sıkıya bağlı olduğunu, davacının müvekkili aleyhine başlattığı icra takibine dayanak belge sunmaması ve müvekkiline tebliğ edilen ödeme emrinde borcun sebebi olarak gösterdiği hukuki ilişkiden kaynaklı müvekkilinin davacıya bir borcu bulunmaması sebebiyle davanın reddedilmesi gerektiğini, taraflar arasında siparişe dayalı mal alım-satım ilişkisi mevcut olduğunu, dava dilekçesinde iddia edildiği gibi bir hukuki ilişki mevcut olmadığını, davacının icra takibinde takibe dayanak belge sunmadığını, İİK 58/5 maddesine göre alacak belgeye dayanıyorsa belgenin takibe konulması gerektiğini, davacının dava dilekçesinde alacağını faturalara dayandırdığını, icra takibinde takibe dayanak herhangi bir belge sunmadığını, taraflar arasında cari hesap sözleşmesi mevcut olmadığını, huzurdaki davanın taraflar arasındaki tüm ticari ilişkisi açısından değil talep edilen 08/01/2021 tarihli hukuki ilişki açısından değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerektiğini, 31/08/2020-07/12/2020 tarihleri arasındaki fatura bedelleri toplamının 3.927.773,46 TL değil 3.545.285,76 TL olduğunu, faturalara mahsuben 3.012.862,41 TL ödeme yapıldığının davacı tarafından ikrar edildiğini, müvekkili firmanın işbu tarihlerdeki faturalara ilişkin borcu bulunmadığını, davacının dava dışı … … A.Ş’ye karşı 01/01/2018 – 31/12/2020 tarihleri arasındaki muhtelif ürün satışından kaynaklı olarak borcu bulunduğunu, …’nın davacı ile 01/01/2018-31/12/2020 tarihleri arasındaki ticari ilişkiye konu faturaları ticari defterlerine işlediğini, kesilen ve tebliğ edilen faturaların da davacı tarafından itiraza uğramadığını, davacının … ile aralarındaki fatura ilişkisi sebebiyle bir kısım ödemeler yapmışsa da borcunun büyük bir kısmını ödemediğini, …’nın 2018-2019-2020 yıllarına ait davacı ile aralarındaki faturalardan kaynaklanan ödenmeyen alacaklarının 2.250.000,00 TL’lik kısmını müvekkiline temlik ettiğini, temliğe konu alacak sebebiyle davacıya karşı huzurdaki davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte davanın kabulü halinde müvekkili aleyhine takdir edilecek miktarla sınırlı olmak üzere takas defini ileri sürdüklerini beyanla davanın reddine ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Dava, taraflar arasındaki satım sözleşmesi nedeniyle faturaya dayalı bakiye alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davanın temelini oluşturan icra takibinin dayanağının mal bedeline ilişkin fatura olduğu, davanın bu niteliği itibariyle bir miktar para alacağına ilişkin olup TBK’nun 89/1.(Eski BK m.73/1)maddesindeki “Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir.” hükmüne göre davacı alacaklının kendi yerleşim yerinde icra takibi yapabileceği anlaşılmakla, davalının icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazın yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
… Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde davacının alacaklı olarak, davalının borçlu olarak yer aldığı, 1.906.997,29 TL asıl alacak ve15.046,99 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.922.044,28 TL üzerinden takibin başlatıldığı, davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu, davacı vekilince süresi içinde itirazın iptali istemli iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
Talimat yoluyla alınan 08/11/2022 tarihli bilirkişi raporunda ; … Dış Ticaret A. Ş.’nin ticari defter kayıtlarına göre davacı … ve Tic. Ltd. Şti.’nden 1.501.303,84 TL alacaklı olduğu mütalaa olunmuştur.
Mahkememizce alınan 13/02/2023 tarihli bilirkişi raporunda ; Davacı şirket vekilince, … esas sayılı icra dosyası
ile 08/02/2021 tarihinde 1.906.997,29.-999,99.-TL asıl alacak ve 15.046,99.-TL
işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.922.044,28.-TL üzerinden takip yapıldığı, takibin;
08/01/2021 borçlu tarafa tebliğ edilen …. Noterliği’ nin 20.01.2021 tarihli
… yevmiye numaralı ihtarnamesinde de belirtilen ödenmeyen fatura ve cari hesap
alacaklarından doğan alacağa ilişkin olduğu, Davacı şirketin 2020-2021 yılına ait ticari defterlerinin E – Defter olduğu ve yasal
süresi içerisinde beratlarının alındığı,
Davacı şirket ticari defter ve kayıtlarına göre; Davacı şirket tarafından davalıya
31/08/2020 – 04/01/2021 tarihleri arası toplam 21 adet 4.514.745,62.-TL tutarında fatura
düzenlendiği, davalı şirketin davacıya 16 adet ödeme karşılığında toplam 2.607.748,31.-
TL tutarında ödeme ve İade faturası düzenlediği görülmekle, davacı şirketin 08/02/2021
(Takip Tarihi) itibari ile (4.514.745,62 – 2.607.748,31)= 1.906.997,31.-TL tutarında
davalı şirketten alacaklı olduğu,
Talimat ile alınan Bilirkişi Raporuna göre ise, Davalı şirket …
Dış Ticaret A. Ş.’ nin 1.501.303,84 TL tutarında davacıya borçlu olduğu,
Taraflar arasında; (1.906.997,31 – 1.501.303,84)= 405.693,47.-TL tutarında fark
olduğu, bunun da, davacı şirketçe davalıya düzenlenen 2 adet toplam (202.779,72 +
202.913,64)= 405.693,36.-TL tutarında ki faturaların hesaplamaya dahil
edilmemesinden, Bilirkişi tarafından 31/12/2021 tarihi itibari ile inceleme yaptığından
kaynaklandığı, davacı tarafça yapılan takibin ise, 08/02/2021 tarihinde ödenmeyen
fatura ve cari hesap alacaklarından doğan alacağa ilişkin olduğu,
Dava Dışı Şirket (… ……A.Ş. )ticari defter ve
kayıtlarına göre ise;
Dava dışı şirketin 2020-2021 yılları ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde taraflar
arasında ki ticari ilişkinin 2020 yılı öncesine dayandığı, dava dışı şirketin 05/03/2021
tarihi itibari ile 8.192.082,63.-TL tutarında, 05/07/2021 tarihi itibari ile ise ( TEMLİK
İŞLEMİ SONRASI) 5.942.082,63.-TL tutarında davacı şirketten alacaklı olduğu,
Davacı şirket ticari defter ve kayıtlarına göre ise;
Taraflar arasında ki ticari ilişkinin 2020 yılı öncesine dayandığı, davacı şirketin
01/04/2021 tarihi itibari ile 8.194.213,91.-TL tutarında davacı şirketin dava dışı şirkete
borçlu olduğu akabinde, davacı şirketçe dava dışı şirkete 12/01/2021 tarihli
10.415.898,91.-TL tutarında BAYİ CİRO PRİMİ açıklamalı fatura düzenlediği ve buna
göre davacı şirketin (10.415.898,91 – 8.194.213,91)= 2.221.685,00.-TL tutarında dava
dışı şirkete borçlu değil alacaklı olduğu,
Alacağı temliki sözleşmesi ile ilgili olarak; Dava dışı … ile davalı …
… A.Ş. arasında, … ile … arasında imzalanan 01.01.2018
tarihli sözleşmeden kaynaklanan 01.01.2018 – 31.12.2020 dönemine ait muhtelif ürün
satış faturalarına dayalı alacağın 2.250.000.-TL‘lik kısmının …‘e temlik
edilmesi konulu temlik sözleşmesinin 05/07/2021 tarihinde, (08/02/2021) takip
tarihinden sonra imzalandığı görülmekle, takdirin Sayın Mahkemede olduğu mütalaa olunmuştur.

Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, dava dilekçesi, cevap dilekçesi, bilirkişi raporları ve tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafça taraflar arasındaki mal alım satım sözleşmesi gereğince davacının tedarik ettiği mallara ilişkin fatura bedellerinin toplamının 4.919.859,72 TL olduğu, davalı tarafça 3.012.862,41 TL ödendiği, bakiye 1.906.997,29 TL bakiye borcun ödenmediği ileri sürülerek davalı tarafça icra takibine yapılan itirazın iptali talep edilmiş, davalı tarafça ise, borçlarının bulunmadığı, davanın taraflar arasındaki tüm ticari ilişkisi açısından değil talep edilen 08/01/2021 tarihli hukuki ilişki açısından değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerektiğini, davacının dava dışı … … A.Ş’ye karşı 01/01/2018 – 31/12/2020 tarihleri arasındaki muhtelif ürün satışından kaynaklı olarak borcu bulunduğunu, …’nın 2018-2019-2020 yıllarına ait davacı ile aralarındaki faturalardan kaynaklanan ödenmeyen alacaklarının 2.250.000,00 TL’lik kısmını müvekkiline temlik ettiğini, takas definde bulunduklarını belirtmiştir.
Taraflar arasında ticari ilişki nedeniyle mal alım satımı yapıldığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık icra takibinin ve davanın hangi döneme ilişkin olarak açıldığı, davalının borcunun bulunup bulunmadığı, borcu varsa miktarı, davalının dava dışı … … A.Ş’den temlik aldığı alacak nedeniyle takas definde bulunup bulunamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Davalı tarafça davanın taraflar arasındaki tüm ticari ilişkisi açısından değil talep edilen 08/01/2021 tarihli hukuki ilişki açısından değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerektiği belirtilmiş ise de, icra takibinin incelenmesinde takip dayanağının “08,.012021 TARİHİNDE BORÇLUYA TEBLİĞ EDİLEN …. NOTERLİĞİNİN 20.01.2021 TARİHLİ … YEVMİYE NUMARALI İHTARNAMESİNDEDE BELİRTELİN ÖDENMEYEN FATURA VE CARİ HESAP ALACAKLARINDAN DOĞAN ALACAK” olarak belirtildiği, bu haliyle takibin ve davanın yalnızca 08/01/2021 tarihli hukuki ilişki açısından değil taraflar arasındaki cari hesap yönünden değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi raporlarından da anlaşılacağı üzere taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı şirket tarafından davalıya 31/08/2020 – 04/01/2021 tarihleri arası toplam 21 adet 4.514.745,62.-TL tutarında fatura düzenlendiği, ilgili faturaların davacı şirket ticari defterlerine kayıt edilerek, bağlı olduğu …. BS Formları ile beyan edildiği, davalı şirketin davacıya 16 adet ödeme karşılığında toplam 2.607.748,31.-TL tutarında ödeme ve İade faturası düzenlediği görülmekle, davacı şirketin 08/02/2021 (Takip Tarihi) itibari ile (4.514.745,62 – 2.607.748,31)- 1.906.997,31-TL tutarında davalı şirketten alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davalının ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde davalı … Dış Ticaret A. Ş.’nin davacı … ve Tic. Ltd. Şti.’ye 1.501.303,84 TL nin borçlu olduğu tespitinde bulunulmuş ise de takip tarihinin 08/02/2021 olmasına rağmen bilirkişi tarafından 31/12/2020 tarihi itibari ile inceleme yapıldığı, 202.779,72 bedelli ve 202.913,64 bedelli iki adet fatura (toplam 405.693,36.-TL ) hesaplamaya dahil edilmediği anlaşılmıştır. Bu haliyle davacının davalı şirketten 1.906.997,31 TL alacaklı olduğu, davacı vekili tarafından takip talebinde 1.906.997,29 TL asıl alacak talep edildiği tespit edilmiştir. Davacı tarafça takip başlatılmadan evvel davalıya ihtarname gönderilmiş, 22/01/2021 tarihinde ihtarname davalının adresten taşınması gerekçesiyle iade edilmiştir. Davalı vekilince cevap dilekçesinde faizin başlangıç tarihinin 25/01/2021 olması gerektiği beyan edildiği de dikkate alınarak asıl alacağa davacının takip tarihinde yasal faiz istemesi nedeniyle takip tarihine kadar yasal faiz işletildiğinde 6.538,06 TL faiz talebinde bulunabileceği tespit edilmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 139. maddesi takasın koşullarını şu şekilde düzenlemektedir:“(1) İki kişi, karşılıklı olarak bir miktar para veya özdeş diğer edimleri birbirine borçlu oldukları takdirde, her iki borç muaccel ise her biri alacağını borcuyla takas edebilir. (2) Alacaklardan biri çekişmeli olsa bile takas ileri sürülebilir. (3) Zamanaşımına uğramış bir alacağın takası, ancak takas edilebileceği anda henüz zamanaşımına uğramamış olması koşuluyla ileri sürülebilir.”
Takas definin ileri sürülebilmesi için alacakların karşılıklı olması, taraflar arasındaki ilişkide her iki tarafın da aynı anda hem borçlu hem de alacaklı sıfatına sahip olması gerekmektedir. Adi yazılı şekilde yapılan temlik taraflar arasında geçerli ise de, böyle bir temlikin düzenlenmesi her zaman mümkün olduğundan davacıya karşı takas def’ine dayanak teşkil edemez. Davalı hakkında 08/02/2021 tarihinde takip başlatmış olması karşısında, davalının takas def’ine konu ettiği temlik tarihinin adi sözleşmede belirtilen 05/07/2021 tarihinden farklı bir tarih olması söz konusudur. Bu durumda davalının dayandığı 05/07/2021 tarihli adi yazılı şekilde yapılan temlikin davacıya karşı takasa konu olamayacağı sonucuna varılmıştır.
Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, taleple bağlılık ilkesi gereğince, davanın kabulüne,
Davalının …. E sayılı icra takip dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin 1.906.997,29 TL asıl alacak, 500,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.907.497,29 TL üzerinden ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa yasal faiz uygulanmak suretiyle davalıdan tahsiline, hüküm altına alınan tutarın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davanın kabulüne,
Davalının … E sayılı icra takip dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin 1.906.997,29 TL asıl alacak, 500,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.907.497,29 TL üzerinden ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa yasal faiz uygulanmak suretiyle davalıdan tahsiline,

-Hüküm altına alınan tutarın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 130.301,14 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 22.965,07 TL harçtan mahsubu ile bakiye ‭107.336,07 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,

3-Davacı tarafından yapılan ‭239,00 TL posta-müzekkere masrafı ve 4.500,00 bilirkişi ücreti ile 22.965,07 TL peşin harç olmak üzere ‭‭27.704,07‬ ‭TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir edilen 224.599,78 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-HMK’nın 333.mad. gereğince yatırılan gider avansı ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,

Dair, taraf vekillerin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde …. Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/11/2023

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …