Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/518 E. 2023/500 K. 05.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/518 Esas
KARAR NO : 2023/500

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/08/2021
KARAR TARİHİ : 05/07/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalının maske üretimi yapılması için … tedariki ve teslimi konusunda 25.06.2020 tarihinde anlaştığını, sözleşmenin düzenlendiği 25.06.2020 tarihinde onaylandığı, Sözleşmenin 4. Maddesine göre makina bedeli için 133.500 $, nakliye bedeli için ise 12.500 $ ödeneceği; davalı şirketin ise makineyi, sözleşme onayı ve avans ödemesi yapılmasından itibaren 10 gün içinde teslim etmeyi kabul ettiği, Sözleşme gereğince makine bedelinin 94030’una denk gelen 285.000-TL avans bedelinin 29.06.2020 tarihinde davalıya ödendiğini, ancak davalının makineleri 08.07.2020 tarihinde teslim etmesi gerekirken 18.07.2020 tarihinde teslim ettiğini, sözleşme bedelinden kalan bakiye 700.000-TL’nin ise 09.07.2020 tarihinde Sözleşmeye göre yükleme yapılmadan önce davalıya ödendiğini, Sözleşmede nakliye bedeli düşül tutulduğunu ancak nakliye için 14.400 $ ödendiğini buna göre sözleşme bedelinin 147.900$ o zamanki kur karşılığında 985.000,00-TL olduğunu, bu bedelinin tamamının davalıya ödendiğini, ancak davalının edimlerini satış sözleşmesine uygun, eksiksiz ve zamanında ifa etmediğini, Sözleşmeye konu makineyi taahhüt ettiği nitelik ve niceliklere aykırı olarak teslim tarihinden çok sonra 18.07.2020 tarihinde teslim ettiği, makine üzerinde yapılan ilk incelemelerde dakikada 250-300 maske üretmediği, sadece 40-50 adet maske ürettiğinin tespit edildiğini, yani makinede gizli ayıp bulunduğunun fark edildiğini, bu nedenle müvekkilin makineden beklediği faydayı sağlayamadığını ve bu durumu hemen davalıya bildirdiğini, müvekkilin ağır kusurda ticari satımdaki ayıp ihbar sürelerine uymaksızın TBK 223 maddesinde yararlanabileceğini, …’ın kararında bu yönde olduğunu, davalı firmanın ayıp bildirimi üzerine … ‘ya usta gönderdiğini, daha sonra Makinede gizli ayıp olduğunu kabul ederek makinenin misli ile değiştirildiğini, ustanın konaklama ve yapmış olduğu zorunlu masrafların müvekkil tarafından karşılandığını, ayıplı makinenin 30.09.2020 tarihinde davalıya kargo ile iade edildiğini, misli makinenin ise 03.12.2020 tarihinde teslim edildiğini, yaklaşık 6 ay sürede müvekkilin maske üretimi yapamadığını ve üçüncü kişilere karşı taahhütlerini yerine getiremediğini, değiştirilen makinede de İlki ile aynı gizli ayıbın çıktığını, bu durumunda davalıya hemen bildirildiğini, anacak davalı firmanın makineyi değiştirmediği gibi cevap bile vermediğini, ayrıca ikinci makinenin getirilmesi için toplam 145.000-TL nakliye bedeli ödenmek zorunda kalındığını, bu ödemenin davalının isteği üzerine şirket yetkilisi … hesabına yapıldığını, bu nedenle ödenen makine, nakliye bedelinin, zorunlu onarım masrafları ile gümrük ücretlerinin temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili gerektiğini, bu hususta gönderilen ihtarnamenin davalıya 27.05.2021 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, arabulucu sürecine başvurulduğunu fakat anlaşma sağlanmadığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sözleşmenin haklı nedenlerle feshi, makine ve nakliye bedeli, gümrük ücretleri ve zorunlu onarım masrafları için şimdilik 500,00-TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı taraf vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davacı şirket arasında 25.06.2020 tarihinde alıcı davacının “…” tedarikinin yapılması işi olan sözleşme imzalandığını, müvekkili şirketin sözleşme konusu malı eksiksiz ve ayıpsız olarak davacıya teslim ettiğini, malın geç teslime ilişkin herhangi bir ihtar yapılmadığını, ayrıca müvekkili şirket ile davacı arasında malın tesliminden 3 gün önce dava konusu malın başka şahıs veya firmalara ithalatının yapılmaması için Bayilik Sözleşmesi de imzalandığını, bu nedenle malın geç teslim edildiğine ilişkin beyanlar mesnetsiz ve kötü niyetli olduğunu, davacının gizli ayıp iddiasını kabul etmediklerini, sözleşmeye konu ilk makinanın 18.07.2020 tarihinde alıcı olan davacıya teslim edildiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 7.6 maddesi “Alıcı sözleşme konusu mala ilişkin TTK 23.madde hükmü uyarınca malı muayene edecek, malın ayıp ihtiva etmesi durumunda en geç 1 gün içerisinde ayıp ihbarında bulunacaktır.” Şeklinde olduğunu, müvekkili şirkete herhangi bir ihbar yapılmadığını, sözleşmenin hükümsüz olduğunu iddia etmenin ve Sözleşmenin imzalanmasından yaklaşık 1 yıl sonra dava konusu makinaların ayıplı olduğunu ihtar etmenin basiretli bir tacir olan davacı için açıkça hukuka aykırılık teşkil ettiğini, müvekkili şirket malı eksiksiz ve çalışır vaziyette davacıya teslim edildiğini, davacı yan makinanın bozuk olduğunu ve müvekkili şirket tarafından tamir ettirildiğini beyan ettiğini, bu konuda Müvekkili şirketin hiç bir aracılığı olmadığını, makina bozulduysa bile kendi kullanımlarından kaynaklandığını, davacı taraf kullanmakta olduğu ilk makinaya göre daha yüksek versiyonlu olan bir başka makine ile değiştirmek istediğini, 30.09.2020 de kullanmakta olduğu İlk makineyi müvekkili şirket yetkililerine teslim ettiğini, yeni versiyonlu ikinci makinanın ise davacıya 03.12.2020 tarihinde teslim edildiğini, ancak davacının ikinci makinenin de ayıplı olduğunu iddia ettiğini, ama bununla ilgili müvekkili şirkete herhangi bir ihbarda bulunulmadığını, delilleri arasında yer alan üretici firma tarafından kaydedilen video kayıtları davacıya gönderilmiş ve davacı şirket yetkilisi de makineyi WhatsApp yazışmaları ile onayladığını beyan etmiş olduğu, bununla birlikte her iki makinanın da resimlerini sayın mahkemeye sunduklarını, ayrıca davacı şirket müvekkili şirkete davaya konu makinaların ayıplı olduğunu ihbar eden ihtarnameyi 25.05.2021 tarihinde göndermiş, müvekkili şirkete 27.05.2021 tarihinde ulaştığını, dolaysıyla ilk makinanın tesliminden yaklaşık 10 ay, ikinci Makinanın tesliminden yaklaşık 6 ay sonra ayıp ihbarında bulunulduğunu, ayıba ilişkin herhangi bir tespit yapılmadığını, herhangi bir kusur oluştu ise bunun makinelerin düzgün, işinin ehli kişilerin kullanmamasından kaynaklandığını, mahkemenin de takdir edeceği üzere pandeminin ilk başladığı dönemlerde maske fiyatları çok yüksek iken daha sonra maske fiyatları hızla düşüşe geçmiş, davacı taraf beklediği kazancı elde edememesinin faturasını hukuka aykırı olarak müvekkili şirkete yüklemeye çalıştığını beyanla davanın reddini istemiştir.
Davacı vekili talep artırım dilekçesi ile, 100,00 TL olarak açılan gümrük ve nakliye masraflarını 144.900,00 TL arttırarak sözleşme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte 145.000,00 TL olarak ıslah ettiklerini belirtmiştir.
Bilirkişi raporunda özetle; Davacı alıcı ile davalı satıcı arasında “… ( 250-300 adet/dakika) yurt dışından ithal edilerek teslimi” için 25.06.2020 tarihinde Satış Sözleşmesi düzenlendiğini, bu sözleşme kapsamında davalı satıcı tarafından maske makinasının davalıya …’de bulunan dava dışı firmadan ithal edilerek 18.07.2020 tarihinde teslim edildiğini, davacının teslim edilen bu makinayı davalıya 30.09.2020 tarihinde iade ettiği, bunun üzerine davalının, davacıya 03.12.2020 tarihinde dava konusu maske makinasını teslim ettiğini, Makine bedeli yönünden; davacıya teslim edilen maske makinası üzerinde yapılan incelemede açık veya gizli ayıbın bulunmadığını, yapılan inceleme ve davacı tarafça belirtilen açıklamalara göre Makinanın anlaşma koşulları doğrultusunda sorunsuzca maske üretebildiği, bu nedenle davacının sözleşmeden dönerek davalıdan satış bedelini talep edemeyeceğini, … ve nakliye masrafları yönünden; Davacının; davalının ilk teslim edilen makinanın ayıplı çıkması nedeniyle iade alındığını ve davalının yerine dava konusu makinayı teslim ettiğini, ilk makinanın misli ile değiştirilmesi nedeniyle yeniden … ve nakliye bedeli ödendiğini, ilk makinadaki arızanın giderilmesi için onarım masrafı ödendiğini, bu nedenle yapılan bu masrafların davalıdan tahsilini talep ettiğini, davalının ise; davacının ilk teslim edilen makinayı üst versiyonla değiştirilmesini istemesi üzerine dava konusu makinenin teslim edildiğini, her iki makinanın da eksiksiz ve ayıpsız olarak davacıya teslim edildiğini iddia ettiğini, dosyada Sözleşmeye göre teslim edilen ilk makinanın ayıplı olduğunu gösterir tespit, tutanak ve/veya arıza formu ve benzeri herhangi bir belge bulunmadığı, ayrıca davalıya bu makine ile ilgili ayıp ihbarı yapıldığına ilişkin de dosyada belge bulunmadığını, takdir ve değerlendirmenin mahkemeye ait olduğunu belirterek, davalı tarafından ilk makinanın ayıpsız ve eksiksiz olarak davacıya teslim edildiğinin kabulü halinde ; davacının iade edilen ilk makinenin yerine yurt dışından yeniden getirilen dava konusu makine ile ilgili ödediği gümrük ve nakliye masraflarını davalıdan talep edemeyeceğini, ilk makinanın onarıldığına ilişkin dosyada belge bulunmadığından onarım masraflarını da davalıdan talep edemeyeceğini, teslim edilen ilk makinanın ayıp nedeniyle misli olan dava konusu makine ile değiştirildiğinin kabulü halinde ise, davacının Sözleşmeye konu maske makinanın tekrar yurt dışından getirilmesi için gümrük ve nakliye masrafları için ödemek zorunda kaldığı 145.000,00-TL ‘yi davalıdan talep edebileceğini, ilk makinanın onarımına ilişkin dosyada belge olmadığından onarım masraflarını davacıdan talep edemeyeceği bildirmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, dava dilekçesi, cevap dilekçesi, bilirkişi raporları ve tüm dosya birlikte incelendiğinde; davacı vekilince, davacı şirket ile davalının maske üretimi yapılması için … tedariki ve teslimi konusunda 25.06.2020 tarihinde anlaştığını, sözleşmeye konu makineyi taahhüt ettiği nitelik ve niceliklere aykırı olarak teslim tarihinden çok sonra 18.07.2020 tarihinde teslim ettiği, makine üzerinde yapılan ilk incelemelerde dakikada 250-300 maske üretmediği, sadece 40-50 adet maske ürettiğinin tespit edildiğini, yani makinede gizli ayıp bulunduğunun fark edildiğini, bu nedenle müvekkilin makineden beklediği faydayı sağlayamadığını ve bu durumu hemen davalıya bildirdiğini, davalı firmanın ayıp bildirimi üzerine …. ‘ya usta gönderdiğini, daha sonra Makinede gizli ayıp olduğunu kabul ederek makinenin misli ile değiştirildiğini, ayıplı makinenin 30.09.2020 tarihinde davalıya kargo ile iade edildiğini, misli makinenin ise 03.12.2020 tarihinde teslim edildiğini, yaklaşık 6 ay sürede müvekkilin maske üretimi yapamadığını ve üçüncü kişilere karşı taahhütlerini yerine getiremediğini, değiştirilen makinede de İlki ile aynı gizli ayıbın çıktığını, bu durumunda davalıya hemen bildirildiğini, anacak davalı firmanın makineyi değiştirmediği gibi cevap bile vermediğini, bu nedenle fazlaya ilişkin haklar kalmak kaydıyla sözleşmenin haklı nedenlerle feshi, makine ve nakliye bedeli, gümrük ücretleri ve zorunlu onarım masrafları için şimdilik 500,00-TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde makinenin ayıplı olmadığı savunulmuştur.
Mahkememizce dava konusu yapılan makine üzerinde inceleme yaptırılmış ve bilirkişiler tarafından tespit edildiği üzere, dava konusu olayda davacının beyanlarına göre ilk teslim edilen makine ayıplı çıktığından, davacı seçimlik haklarından malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakkını kullandığı, bunun üzerine davalı satıcı tarafından makine geri alınarak, davacıya 03.12.2020 tarihinde misli ile değiştirilen yeni makine teslim edildiği, davacı, davalının teslim ettiği bu makinenin de ayıplı olduğunu iddia etmişse de, bilirkişiler tarafından 27.03.2023 tarihinde mahallinde yapılan incelemede; önceden davacıya bilgili verilmesine ve makinanın inceleme günü hazır olacağı bildirilmesine rağmen tam maske üretimi için 1-2 gün makina ayarları için süre gerektiği belirtildiği bu haliyle davacının dava konusu makineyi bilirkişilerin incelemesine hazır etmekten kaçındığı anlaşılmıştır. Yine bilirkişiler tarafından söz konusu makinede üretime hazır olan kulakçık dikme makinesinde yapılan incelemede ise kulakçık üretimi sırasında bir sorun olmadığı, makinaya verilen komutla makine üretiminin hızlanabildiğinin tespit edildiği, dava konusu makinenin çalışmasında herhangi bir sorunun olmadığının tespit edildiği görülmüştür.
Bu haliyle davacı vekilince her ne kadar ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunulmuş ise de, dava konusu yapılan makinenin ayıplı olmadığı tespit edildiğinden davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekildi hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM ; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 179,90 TL harçtan peşin alınan 2.475,00 TL ıslah harcı ve 59,30 TL peşin harç toplamı 2.534,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.354,40 TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 22.750,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan her hangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına ,
6-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince … bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
7-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/07/2023

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır