Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/515 E. 2022/353 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/515 Esas
KARAR NO : 2022/353

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/08/2021
KARAR TARİHİ : 12/05/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin tasfiye halindeki … Tasarruf Gayrimenkul Otomotiv Enerji Organizasyon Pazarlama Ticaret Anonim Şirketi’nin kuruluşta %15 oranında hissedarı olduğunu, daha sonra şirketin %85 oranında hisseye sahip büyük hissedarı … …, babası … ve kardeşleri … ile … arasında 18/08/2020 tarihinde sözleşme imzalandığını, sözleşme gereği şirketin %44 hissesinin mevcut ortaklara devri karşılığında … A.Ş tarafından anılan kişilere toplam 12 adet sıralı senet karşılığı 6.000.000,00 TL ödenmesinin kararlaştırıldığını, sözleşme imzalanırken yapılan şifahi görüşmede şirketin %44 hissesinin şirketin %85 oranında hisseye sahip … …’in babası ve davalı … ve kardeşleri … ile …’e şirket kurulurken … …’e verdikleri maddi destek karşılığı devir edileceği, daha sonra da şirketin mevcut ortaklarına bu hisselerin yeniden devredileceği ve işlem sonucunda şirket nihai hisse durumunun %73.2 … …, %26.8 müvekkiline ait olacağı kararlaştırılmış iken bu güne kadar hiçbir şekilde hisse devir işlemlerinin gerçekleştirilmediğini, müvekkilinin sözleşmeye ve imzalanan senetlere kefil sıfatıyla imza koyduğunu, ancak ilerleyen aşamada davalı ve sözleşme gereği diğer alacaklıların %44 hisseyi hiçbir zaman devir alıp geri devir etmeyeceğini anlayan müvekkilinin sahip olduğu %15 oranındaki hisseyi 05/01/2021 tarihli protokolde belirtilen 1.250.000,00 TL bedelle …’e devir ederek şirketten ayrıldığını belirterek … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası üzerinden icra takibine konu edilen 30/09/2020 ve 30/10/2020 vade tarihli 500.000’er TL tutarlı 2 adet senedin 18/08/2020 tarihli sözleşmenin teminatı niteliğinde olduğundan borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde; mahkemenin yetkisine itiraz ederek davacı iddiasının soyut bir iddia olup yazılı bir delil sunulmadığını, kambiyo senetlerinin kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren sebepten mücerret senetler olduğunu, takibe konu olan kıymetli senedin hangi sebeple verildiğini gösteren ayrı bir sözleşme, bir belge veya kaydın mevcut olmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dava, icra takibine konu edilen senetlerin teminat senedi olduğu ve teminat vasfının devam etmesi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davalı vekilinin mahkememizin yetkisine yönelik itirazı 12/05/2022 tarihli celsede yetkili mahkemenin gösterilmemesi ve itirazın usulüne uygun olmaması nedeniyle reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Deliller toplanmış, davaya dayanak … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı icra takip dosyasının UYAP portalından gönderilen örneklerinin incelenmesinde; davalı tarafından davacı ve dava dışı … A.Ş aleyhine 500.000’er TL bedelli 2 adet senede dayalı olarak işlemiş faizler de dahil toplam 1.110.958,00 TL’nin kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte talep edildiği, dayanak senetlerin tanzim tarihinin 20/08/2020 vade tarihlerinin 30/09/2020 ve 30/10/2020, senet borçlularının … A.Ş ve davacı …, senet lehtarının … olduğu anlaşılmıştır.
Menfi tespit davalarında kural olarak davalı alacaklı alacağını ispatla yükümlü ise de davaya dayanak ve takibe konu bonolar imzası inkar edilmeyen kambiyo senedi vasfında olup ispat yükü senedin teminat senedi olduğunu iddia eden davacıya aittir. Dava dilekçesi ekinde sunulan sözleşme ve hisse devir sözleşmesi örneklerinden senetlerin teminat vasfında olduğuna dair herhangi bir ibare yer almadığından senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldırıcı aynı mahiyette yazılı bir delil sunulmadığı gibi ayrıca ve açık bir şekilde yemin deliline de dayanılmamıştır.
Bu durumda kanıtlanamayan davanın reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM ; Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davanın Reddine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 17.077,50 TL harçtan mahsubu ile bakiye ‭‭16.996,8‬0 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 67.050,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-HMK 333. maddesi gereğince gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/05/2022

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …