Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/466 E. 2022/204 K. 14.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/466 Esas – 2022/204
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/466 Esas
KARAR NO : 2022/204

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)

DAVA TARİHİ : 16/07/2021
KARAR TARİHİ : 14/03/2022
YAZIM TARİHİ : 04/04/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından işletilen köprü ve otoyoldan davalıya ait … plaka sayılı araç ile gerçekleştirilen ihlalli geçiş nedeniyle yasal süresinde ödenmeyen geçiş tutarı ve yasadan kaynaklı para cezasının tahsili amacıyla davalı hakkında Ankara …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı davaya cevap dilekçesinde özetle; dava konusu aracın kendi adına kayıtlı olduğunu, HGS’nin ise … adına kayıtlı olduğunu ve otoyoldan böyle bir geçiş olmuş ise karttan otomatik olarak para çekildiğini, sistemden kaynaklı bir hata olduğu kanaatinde olduğunu ve cezayı kabul etmediğini bildirmiştir.
Dava, otoyol geçiş ücreti ve ceza tutarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava konusu aracın trafik tescil kaydının incelenmesinden kullanım amacının hususi olduğu anlaşılmıştır.
TTK’nın 4. ve 5. maddelerine göre bir davanın ticaret mahkemesinde görülebilmesi için mutlak ticari dava olması veya her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili husustan doğması gerekmektedir. Eldeki dava mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı gibi kaçak geçiş iddiasına konu aracın niteliği ve ticari işletme adına kayıtlı olmadığı gözetildiğinde uyuşmazlığın davalının ticari işletmesi ile ilgili olmadığı da ortadadır.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3/k maddesinde tüketici “Tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici işlemi ise “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması ve uyuşmazlığın bu yasa kapsamında bulunması gerekir.
Somut olayda; dava konusu aracın kullanım amacının hususi olduğu gözetildiğinde gerçek kişi davalının tüketici sıfatı taşıdığı anlaşılmakla görevli Mahkeme tüketici mahkemesidir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, resen gözetilmesi gerektiğinden, mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeni ile HMK’nın 114/c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın USULDEN REDDİNE,
2-Tarafların görevsizlik kararı kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli ANKARA NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-Yargılama giderlerinin HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/03/2022