Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/485 E. 2022/679 K. 21.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/485 Esas – 2022/679
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/485 Esas
KARAR NO : 2022/679

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/07/2017
KARAR TARİHİ : 21/11/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan aracın 01/10/2013 tarihinde davacı tarafından idare edilen tekerlekli sandalyeye çarpması sonucu davacının yaralanarak geçici ve sürekli iş göremezliğe maruz kaldığını, işgücü kaybından doğan 100 TL geçici, 3.200 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 3.300 TL’nin davalı sigorta şirketine başvuru tarihi olan 03/07/2017 tarihinden işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 06/09/2018 tarihli dilekçesi ile talebini 7.487,04 TL geçici iş göremezlik ve 80.239,83 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere 87.726,87 TL olarak ıslah etmiş ve harcı ikmal etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; davalının sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kusur ve maluliyet durumunun tespitinin gerektiğini, dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizin 2017/527 E.-2018/1045 K. sayılı davanın kabulüne dair kararına karşı davalı tarafından istinafa başvurulması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. HD’nin… K. sayılı ve 10/06/2021 tarihli karar ilamı ile “Davacının geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı talepli davasında Ankara Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan raporda, kaza öncesi skolyoz hastası olan davacının dava konusu kaza nedeniyle vücut genel çalışma gücünden % 9,3 oranında kaybettiği ve geçici iş göremezlik süresinin 3 ay olduğunun bildirildiği, davalı vekili tarafından dosyaya sunulan … Kurumsal Sağlık Yönetim ve Danışmanlık hizmetleri A.Ş. tarafından düzenlenen raporda ise davacının maluliyeti ile kazadaki yaralanması arasında illiyet bağı olmadığı ve davacının kaza sebebiyle kalıcı maluliyetinin oluşmadığının belirlendiği, yerel mahkemece ise, davacının vücut genel çalışma gücünden % 9,3 oranında kaybettiği ve geçici iş göremezlik süresinin 3 ay olduğu kabul edilen maluliyet raporu baz alınarak hesaplama yapan aktüer raporunun hükme esas alındığı anlaşılmıştır.
Cismani zarar nedeniyle sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik tazminatının belirlemesinde, davacının maluliyet durumunun gerçek durumu tam olarak yansıtacak şekilde belirlenmesi gerekir. Maluliyet oranı tazminatın belirlenmesinde esas alındığından, maluliyet oranında tereddüt olması ve/veya çelişki olması halinde, tereddüt oluşturacak veya çelişki yaratacak hususlar giderilmeden davanın esası hakkında karar verilmez. Diğer yandan davacının maluliyetine ilişkin farklı yönetmelikler çerçevesinde alınan raporlarda da, maluliyet oranlarının farklı belirlenmesi durumunda, özellikle raporlarda belirlenen maluliyet oranları arasındaki farkın yüksek olması durumunda raporlar arasındaki çelişki giderilmeden karar verilemez. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/292 E. 2020/6372 K., 2019/3629 E. 2020/5191 K., 2016/13576 E. 2019/6279 K.)
Mahkemece alınan rapor ile davalı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen maluliyet raporları arasında açıkça bir çelişki bulunmaktadır. Mahkemece bu durumda Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulundan olay tarihinde yürürlükte olan Yönetmelik hükümlerine uygun çelişkiyi giderecek, meydana gelen kaza nedeniyle davacının sürekli ve geçici maluliyetinin bulunup bulunmadığı, davacının maluliyeti bulunması halinde ise davacının kaza öncesi mevcut skolyoz hastalığı durumu da gözetilerek kaza ile maluliyeti arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı hususlarının değerlendirildiği rapor alınarak, bu çerçevede yapılacak hesaplama çerçevesinde davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle Mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Kaldırma kararı gereği dosya Adli Tıp Kurumu İstanbul 2. Adli Tıp İhtisas Kuruluna gönderilerek rapor aldırılmış, 27/06/2022 tarihli raporda; dava konusu olay öncesinde de kişinin kendisinde bulunduğu anlaşılan spastik parapleji, skolyoz gibi genetik muskuloskletal bozukluklar ile geçirilmiş meningomyelosel ameliyatının dava konusu olayla illiyet bağı bulunmadığı dolayısıyla mevcut belgelere göre davacının 01/10/2013 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen femur kırığı yaralanmasının Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan maluliyet oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 3 (üç) ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği yönünde görüş bildirilmiştir.
İddia ve savunma, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları, Ankara BAM 26. HD’nin kaldırma kararı ve tüm dosya kapsamına göre; davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsünün davacının kullanmakta olduğu tekerlekli sandalyeye çarpması sonucu meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının yaralandığı, kazanın meydana gelmesinde Mahkememizce alınan kusur raporuna göre sigortalı araç sürücüsünün % 100 kusurlu ve davacının kusursuz olduğu, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. HD’nin … K. Sayılı kaldırma kararı sonrası alınan Adli Tıp Kurumu İstanbul 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 27/06/2022 rapora göre davacının dava konusu kaza nedeniyle kalıcı maluliyetinin bulunmadığı, iş göremezlik süresinin 9 ay olduğu ve 3 ay süre ile bakıcı ihtiyacının bulunduğu, kaldırma kararı öncesinde alınan aktüer bilirkişi raporu ile davacının 9 aylık geçici iş göremezlik süresine ilişkin tazminatın 7.487,04 TL olarak hesaplandığı anlaşılmakla, davacının sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin reddine, geçici iş göremezlik tazminatı talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş, davacının davadan önce davalı sigorta şirketine başvurusunun tebliğine ilişkin dosyada bir belge bulunmamakla birlikte, davalının davacıya hitaben 10/07/2017 tarihli yazı düzenlediği, davalının en geç bu tarih itibariyle davacının başvurusunu öğrendiğinin kabulü gerektiği, davalı temerrüdünün anılan tarihin 8 iş günü sonrası olan 21/07/2017 tarihinde oluşacağı anlaşıldığından bu tarihten itibaren faize hükmedilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın kısmen kabulüne, 7.487,04 TL geçici iş göremezlik tazminatının 21/07/2017 temerrüt tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 511,44 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL peşin harç, 361,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 392,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 119,04 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, ( BAM kaldırma kararı öncesinde düzenlenen 04/03/2019 tarihli Harç Tahsil Müzekkeresinin gözetilmesine ),
3-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2 maddesi uyarınca takdir olunan 7.487,04 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/3 maddesi uyarınca takdir olunan 7.487,04 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 31,40 TL peşin harç ve 361,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 423,80 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
6-Davacı tarafından yapılan bozma öncesi yapılan 215,00 TL posta masrafı, 1.200,00 TL bilirkişi masrafı bozma sonra yapılan 68,30 TL posta masrafı ve Adli Tıp ödemesi olan 1.360,00 TL olmak üzere toplam 2.843,30 TL yargılama giderinden kabul oranına göre hesaplanan 242,66TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından 150,00 TL posta masrafının red oranına göre hesaplanan 137,20 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-HMK’nın 333.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/11/2022