Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/471 E. 2021/563 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/471 Esas
KARAR NO : 2021/563

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ :13/12/2019
KARAR TARİHİ :09/09/2021
YAZIM TARİHİ :09/09/2021
Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 25/03/2021 tarih 2020/82 esas 2021/287 karar sayılı ilamı ile mahkememize tevzi edilen dosya yukarıdaki esasa kaydı yapılarak, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda ;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı vekili tüketici mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Şahsına ait Ankara ili …2 adet devremülkü bulunduğunu, davalı tarafından devremülklerin başkasına satılması konusunda arandıklarını, iki devremülke toplam 120.000,00 TL değer biçtiklerini, kendisinin de kabul ettiğini, devremülkleri devredebilmesi için kooperatiften 40.000,00 TL’lik hisse almasını istediklerini, hisse bedeli olarak 40.000,00 TL ödediğini, kendisini oyaladıklarını, buluşma görüşme yoluna gitmediklerini, savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu, tahkikatın devam ettiğini belirterek kandırma yolu ile yapılan satış sözleşmesinin iptalini, elinden alınan 40.000,00 TL’nin yasal faizi ile iadesini, tüm sözleşmelerin geçersiz kılınması ile yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasını…” talep ve dava ettiği görülmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle davanın müvekkili kooperatife yönlendirildiğini, kooperatifler kanununun 99.maddesi uyarınca iş bu davanın ticari dava niteliğini taşıdığını, dolayısıyla davanın Ankara Ticaret mahkemelerinin görevli ve yetkili olduğunu, davacı tarafından işlemin iptali ile 40.000,00- TL’nin iadesi istemli huzurdaki dava açılmıştır. Davacının dava dilekçesinde belirttiği hususların gerçek dışı olduğunu bilakis müvekkili kooperatifin mağdur durumda olduğunu, Davacı tarafın sunmuş olduğu dava dilekçesinde, iddia etmiş olduğu hususların, yasal dayanaktan yoksun, somut bir delile dayanmayan ve tamamen soyut iddialardan ibaret olduğunu, bu beyanlara itibar edilmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacı tarafın, iddia etmiş olduğu hususların ispat yükü altında olduğunu, dava dilekçesinde delil dahi ibraz edemediğini, usul kuralları çerçevesinde, iddia edilen vakıayı ispata elverişli araçların tabiatıyla sunulmadığını, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; kooperatif üyelik devrine yönelik iptal ve alacak istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 114/1 maddesinin birinci fıkrasında, tüm davalar bakımından geçerlilik taşıyan dava şartlarının neler olduğu hususu açıkça hükme bağlanmış, HMK 114/2 maddesinde ise, diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu belirtilmiştir.
19.12.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na 5/A maddesi eklenmiştir. Anılan maddeye göre; “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2)Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” denilmiştir. Görüldüğü üzere, 6102 sayılı TTK’ye eklenen 5/A maddesinde, Kanun’un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri olan ticari davalarda, arabuluculuk dava şartı olarak belirlenmiştir.
Dava; 01.01.2019 tarihinden sonra açılmış olmakla, ticari bir dava olarak zorunlu arabuluculuğa tabi olup, arabulucuya başvurmak ve süreç tamamlandıktan sonra dava açılması hususu ve buna uyulmaması HMK’nin 114/2. maddesinde belirtilen “diğer dava şartlarına aykırılık” olarak davanın usulden reddi sebebidir.( Aynı yönde karar için Bkz.Yargıtay 11. H.D 10.02.2020 Tarih, 2019/3048 Esas ve 2020/1093 Karar)
Görevsizlik kararı ile Ticaret Mahkemesine gelen ticari davalarda arabuluculuk dava şartının aranılıp aranılmayacağının ayrıca tartışılması gerekmektedir. Ankara BAM 26. Hukuk Dairesi’nin 2021/1107 E, 2021/1133 sayılı 10/06/2021 tarihli kararında; görevsizlik kararı sonrası dosya Ticaret Mahkemesi esasına kaydedilmeden arabuluculuk dava şartının yerine getirilmiş olması halinde tekrardan ”anlaşmazlık tutanağı” getirilmesini istemek yasanın amacına uygun bulunmamış ise de, eldeki davada gerek davadan önce gerekse karar tarihine kadar arabuluculuk dava şartı gerçekleşmemiştir.
Somut olayda; Mahkememize görevsizlik kararı ile gönderilen Ankara … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ….karar sayılı dosyasında arabuluculuk son tutanağının bulunmadığı, Mahkememizce 16/10/2020 tarihinde düzenlenen tensip tutanağının 2 nolu ara kararı gereği 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 maddesi gereğince, dava açılmadan evvel arabuluculuğa arabuluculuğa müracaat edilerek, anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini mahkememize sunması için bir haftalık kesin süre verildiği, davacı tarafça süresi içinde ara karar gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmakla, davanın HMK’nın 114/2 maddesi yollaması ile TTK 5/A maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın, 6102 Sayılı TTK’nın 5/A ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 maddesi ile HMK’nın 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL peşin harçtan peşin alınan 683,10 TL harcın mahsubu ile, bakiye 623,8‬0 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafça sarf edilen bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf başvuru yolu açık olmak üzere karar verildi.09/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır